Dr. Jan Klod Kayuka

Dr. Jan Klod Kayuka

jan.klod@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

İnsan omurgasına yandan bakıldığında, tam düz değildir. Boyun ve belde hafif çukurluk (lordoz) ve sırt bölgesinde hafif kamburluk (kifoz) vardır. Arkadan bakıldığındaysa, tam düz olmalıdır.

Skolyoz (omurga eğriliği), omurganın sağ ya da sol yana doğru eğrilmesi anlamına gelir. Bir hastalık değil, bulgudur. Birçok rahatsızlığa bağlı olarak ortaya çıkabileceği gibi, farklı yaşlarda ve omurga yapısının çeşitli bölgelerinde de görülebilir. İki farklı kişide aynı sebeple ortaya çıkan skolyoz, aynı şekilde seyretmez.

Haberin Devamı

‘C’ ya da ‘S’ eğriliği

Skolyoz, toplumda yüzde 2-4 oranında görülür. Bunların büyük kısmı, düşük dereceli eğriliklerdir. Kız çocuklarda erkek çocuklara göre yaklaşık 8-10 kat daha sık ortaya çıkabilir. Omurgasında eğriliği olan kişilerin ancak yüzde 10’unda skolyoz, tedavi gerektirecek derecedir.

Omurgadaki eğrilik, ‘C’ harfi şeklinde tek bir eğri olarak ya da ‘S’ harfi şeklinde iki eğri olarak gelişir. Skolyoz, her yaş grubunda görülmekle birlikte, tanı süreci ergenliğe kadar sürebilir. Çocuk ve gençlerde hastalığın hiç belirti vermeden ilerlemesi, erken tanının zorluğunu gösterir.

Skolyoz erken saptandığında, tedavisinde başarı elde edilir. Ancak zamanında tanı konulmaması durumunda, ilerleyen omurga eğrilikleri çocukların normal gelişimini olumsuz yönde etkiler.

Skolyozun en sık rastlanan belirtisi, omurgada görülen anormal eğriliktir. Başlangıç döneminde herhangi bir yakınmaya neden olmadığı için tanı genellikle tesadüfen konur. Kötü duruş ve omuz seviyeleri arasında eşitsizlik, bel çukurlarındaki asimetri, bel kemiğinde bir tarafın öne çıkıntı yapması, sırtın bir tarafında kemikte kabarıklık, elbiselerin vücuda tam olarak oturmaması, kızlarda eteğin yukarı doğru çekilmesi, vücut dengesinde sağa ya da sola kayma gözlenir.

Bu hafif değişiklikler aile üyesi, yakın bir arkadaş ya da öğretmen tarafından fark edilebilir. Hemen hekime gitmek gerekir.

Eğriye göre tedavi

Skolyozun erken teşhis edilmesi, tedavinin başarılı olmasında önem taşır. Özellikle çocukların ebeveynleri, okul hemşiresi ya da öğretmenlerinin gözlemleri, sorunun erken tespiti açısından değerlidir. Skolyoz tanısı, tam bir tıbbi öykü ve fizik muayenenin yanı sıra, tüm omurgayı içine alan görüntülemeyle konabilir. Ayakta çekilen tüm omurganın ön-arka ve yan görüntülerinde eğrilik açısı ölçülür. Tedavinin şekli ve uygulanacak yöntem, ortaya çıkan sonuçlara göre belirlenir. Hekim tarafından eğrilik açısının ilerlemesi düzenli aralıklarla takip edilmeli.

Haberin Devamı

İzlenen süreç

Bazı hastalar için tedavi süreci, doğal akışında devam ederken; kimilerinde kişinin tedaviye verdiği cevap skolyozun türüne göre değişir. Skolyoz, çocukluk ve ergenlik döneminde büyümeyle ilerleme gösterir. Yani doğru ve tek bir tedavi seçeneği yoktur. Skolyozun tanı aldığı yaş, eğriliğin yeri ve derecesi, neden ortaya çıktığı, muayene bulguları ve radyolojik tetkiklerden alınan veriler incelenir. ‘Kişiye özel’ tedavi uygulanır.

Her bir tedavi seçeneği kendi içerisinde hastaya göre değişiklik gösterse de, genel olarak üç alternatif yol vardır.

Haberin Devamı

İzlem: İlk seçenek izlemdir ve 20-25 dereceden küçük eğrilikler

OMURGA EĞRİLİĞİ
için uygundur.

Belli aralıklarla takip yapmaktan, sportif faaliyetleri ve genel vücut kondisyonunu artırmaktan ibarettir. Skolyoza özel fizik tedavi egzersizleri faydalı olabilir.

Korse: Eğriliği 20-40 derece arasında olan ve büyüme potansiyeli bulunan kişilerde etkili bir yöntemdir.

Korse kullanan hastaların ameliyat olma oranlarının, kullanmayanlara göre daha düşük olduğu gösterilmiştir. Korsenin günlük 20-23 saat süreyle takılması gerekir.

Cerrahi: Cerrahi genelde 40-45 derece üzerindeki eğriliklerde gündeme gelir. Akciğer gelişiminin tamamlandığı ergenler ve erişkinlerde düzeltme ve sabitleme ameliyatları uygulanır. Cerrahiye dahil edilen omurlarda hareket sınırlaması yapılacağı için, hazırlık ve planlama süreci önemlidir.

Skolyoz operasyonlarıyla ilgili yeni yöntemler hızla geliştiriliyor ve daha az komplikasyonlara yol açan ağrısız yöntemler uygulanıyor.

Düzenli egzersiz yapmak, sırt kaslarını güçlü tutmak, kondisyonu artırmak ve formda kalmak, skolyoz takibinin ve tedavisinin hemen her basamağında yer alan vazgeçilmez öğelerdir.

Skolyozun türleri

İdiopatik skolyoz (Nedeni bilinmeyen tür): En sık görülen skolyoz çeşididir. Sebebi tam olarak aydınlatılamayan, ‘idiopatik’ türdür. Omurgada yana doğru eğilme, ‘S’ veya ‘C’ şekilli olabilir. Yana doğru eğilme dışında, omurların kendi etraflarında dönmesi de en hafif formlar dahil olmak üzere tüm idiopatik skolyozlarda görülür. Omurlardaki bu dönme, sırtta veya belde asimetrik çıkıntılar oluşmasına yol açar.

Nöromusküler skolyoz: Temel nedenleri arasında kas veya sinir hastalıkları yer alabilir. Sinir hastalıkları beyin ve omurilikten kaynaklanabilir, kas hastalıklarıysa çocukluk ve daha ileriki dönemlerde görülebilir. Nöromusküler skolyozda, idiyopatik skolyozun aksine, solunum sıkıntısı ve duyu kusurlarına daha çok rastlanabilir.

Konjenital skolyoz: Anne karnındaki çocuğun gelişimi sırasında ortaya çıkan omurga anomalilerine bağlı bir skolyoz türüdür. İlk yıllarda hızlı bir ilerleme gösterir.