Cadde Eğlencede ‘New Yorker Group’

Eğlencede ‘New Yorker Group’

09.06.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:

Eğlencede ‘New Yorker Group’

Eğlencede ‘New Yorker Group’



Eğlencede ‘New Yorker Group’
Yeniköy’deki Süleyman Nazif’te tanıdım sevgili Mehmet Kurşuncu’yu. Sonra Nişantaşı’ndaki Süleyman Nazif’te birlikteydik. Eğlence sektöründe ilginç bir isim Mehmet. Tıpkı Reina’nın büyük patronu Mehmet Koçarslan gibi geri planda kalmayı seviyor. Ortaklarıyla sessiz sedasız açtığı New Yorker adlı restoran, zincir oldu. Amerika’da başlatılan ‘diner’ konseptini Türkiye’de yaygınlaştırdılar. İşte
bu zincirin halkaları; Bağdat Caddesi’ndeki ‘5th Avenue Cafe’, ‘Suadiye’deki ‘Broadway Diner’, Kuruçeşme’deki ‘New Yorker’. Şimdi mekanların detayına girelim. ‘5th Avenue Cafe’ye, Caddebostan’da oturan sırdaşım İsmail Akkaya ile gittim. Çünkü canım hamburger istemişti, İsmail’i de sürükledim. Hamburgerlerin üzerine birer de pancake yedik. Böylece akşam yemeğini ucuza kapattık. Şaka, şaka. Aynı binanın 4. katında yer alan ‘Level 4’ ve yeni eklenen ‘Terrace Restaurant’ da Mehmet Kurşuncu
ve ortağı Ercan Canmutlu’nun.
Bu iki restoran, Asya fusion mutfağının en iyi örneklerini sunuyor ve Anadolu yakasına canlılık getiriyor. Suadiye’deki ‘Broadway Diner’da ise rahatlık ön planda, dekorasyon çok özel. ‘Broadway Diner’ özellikle gençlerin ‘in’ yerlerinden biri olmuş. Mehmet güne kahvaltı ile başlandığını söylüyor. Öğle ve akşam yemeği de veren mekana, DJ’lerin geç saatlere kadar yaptığı juke box, rock’n’ roll ve pop müzik ayrı bir şıklık katıyor. Mönüye göz gezdirdim, çok zengin. Amerikan ve Tex-Mex yemekleri, cowboy steak, French fries, hamburger, steak and cheese wrapper, sezar salata’yı öneririm. Geçtiğimiz yaz hizmete giren Kuruçeşme’deki New Yorker’a ise Reina çıkışı uğradım. Mevcut restoran hizmette ama yeni ilaveler yapılmış: Muhteşem bir bar, 90-100 kişilik ‘Bamboo Restaurant’ ve ‘Lounge’. Çok rahat oturma gruplarında, olağanüstü
Boğaz manzarasına karşı içkinizi yudumluyorsunuz. Gecikme olmazsa burası 14 Haziran’da hizmete girecek. Kuruçeşme’deki New Yorker’a uğradığımda pek birşey yemedim. Ama biliyorum ki Bamboo’da Uzakdoğu makarnaları, Japon ocakbaşı olan tepenyaki, sushi gibi lezzetler büyüleyecek. Mekan, öğle yemeği servisi verecek. Kuruçeşme New Yorker’ın telefon numarası
(0212) 285 52 95. New Yorker’ın Cemal Başturan idaresindeki klasik İtalyan, Amerikan mönüsünü de hesaba katarsam, bu yaz Ortaköy-Arnavutköy arasındaki eğlence yarışında New Yorker Group’un adından söz ettireceğini söyleyebilirim. Mehmet’in fiyatları makul tutacağını söylediğini de hemen belirteyim. New Yorker’dan çıkışta He-De Ocakbaşı’ndan tanıdığım şeflerden Orhan Gümüş ile karşılaştık. Orhan, Bebek’deki Çamlıbahçe Rıhtımı’ndan her gece saat 20.30 ila 01.00 arasında kalkıp Boğaz turu yapan bir gemiyi işletiyormuş.
‘Blue Moon’ adlı gemide canlı fasıl grubu varmış. Valla hoşuma gitti, bir gece mutlaka katılacağım. Mönüde yok yok. Balık, ızgara çeşitleri, soğuk mezeler, ara sıcaklar, salatalar... Telefon numarası (0212) 259 24 98.

