Cadde DÜNYAYI FETHEDEN BALIK LEVREK

DÜNYAYI FETHEDEN BALIK LEVREK

24.07.2010 - 01:00 | Son Güncellenme:

The Times gazetesi levreğin önlenemez yükselişini yazdı. Yılda 465 bin ton levrek üretimi yapılan Türkiye, ilk levrek çiftliğinin kurulduğu Yunanistan’ı geride bırakarak zirveye yerleşti

DÜNYAYI FETHEDEN BALIK LEVREK

Yunanca’da ‘akıllı varlık’ manasına gelen ‘lavraki’ yani levrek, Avrupa ve ABD’deki gurmelerin son gözdesi. Kurulan çiftliklerin de yardımıyla levrek, Akdeniz sularından ABD Başkanı Barack Obama’nın sofrasına kadar ulaştı.

Haberin Devamı

Avrupa’nın levrek aşkı nasıl başladı?
Önceden Avrupa’da neredeyse hiç tüketilmeyen levreğin 1970’lerden sonra patlama yapması, turizme bağlanıyor. Ucuz tatil paketleri sayesinde Akdeniz’e akın eden İngiliz turistler, burada tanıştıkları lezzeti, geri döndükten sonra da sofralarında görmek istedi. Kuzey Avrupa’da çıkan Morina ve mezgit gibi balıklara ilgi göstermemeye başladı.
Levreğin avlanmasında sınırlama getirilmemesi de yükselişte başka bir etken oldu. Avrupa Birliği kapsamında balık avlanmasını düzenleyen ‘Total Allowable Catch’ kapsamında levreğin ‘Akdeniz çevresinde çıkan yerel bir cins’ olarak tanımlanıp kota dışında kalmasından faydalanan balıkçılar, avlanma koşullarını abartıp Akdeniz’e dinamit atma yoluna kadar işi vardırdı. Bu yöntemler denizlerde levrek sayısının azalmasına neden oldu. Norveç ve İskoçya, Atlantik Okyanusu’ndaki somon balığının azalması nedeniyle iç pazara üretim yapmaya dönünce, Avrupalı balıkçılar kıyılarından kaybolan levreği farklı sularda aramayı başladı.
Bu durum Akdeniz’i kıymetli hale getirdi. Bitki örtüsü açısından değeri düşük olan Akdeniz, dökülen nehirlerin az olması nedeniyle levrek tipi büyük balıkların yetişmesi için elverişli değildi. Ama levreğin çiftlik hayvanına dönüştürmesi fikri, durumu değiştirdi.

Haberin Devamı

Levrek destanı Yunanistan’da yazıldı
1983’te genç deniz biyolojisti Thanasis Frentzos Cepholonia, çiftlik levreğini üreterek, avlanma alanında balığı küresel konumuna yerleştirdi. Homeros’un baş kahramanı Odysseus gibi, Ithaka Adası’ndan yelken açarak Sicilya’ya giden Cepholonia, 20 bin genç levrek aldı. Dönüş yolunda neredeyse 18 bini telef olsa da, sağlam olanları yetiştirmeye başlayarak Yunanistan’ın ilk levrek çiftliğini kurmuş oldu. Şu an ‘Kefalonya Balıkçılık’ olarak anılan bu çiftlik, Yunanistan’ın dünya levrek üretiminde bir numara olmasında önemli rol oynadı.
Ülke, 10 yıl içerisinde levreğin 5 bin tondan 70 bine artmasına neden oldu. Her ne kadar çevrebilimciler beslenmeden dolayı oluşan hastalıkların yayılması ve çevrenin dokusunun bozulması gibi konularda çiftliklerden şikayetçi olsa da, Avrupa Birliği Yunanistan’ın doğu-batı arasındaki dengeyi sağlayıp, ekonomik olarak güçlenebilmesi için ülkeye ‘uyum paketi’ altında yardım akıtıyor.
ABD sularında yetişen çizgili levrek ve Şili levreği gibi cinslerin avlanmasındaki sınırlandırmalar, Akdeniz’in üretimde liderliğini sağlamlaştırıyor. Her ne kadar Barack Obama ve David Cameron birlikte çıktıkları öğle yemeğinde çizgili levreği tercih etseler de, ekonomik açıdan onlar kadar şanslı olmayan sıradan Avrupalılar, Akdeniz’den çıkan levreği tercih etmek durumunda.

Haberin Devamı

Akdeniz levreğinin yarısı Türkiye’den
Akdeniz’deki 70 bin tonluk levrek nüfusunun 46 bini Türkiye sularında geziyor. Devlet İstatistikleri Enstitüsü’nün rakamlarına göre çiftliklerde yetişen levrek rakamı 2008’de 46 bin 270 ton iken, 2009’da 46 bin 554 tona ulaştı. Denizlerde avlanan levrek ise sadece 750 tonla sınırlı.

Uzmanlar ne diyor:
Ege Üniversitesi Su Ürünleri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şevket Gürpınar: 2009’da çiftliklerde 46 bin 554 ton levrek yetiştirildi. Oysa denizlerde avlanmayla elde edilen levrek sadece 751 ton. Çiftlikleri eleştirenler çok, ancak bu sektör olmasaydı levreğin fiyatı son derece yüksek olurdu, soframızda göremezdik. Kaldı ki çevre bakanlığının bu konuda çok sıkı denetimleri var. 1990’lardan bu yana, balık çiftliklerindeki koşullar değişti.
İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Nuran Ünsal: Doğada gezinerek kendi besinini bulan levrekler daha makbuldür, ancak çevre koşullarının kötüleşmesi çiftliklerin artışına neden oldu. Burada balıklar kontrollü besleniyor. Ancak bazı çiftliklerde hormon ve antibiyotik verilmesi sakıncalı bir durum oluşturuyor. İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri bölümü olarak, bu konuda son iki yılda ciddi çalışmala-rımız var.