Dr. Hasan İnsel

Dr. Hasan İnsel

hinsel@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

İyimserlik dediğimiz zaman olayları pozitif yönden ele almayı kastediyoruz. Bizi strese sokan durumlar çok çeşitli, kötümser ve karamsar düşünceler de kolaylıkla stres kaynağı olabiliyor

Sağlıklı yaşam dendiğinde bedenin yanında hep zihinsel ve ruhsal yapının da birlikte ele alınması en doğrusu. Sadece bedeni sağlıklı tutmak yeterli olmuyor, ruh ve zihinle birlikte oluşuyor genel sağlık hali. Bu zihin-beden-ruh bütünlüğü içinde ‘iyimserlik’ de çok önemli bir rol almakta. İyimserlik dediğimiz zaman olayları pozitif yönden ele almayı kastediyoruz. Bizi strese sokan durumlar çok çeşitli, kötümser ve karamsar düşünceler de kolaylıkla stres kaynağı olabiliyor. Aslında yaşanan her olay farklı kişiler tarafından çok farklı yorumlanır. Aynı olaya bakan iki kişiden biri karalar bağlayıp, “Bu iş olmayacak, garanti ters gidecek” diye düşünerek panik ve stres yapıp, işi çıkmaza sokabiliyor. Diğeriyse rahatlıkla ılıman bir düşünce içinde “Bakalım bekleyelim, nasıl olsa bir hal yolu bulunacak” diye düşünüp kendini paniğe ve strese sokmadan olaylara hakim olarak, doğru kararlar verip stresrten uzak kalabiliyor. Tabii bu tip olumsuz ve kötümser düşüncelerin günlük hayatta sık sık tekrarlanması da kronik stres halinde sağlıklı yaşamımızda en büyük düşmanlarımızdan biri olarak yerini alıyor. Bakın iyimserlikle ilgili yapılan araştırmalar ne sonuçlar veriyor:
İlk çalışma olarak ABD’de 839 kişi tam bir tıbbi kontrolden geçirilmiş ve aynı zamanda iyimserlik-kötümserlik için psikolojik teste tabi tutulmuşlar. Bu kişiler 30 sene izlendikten sonra iyimserliğin uzun ömür ve sağlıklı yaşamla bağlantısı dikkat çekmiş. Bu 30 yıllık takip süresince iyimserlik-kötümserlik testinde kötümserlik lehine her 10 puan artış gösteren kişilerin ölüm oranı, iyimserlere nazaran yüzde 19 daha fazla bulunmuş. Yani özetle, 30 yılık sürede testte, iyimser çıkanların çoğu hayatta kalmış.
İyimserliğin sağlığa katkılarını göstermek için bir başka test olarak da Kuzey Carolina Üniversitesi’ne giren 6 bin 959 öğrenciye kapsamlı kişilik testi uygulamışlar. İyimserlerle kötümserleri bu test sonucunda tespit etmişler. 40 sene süreyle bu kişileri izlemişler. Bu öğrencilerden 476’sının başta kanser olmak üzere çeşitli nedenlerden hayatlarını kaybettiği tespit edilmiş. Hayatlarını kaybedenlerin iyimserlik-karamsarlık testine göre oranları incelendiğinde, kötümser olanların iyimserlerden yüzde 42 oranında daha fazla hayatını yitirdiği tespit edilmiş.

Her ikisi birlikte hareket ediyor
Hollanda da yapılan birbirinden ayrı iki araştırma da benzer sonuçlar ortaya koymuş. Şurası bir gerçek ki yapılan her çalışma, iyimserlerin sağlık alanında daha şanslı olduğunu ortaya koymakta. Muhtemelen iyimser ruh halinin bu derece hoş sağlık sonuçları vermesinde pek çok değişik mekanizma rol almakta. Kişilik yapıları çok değişken ve pek çok şeyin etkisi altında olduğundan iyimserliğin sağlıkla doğrudan bir kısa yolla bağlantısı mı olduğu, yoksa vücudun çok çeşitli bölümlerinin birlikte çalışmasının mı sonucu olduğu halen bilinemiyor. Belki de her ikisi birlikte hareket ediyor.
İyimserleri sağlıklı kılan mekanizma ne olursa olsun, aslında bu pek de önemli değil, önemli olan iyimserliğin bizi pek çok stres nedeninden uzak tuttuğu, bize sağlık ve uzun yaşam olarak geri döndüğü.
Hani yarım bardak su vermişler, iyimser “Oh ne güzel, yarım bardak su” deyip sevinmiş, kötümser “İşe bak, bardağın yarısı boş” deyip sinirlenmiş, işte böyle bir durum iyimserlik. Biri simitin simit olan kısmını görür, diğeriyse ortasındaki deliği. Önemli olan simidi mutlulukla, tadına vara vara yiyebilmek, suyu mutlulukla, kana kana içebilmek. Uzun yaşayanlar, bunu başarabilenler anlaşılan.