Geçen cumartesi gazetede işim erken bitince Nişantaşı’nda minik bir tur attım. Ulus 29’un işletmecisi olan müzisyen Suat Ateşdağlı’nın Armani Cafe’de müzik yaptığını öğrenmiştim. Suat’ın olduğu yerde önemli isimler olur diye daldım Armani’ye. Kendimi, Diyarbakır’da Armani Cafe açmak isteyen bir mekan sahibi olarak tanıttım ama garsonundan şefine, barmenine kadar herkes beni tanıdı. Beş saniye sonra baktım; sosyetenin güzel iş kadını sevgili Sedef Bozok, Feyza Kırca, yanlarında sırdaşım İsmail Akkaya, Metin Has, Love ve Neo gibi iki sıradışı ama VIP kulüplerin sahibi Yaşar Bulakbasa içeriye girdiler. Aynı masada toplandık. Arka masada sevgili Şebnem Çapa, kendisi gibi dünya güzeli kız kardeşi Çiğdem Kayalı ve oğlu Sinan Akın oturuyordu. Tıklım tıklımdı. Barmen İlker Şişman vodka, çilek karışımı buzlu bir içki gönderdi. Ardından müdür Kenan Suner, Saffet Yüceses ve Cahit İğdeli geldiler. Benim yemek yiyecek halim yoktu. Sedef ile İsmail mevsim salatası üzerine tavuk göğüs eti ve karışık pizza istediler. Armaniciler kızmasın, fiyatları biraz yüksek buldum. Ama tıklım tıklım olduğuna göre kimsenin umrunda değil demek ki. Örneğin; ızgara tavuklu sandöviç 10.5, parmezanlı ve rokalı sandöviç 11.5, dana carpacciolu, rokalı ve parmezanlı sandöviç 13.5, mantar soslu bonfile 19, ızgara sebzeli dövülmüş tavuk 17, taze somon ile taglioni 15 milyon lira. İçecek ve tatlılar 3.5-8.5 milyon arasında. Ama şurası tartışılmaz; servis muhteşem. Suat ise müziğiyle insanı adeta uçuruyor. Parası olanlar için Armani ideal bir yer. Telefon numarası (0212) 224 44 77. Geçtiğimiz yıl Camelot’un muhteşem bahçesinde dostalarımla keyifli bir yemek yemiştim. Levent’te işim vardı, bu kez öğle sularında uğradım. Sahibi eskiden beri tanıdığım başarılı girişimci, Ahmet Mutafçı. Camelot için çok azmetti. Dekorasyonu baştan aşağıya yenilemiş. 3 katlı muhteşem bir yer. Haftanın belli günlerinde Latin, salsa geceleri düzenleniyor. Uluslararası bir mutfağa sahip. İnsanın eşi, dostu, sevgilisiyle gidip rahat ve keyifli yemek yiyebileceği bir yer. O gün siparişi Ahmet’e bıraktım. Bana mangolu dana madalyon, arkadaşıma fıstık ezmeli kuzu pirzola geldi. Birer de meyveli çay ve kahve içtik. Ne kadar ısrar ettiysem de hesap almadılar. Ama baktım da fiyatlar her keseye uygun, hatta böyle şık bir yer için ucuz bile sayılır. Kişi başı 10-20 milyon liraya çıkabilirsiniz.
Çünkü makarnalar
7-8.5 milyon arası.
Ana yemekler
7-12, salata çeşitleri
6-7, Encfilada special tavuk ve Encfilada special beef gibi klasikler 6-7 milyon lira arasında değişiyor. Telefon numarası
(0212) 325 68 21.
Levent’te turlarken menajer ve organizatör Ahmet San’ı gördüm. Ahmet 25 yıllık arkadaşımdır,
hızına ben bile yetişemem. Bodrum-Akyarlar’da ‘Club In’ diye bir yer açıyor. İstanbul’a da günübirliğine gelmiş. Bodrum’daki mekanı her gün, 24 saat açık olacak. Ahmet mekanı özellikle gençler ve üniversite öğrencileri için yapmış. 300 milyonu olan herkes, bu gençlik kampında mükemmel bir haftasonu tatili geçirecekmiş. Bu fiyata yatak, kahvaltı ve eğlence dahil. Eğlence dedim de... Kenan Doğulu, Sezen Aksu, Sertab Erener gibi ünlüleri ‘Club In’de dinlemek mümkün. Haftasonları DJ’ler müzik yapacak. Pazartesi geceleri ise, 18.00-23.00 saatleri arasında müzisyen Mehmet Teoman her telden çalacak. Programının adı; ‘Happy Hour’.

