Cadde FiL VE MAVi BONCUK DOLU EV

FiL VE MAVi BONCUK DOLU EV

10.01.2012 - 23:44 | Son Güncellenme:

Şu sıralar yeni taşındığı evinin dekorasyonuyla uğraşan şarkıcı Yonca Lodi, bir yandan da yeni albümünün hazırlıklarını tamamlıyor. ‘Keyifli Alışveriş’ dergisine konuşan Lodi için rahatlık en önemli unsur

FiL VE MAVi BONCUK DOLU EV

* Kaç yıldır burada oturuyorsunuz?
Yeni sayılır diyebilirim. Temmuzda taşındım. Eski evime sığamıyordum. Burada çok fazla dolap var. Bu da bana yerleşecek daha fazla alan sağlıyor. Bir de çok güzel bir terası var. Zevkime göre döşedim. İnsanlardan fikir aldım ama nasıl rahat edebileceksem öyle döşedim. Taşınırken çok fazla zamanım olmadı. Hâlâ da çok fazla eksiğim var. Yazın turneydi, konserlerdi derken evin içindeki ayrıntıları tamamlayamadım.

* Burası hayalinizdeki evi yansıtıyor mu?
Manzarası olması çok keyifli ama küçük bir bahçesi de olsa güzel olurdu. Bahçeli evleri çok seviyorum. Doğayla iç içe olmak daha keyifli olurdu.

* Antikalara meraklı mısınız?
Eğer çok güzel bir parçaysa alırım. Ama özellikle gidip, antika seçme alışkanlığım yok. Denk gelmişse ve beğenmişsem alırım. Sanırım modern parçaları daha çok seviyorum.

* Evinize enerji verdiğini düşündüğünüz özel bir eşya var mı?
Eşyalardan ziyade renkler konusunda hassasım. Renklerin eve enerji kattığına inanıyorum. Filli objelere bayılıyorum. Evimde fil ve mavi boncuk teması çok fazla var.

* Nazar için mi?
Evet, kötü enerjilere iyi geldiğine inanıyorum.

* Eviniz için en çok neler alırsınız?
Mum koleksiyonum var. Beğendiğim tüm mumları alıyorum.

* Evde hangi eşyalar olmasaydı rahat edemezdiniz?
Beyaz koltuğum olmasaydı çok rahat edemezdim. Bir de çalışma odamda koltuklar var. Çok rahat oldukları için orada zaman geçirmeyi seviyorum.

* Modayla aranız iyi mi?
İşim dolayısıyla takip etme zorunluluğum var. Ama çok da emin olduğum parçalarım var. Onların dışına çok fazla çıkmam aslında. Sade ve kendime yakışan şeyleri giymek bana daha akıllıca geliyor.

* Sahnede giydiğiniz kıyafetleri nasıl seçiyorsunuz?
Tasarımcıların ürünlerini veya özel dikim kıyafetleri giyiyorum. Işık alan renkleri seçmeye özen gösteriyorum. Tercihim kırmızılar, taşlar, gümüşler, altınlar...

* Alışveriş yaparken kendinizi kaybettiğiniz anlar oluyor mu?
Ayakkabı hastalığım var. Hiçbir şekilde önüne geçmek istemediğim bir şey. O ayakkabıyı beğendiysem hiçbir şey düşünmüyorum. Bu sebeple üzerine giyecek bir şey bulamadığım çok ayakkabım var.

* Çok fazla ortalarda görmüyoruz sizi, konserlerde ve albümlerde karşılaşıyoruz. Bunun nedeni hayat felsefeniz olabilir mi?
Hayat felsefesiyle başlayan cümleler, bence çok büyük cümleler oluyor. İşim olduğunda ortada olmayı seviyorum. Her dakika kameralara konuşmayı doğal bulmuyorum. Zaten sürekli sahnem var ve kameralar sürekli üzerimde. Bunun için özel bir alan yaratmaya çalışmıyorum.

* Evde nasıl vakit geçirirsiniz?
Kitap okurum, film seyrederim veya çalışırım. Bol bol yeni şarkı dinliyorum şu sıra. Yeni albüm için repertuar hazırlıyorum. Yeni albüm mart gibi hazır olacak. Çok fazla zamanımız kalmadı. Evde de harıl harıl çalışıyorum.

* Yeni albümde bildiğimiz duygusal parçalar ağırlıkta olacak mı?
Onlar mutlaka olacak ama hareketli parçalar da var. Çok şaşırtan, hiçbir şeye benzemeyen şarkılar olacak. Beni heyecanlandıran bir albüm geliyor.

* Bundan sonra şarkıcılık kariyeriniz açısından nasıl bir yol planlıyorsunuz?
Farklı bir şey olmaz artık. Her albümde gelişiyoruz. Ben çıtayı biraz daha yukarı koymayı, farklı şeyler yapmayı seviyorum. Ama bu değişmek anlamında değil, gelişmek anlamında yaptığım şeyler. Temelde değiştirmeyi düşündüğüm şeyler yok açıkçası.

* Oğlunuzla nasıl vakit geçirirsiniz?
Alt kat, üst kat saklambaç oynuyoruz. Çok fazla vaktimiz olmuyor. Hafta içi okulu ve ödevleri var. Maalesef belli bir temponun ve programın içinde gitmemiz gerekiyor. Zaman bulduğumuzda daha çok sinemaya, tiyatroya gidiyoruz.

* Aşk hayatınız çok kapalı perdeler arkasında yaşanıyor gibi. Aşka uzak bir haliniz var...
Aşkla aram şu sıra iyi değil. Aşkın artık illet olduğunu düşünüyorum. Şaka bir yana aşk insanı besleyen bir duygu. İnsan olduğumuzu hissettiren özel bir duygu. Aşk, insana bahşedilmiş hem en büyük illet hem de en büyük lüks.