Cadde ‘Enerjimiz tuttu’

‘Enerjimiz tuttu’

21.07.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:

‘Elimi Bırakma’ dizisinin başrolleri Alina Boz ve Alp Navruz, enerjilerinin tuttuğunu söyledi. Boz, “Tanıdığın ve oyunculuğunu bildiğin biriyle çalışmak  daha kolay” dedi. Navruz ise “Birlikte oynamamıza dair bir talep vardı” şeklinde konuştu.

‘Enerjimiz tuttu’

Ekranın yeni yıldızlarından Alina Boz ve Alp Navruz’la, Fairmont Quasar İstanbul Hotel’de, TRT 1’de yarın akşam saat 20.00’de ilk bölümüyle ekrana gelecek ‘Elimi Bırakma’ dizisi için buluştuk. Yeni projelerini, hayallerini, şöhrete ve aşka bakışlarını konuştuk.

Haberin Devamı

- İlk kez aynı dizide buluşuyorsunuz. Enerjiniz tuttu mu?

Alp Navruz: Alina’yla proje öncesinde tanışıyorduk. Bizim iş, duygu alışverişine dayalı olduğu için verdiğinizi alamazsanız, ilerlemez. O yönden enerjimizin tuttuğuna inanıyorum. Bundan önce de ortak projeler gelmişti, yani birlikte oynamamıza dair bir talep vardı. İyi bir yapım şirketi, hikayeyi de beğenince içinde olmak istedim.

Alina Boz: Tanıdığın, oyunculuğunu ve tavrını bildiğin biriyle çalışmak çok daha kolay... Partner enerjisi önemli.

- Çekimlere kadar olan süreyi nasıl geçirdiniz?

A.B.: Dinlenmek için uzun bir zamanım oldu. Lise döneminde çok fırsat bulamadığım için okuyarak ve film izleyerek geçirdim bu süreci... Kadir Has Üniversitesi’nde tiyatroya başladım ama geçen sene dondurmak zorunda kaldım.

Haberin Devamı

A.N.: ‘Fazilet Hanım ve Kızları’ dizisi final yaptıktan sonra, ikişer günlük kısa tatiller yapabildim. Yetti mi, yetmedi tabii. Normalde bir süre dinlenmek istiyordum, gelen senaryoları okumadan geri çeviriyordum. Bu işin altyapısı çok güzel, yapım da yeni ve hırslı. İşi sevince ve sahiplenen birilerinin olduğunu görünce siz de sahiplenmek istiyorsunuz.

- ‘Elimi Bırakma’nın hikayesinden ve karakterlerinizden bahseder misiniz?

A.B.: Canlandırdığım Azra’nın güçlü duruşunu sevdim. Çok zor şeyler yaşıyor. Tam nefes alacak derken, başına bambaşka bir şey geliyor. Hayatta kalma mücadelesi etkiledi. Senaryoyu okurken sıkılmadım, gözümde canlanması da önemliydi. Kadroyu duyunca da içinde olmak istedim.

A.N.: Uyarlama ve dünyaca bilinen bir hikaye... Onun daha iyisini yapabileceğimize inanıyoruz. Canlandırdığım Cenk’in geçmişten gelen bir yarası var. Aslında yara değil ama o, bu durumdan besleniyor. Bu halinin yanlış olduğunu belli duyguları tanıdıkça öğrenecek. Diziyi izleyen herkes kendisinden bir şey bulacak diye düşünüyorum.

‘Enerjimiz tuttu’

- Karakterlerin kendinize benzettiğiniz tarafları var mı?

A.B.: Güçlü duruşu ve ağlamak yerine hayat için çabalaması ortak yönümüz olabilir.

A.N.: Stres ya da sinir anımı sporla atıyorum. Aynısını Cenk de yapıyor. Onun dışında içine kapanık, ben de yalnızlığı seviyorum. Yazarak ya da müzik dinleyerek duygularını ifade ediyor, aynısı bende de var.

Haberin Devamı

- Bu işin farkı ne olacak? Sezona taşınacağına inanıyor musunuz?

A.N.: Diziyi yaz projesi olarak görmüyoruz. Romantik komedilerden değil. Karakterlerin çok derin bir hikayesi var. İlgi çeken tarafı bu olacak diye düşünüyorum. Fark yaratacak.

A.B.: Dram, ağlatan türden bir iş. Halkımız sever birinin acısını görüp, ayakta kalma hikayelerini izlemeyi...

İlk bölümümüz de çok ağlamalı. Gerçekten seyirciyi yakalayacak... Çekimlere haziran ayında başladık, temmuz sonu geldik diye düşünürsek, iki aydır ağlıyorum. Tabii sete enerjim yüksek geliyorum ama Azra’yı canlandırınca iş değişiyor.

ALİNA BOZ

‘Hep mutlu ve temiz kalmak isterim’

- Şöhret sizin için ne ifade ediyor?

A.N.: Benim için çok anlamlı bir şey değil. Sevilmek, ilgi görmek güzel ama şöhretin sınırlayıcı tarafları var.

A.B.: Şöhretten ziyade yaptığım işle ilgileniyorum. Çocukluğumdan beri tiyatroyu seven bir insanım. Birinci sınıftan yedinci sınıfa kadar yaptım, sonra da şans eseri dizi oyunculuğuna başladım. Buralara mesleği sevdiğim için geldim. Şöhret, zaten enteresan bir şey. Bazıları için var, benim için yok.

Haberin Devamı

‘Enerjimiz tuttu’

- Oyunculukta kalıcı olmak adına nasıl bir kariyer planı çizdiniz?

A.B.: Hiçbir zaman hırslı olmadım. Güvendiğim şeyin arkasında durarak, ilerledim. Diğer türlüsü insanı yıpratan bir şey. Sevdiğiniz ve inandığınız işin karşılığını her zaman alırsınız diye düşünüyorum.

A.N.: Hırslıyım ama kalıcı olmanın garantisi hiçbir zaman yok. Bizim yapabileceğimiz eğitim alıp, kendimizi geliştirmek. İşe teslim olmak, seni zaten bir yerlere taşıyor. Hayallerine ve hedeflerine yakın yaşarsan kalıcı olursun.

- Hayallerinizde neler var?

A.B.: Belki yurt dışında bir proje olabilir. İzlediğimde ‘İyi ki bunu yapmışım’ dediğim işler yapmak, güzel bir hayat ve mutlu bir aile gibi hayallerim var. Hep mutlu ve temiz kalmak isterim.

A.N.: Benim hayallerim geçici, gerçekleştirdiğim için geçici oluyor. Bu özgüvenli bir konuşma gibi gelebilir ama mesela bir önceki projemde, ‘Çok iyi performans sergileyeceğim ve sonraki işim başrol olacak’ demiştim. Şu an bu gerçekleşti. Sonrası kendi içimde saklı...

Haberin Devamı

ALP NAVRUZ

‘İlişkide kendimi teslim etmiyorum’

- Dizideki entrikalar sizin hayatınızda da var mı?

A.B.: Benim hayatımda yok. Hatta çevrede entrika döndüğünü görünce, şaşıran insanlardanım.
A.N.: Bende ‘az ve öz insan’ felsefesi var. Entrika yapabilecek tanımadığım kişileri hayatıma almıyorum.

- Aşk kapınızı en son ne zaman çaldı?

A.N.: Hiç aşık olmadım. Şu anda öyle bir beklentim de yok. Ama ilişkim olduğunda sahiplenirim, severim ve sadığım. Partnerim için, ‘Ya hayatımdan çıkarsa’ korkusu yaşamadım hiç. Kendimi teslim etmiyorum sanırım.
A.B.: Ben kendimi teslim edenlerdenim. Aşk, beklenince gelen bir şey değil. Beklemediğiniz anda kapınızı çalıyor.