Uzun süredir gitmek istiyordum. Sonunda bizim Seba Grubu; Dijitürk Genel Müdür Yardımcısı Meltem Sayın, HSBC Ortaköy Şube Müdürü Filiz Yolaçan, benim kankam ve saç doktorum Veysel Şenel ile karısı Aynur, genç iş adamı Adnan Bel, karısı Hülya fasıl diye tutturunca, soluğu Harbiye’deki Nispetiye Meyhane’de aldık. Menajerlik yaptığım, gece kulübü çalıştırdığım dönemlerde birlikte çok çalışmıştık.
O zamanlar 29 ve Şamdan bile onun için özel alaturka geceleri düzenlerdi. Kimden mi söz ediyorum? ‘80’li yıllarda arabeskin kraliçesi olan Serpil Benay’dan elbette. Serpil
bir yıl önce sahneye döndü. Yaklaşık bir aydır da eski adlarıyla Cebu ve Chinawhite olan mekanda çıkıyor.
Bir zamanlar Gala olan mekanın ismi şimdi, Nispetiye Meyhane. Mönü zengin. Patlıcan, patates salatası, yaprak sarması, haydari... Ana yemekte safranlı pilav, tavuk sote, salata, meyve... Limitsiz içkiyle birlikte kişi başı 35-40 milyon. Ama gruplara indirim yapıyorlar. Program 22.30’da fasıl ile başlıyor. Ardından Burakhan adlı genç bir çocuk çıkıyor. Bir de ‘Kankigiller’
var ki müthiş eğlendiriyor, hatta koparıyor... Dermişim. Finalde Serpil Benay tabir-i caizse Allah’ına kadar okuyor. Geniş bir repertuvarı var. Türk Sanat Müziği ile başlıyor.
‘Canım Efendim’, ‘Sabaha Kadar’, ‘Ellerimde Çiçekler’, ‘Sabahlar Uzak’, ‘Telafi’... Sezen Aksu’nun ‘in’ şarkılarından potpori ve daha neler neler... İşletme Müdürü Bekir Caldan, şefler Süleyman, Yaşar ve Fatih
o gece bizi memnun etmek için elllerinden geleni yaptılar. Sağolsunlar. Nispetiye’nin telefon numarası (0212) 291 37 43 ve 44. Evet efendim, bugünlük de
bu kadar, kalın sağlıcakla. En kötü gününüz benimkinden
iyi olsun.

Benim gerçek dostlarım arasındadır sosyetenin altın kadını Sema Çelebi. Kimi zaman öyle kavgalarımız vardır ki bizi gören şok olur. Ama hep sudan sebeplerdir. Sema’nın annesi benim fanatik okuyucularımdandı. Geçtiğimiz ramazan evine gidip yemeğini yemiş, iftarımı açmış, elini öpmüştüm. Benim pamuk yüzlü Saliha Sunanur Özerdem teyzeciğim yok artık. Sema çok üzgün, evinin direğinin yıkıldığını söylüyor. POSTA Ailesi ve şahsım adına kendisine buradan taziyelerimizi bildiriyorum.

Yazara e-mail: