Cadde Geceler doludizgin

Geceler doludizgin

19.06.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:

Geceler doludizgin

Geceler doludizgin



Hafta sonu Çeşme’deyim. Kısmetse çarşamba günü Çeşme dedikodularını ve eğlence yaşamını yazacağım. Havaalanına gittiğimde CIP Salonu’nda Hande Ataizi ve sevgilisi Tarkan Sualp ile karşılaştım. Bir süre Hande ile küs kalmıştık. İlk kez karşılaştık. Aslında Hande sevdiğim ve sanatını takdir ettiğim bir isim. Ama son günlerde biraz o şaşırdı, biraz da medya fazla üstüne geldi. Hande, Türk sinema ve tiyatrosu için büyük yetenek. Ama nedense o hep yaptığı hatalarla gündeme geliyor. O gün konuştuk. Bıkmış artık. İsyan halindeydi. ‘Canım’ dediği çoğu insan sömürmüş kendisini. "Silkinip kendime gelmem lazım biliyorum" dedi. Kısmetse uzun bir sohbetimiz olacak. Neyse. Çeşme seyahatim nedeniyle Reina’yı ihmal etmiştim. Başta büyük patron Mehmet Koçarslan ile Reina içinde yer alan restoran ve bar sahiplerine "Hayırlı olsun" demek için hafta arasını tercih ettim. Dünya Göz Hastanesi Basın ve Halkla İlişkiler Müdüresi sevgili Ebru Korman ile Reina’daki Le Cigare’da yemek yedik. Aslında aynı gece sevgili Ali Sayar’a Safran’da yemek sözüm vardı ama olmadı. Ali ile daha sonra Reina Bar’da buluştuk. O geceden önce sizlere Dünya Göz Hastanesi’nden söz etmek istiyorum. Kesinlikle reklam amaçlı değil. POSTA ve MİLLİYET’in DMC (Doğan Medya Center) binasının önünde iki yıldır bir çocukcağız simit satıyordu.
18-19 yaşında. Dikkatimi çekti, biraz da sevdiğim için hemen her gün çocuktan simit almaya başladım. Önce tezgahı açıktaydı. Benim önerim üzerine camekanlı yaptı. Ardından naylon torbalar içinde simit satmaya başladı. Uzatmayalım, o tarihlerde sağ gözünün üzerinde bir kist vardı. İki senenin sonunda kist, simitçi çocuğun mavi gözlerinden birini tamamen kapattı. Geçen pazartesi, adını bilmediğim simitçi çocuğu ameliyat ettirmeye karar verdim. Aslında bunu yazmak istemezdim ama başvurduğum Dünya Göz Hastanesi’nin jestine ancak böyle teşekkür edebiliyorum. Uzun lafın kısası, geçtiğimiz cuma günü simitçim ameliyat oldu. Adı Aydın Çolak. Gözünü kapatan ceviz büyüklüğündeki kisti, Opr. Dr. Akın Banas, 2 saatlik ameliyatla temizledi. Aydın’ın ilaç ve tedavi masrafını Ebru ile hastane üstlendi. Ben sadece aracı oldum. Bu nedenle Dünya Göz Hastanesi’ne ve Ebru’ya çok teşekkür ediyorum. O gece sohbet sırasında Ebru, Dünya Göz Hastanesi’nde gözlük ve lensten kurtulmak isteyenler için bir kampanya başlattıklarını anlattı. Lazer ameliyatının fiyatı kısa süre için 590 dolarmış. Hastane yurtdışına da açılmış. Hollanda’nın en büyük 4 sigorta şirketinin birleşmesinden doğan Agis Groep’e bağlı tüm Hollandalı hastalar, göz tedavilerini Dünya Göz Hastanesi’nde yapabilecekmiş. Hastane, kapısını Emekli Sandığı’ndan emekli olanlara da açmış. İlgilenenler için telefon numarası (0212) 281 11 11. O akşam Reina içindeki Le Cigare’da Simge Yayın Grubu Başkanı Mehmet Y. Yılmaz ve konukları, Mehmet Ali Erbil’in başarılı menajeri olan arkadaşım Stelyo Pipis, yakın arkadaşları Hakan, Mami ve Varol Kaynar ile birlikte aynı masadaydı.
Tonton patron Sabi Totah ile yine ayaküstü ‘tek mi çift mi’ oynadılar. Opera Pastaneleri ve Beşiktaş Koleji’nin ortağı Varol Kaynar, atv’de ‘Elifname’ adlı programı hazırlayıp sunan sarışın güzel Elif Güvendik ile birlikte. Ama o gece Elif, Bodrum’da olduğu için Varol yalnızdı. Bir ara büyük patron Mehmet Koçarslan ve ortağı Ali Ünal ile sohbet ettik. Çok memnunlar. Hafta sonu 2500 kişi girmiş. Çevik Bir, Ali Biraniş, Selim Hamamcıoğlu, Bülent Eczacıbaşı, Mustafa Süzer, Cem-Betina Hakko, Ralf Tezman Derin Mermerci, Kaya Çilingiroğlu-Hülya Avşar, Ege Seramik ve Ihlamur’daki Polat Towers’ın sahipleri Adnan ve Murat Polat kardeşler, İlhan Kütük ve oğlu Emre, Sibel Kutman, Sarah-Alinur Velidedeoğlu, Monik Benardete oradaymış. Ben mekanı açılıştan önce birkaç kez görmüştüm zaten, o gece bitmiş haline tanık oldum. Muhteşem. Çiçeği burnunda anne Barbara Penso ve ortağı Haluk Yorgancıoğlu sanatlarını konuşturmuşlar. Yemekte ortaya pazı dolması ve zeytinyağlı enginar söyledik. Ben ana yemekte sebzeli ve karidesli piliç göğsü, Ebru ise tornedo bardelaise istedik. Çikolatalı sufle, panna cotta ve dondurmayı götürmeden de yapamadık tabii. Yıllardır tanıdığım ve çok efendi bulduğum salon şefi Orhan Aşçı Le Cigare’da başlamış. Yemek öncesi barmen Volkan Ekinci değişik bir kokteyl verdi. Lezzetliydi ama o gece içki modunda olmadığım için içmedim. Masaya şef Hikmet Genç, garson Hamdi Dalyan ve Atilla Arslan baktılar. Mutfak sorumlusu Sezai Yılmaz’ın önerileri şöyle; başlangıç olarak somon rulo, carpaccio, zeytinyağlı enginar, sezar salata, ördek ciğeri. Ana yemekte ise tornedo bardelaise, escalope milanaise, kuzu sırtı, Cafe de Paris soslu bonfile, levrek ızgara. Bir tatlı canavarı olan ve yediğini inkar etmeyen patron Sabi Totah ise çikolatalı sufle, panna cotta, krem brule’yi favori gösteriyor. Le Cigare’ın telefon numarası (0212) 258 03 26. Ebru erken kalktı ben de Aslı Altan’a "Hayırlı olsun" demek için Safran’a geçtim. Altan uçmuş. Sultanlara layık bir oturma bölümü yapmış. İpekler havada uçuşuyor. Renk renk yer minderleri, nargileler... Bir tek boş masa yoktu. Valla taraf tutmayacağım, favori yerlerim az-çok belli oldu. Çıkışta Ali Ünal’a Medusa Balık’ın yerine hangi lokantanın açılacağını sordum; ‘Çatana’ymış. Hani üç ay önce sizlere Bostancı Sahil Yolu’nda muhteşem bir balıkçıdan sözetmiştim ya. İşte orası. Sahipleri, büyük patron Mehmet Koçarslan’ın yakın arkadaşları Hasan ve Mehmet Gökpınar kardeşler. Müdavimleri Ergun Gürsoy ve ailesi, Milliyet’in köşe yazarı Melih Aşık, Kral Mobilya’nın sahibi Fatih Kıral, Sefa Dinçer, Metin Akpınar, Yeşim Salkım, Mehmet Moğultay... Çatana’da balık yemenin zevkine varacaksınız. Özellikle mezeler enfes. Ne değişiklikler yaptıklarını merak ediyorum. Gidip yemek yedikten sonra tekrar yazacağım.

Biliyorsunuz, son zamanlarda en yakın arkadaşım Polo 13’lerin başarılı işletmecisi Ali Sayar. Ondan pozitif elektrik alıyorum. Bana ne kadar negatif elektrik yükleyen insan varsa uzaklaşmaya karar verdim. Neyse, Ali, Bodrum’a gitti. 21 Haziran’da muhteşem bir gece ile Bodrum’da Polo 13 ve Dodo Beach’i açıyor. Bodrum-Konacık’da, işletmesini Selim Öztürk’ün yaptığı Ayyash Club ise yarın açılıyor. Ali gitmeden önce onunla beraber, Ankara’dan gelen, benim de tanıdığım konuklarıyla buluşmak üzere Hilton ParkSA’ya gittik. Ali’nin ortakları olan Necdet Göral ve Celal Altınel’in sahibi olduğu, son günlerin Mecidiyeköy’deki popüler İtalyan restoranı La Pergola’ya sözümüz vardı. Ama daha önce, Hilton ParkSA’nın 7. katında açılan Zeytin Restaurant&Bar’a birer içki içmek için girdik. Boğaz manzarası bir içim su. Şef Eyüp Kemal Sevinç çay ve bar saati için ev yapımı pastalar, kurabiyeler, özel snack ve nefis salatalar hazırlamış. Hafta sonları 21.30-01.00 arası canlı müzik var. Zeytin Bar’ın dekorasyonu çok hoş; zeytin kavanozları, zeytinyağı şişeleri, rahat yayılabileceğiniz koltuklar ve çok özel içkiler... Biz zeytinli börek ile birer tekila aldık. Konuğumuz orada kaldığı için hesabı ödedi. O nedenle ne geldi bilmiyorum valla. Telefon numarası (0212) 310 12 00. Unutmadan, Hilton İstanbul The Roof Bar’da haziran sonuna kadar şeftalili spesiyaliteler var. Şeftalili ve zencefilli tava kalkan, soğanlı ve şeftalili ızgara kuzu fileto, şeftali kompostosu, şeftalili tart... Efendim, bugün Babalar Günü. Ben, babamı 47 gibi genç bir yaşta, beyin kanaması sonucu kaybettim. Babamı hâlâ çok özlüyorum. Herhalde herkesin babası kendine göre müthiştir ama benimkisi gerçekten başka türlü bir adamdı. Bana hayatı, ayaklarımın üzerine sağlam basmayı hep o öğretti. Bugünkü maddi ve manevi tüm gücümü ona borçluyum. Nur içinde yatsın. Tüm babaların Babalar Günü’nü kutluyorum. Hilton İstanbul bu özel gün için hafta sonu paketi hazırlamış. Ücretsiz otopark, Türk ve uluslararası mutfaklardan tatlılar, meyve çeşitleri ile özel bir brunch sunuluyor. Ceylan Inter-Continental ise babalarına unutulmayacak bir gün armağan etmek isteyenlere özel barbekü partisi düzenlemiş. Türk, Tex-Mex, Asya mutfaklarından özel soslarla zenginleştirilmiş çeşitli burgerler, fajitalar, tatlılar, canlı müzik eşliğinde hizmet ediliyor. Fiyatlar makul. Boğaziçi’nin muhteşem manzarasıyla çevrili terasında Sunset de babalara keyifli bir pazar sunuyor. Ortaklar Caddesi’nde Keyf Döner’in sahibi Necip Amca ise kapılarını çok özel fiyatlarla babalara açmış.
Elazığlı Necip Amca’nın Ortaklar Caddesi’ndeki Keyf Döner Evi dönerin yeni adresi.

Üstelik sevgili Mehmet Ağar, Mahsun Kırmızıgül, ünlü köşe yazarı Fatih Altaylı, Atilla-Nejat Türkmen, modacı Dilara Endican, Atilla Saral, türkücü Bülent Serttaş, Şamdan’ın sahibi Mehmet Tuna, Cemil ve Kenan İpekçi gibi ünlü isimlerle karşılaşma olasılığınız var orada. Fiyatlar sudan ucuz. 72 yaşındaki Necip Amca zaten bir ömür. Paket servis de var. Telefon numarası (0212) 212 39 78. Bir başka alternatif ise açıldığı ilk günden beri ünlü-ünsüz pek çok kişinin uğrak yeri olan Gümüşsuyu’nda Ritz Oteli’nin altında yeni açılan Chocalate Cafe&Restaurant.

Süleyman Köse ve Raşit Karakuş adlı iki genç işadamının ortak açtığı mekanda, bugünden itibaren kahvaltı günleri başlıyor. Cumartesi ve pazar günleri 10.00-13.30 arası geçerli. Bir kız arkadaşımla test ettim, müthiş. Kahvaltı büfesi tamamen organik ve yöresel ürünlerle hazırlanmış. Organik köy yumurtası, domates, bademli kayısı reçelleri, Ezine’nin beyaz peyniri, Göle tereyağı ve kaşarı, İnebolu köy peyniri, Bolvadin kaymağı ve balı, Tokat aşıkbaba sucuğu... Türkiye’de ilk kez organik ürünlerden meydana gelen zengin bir kahvaltı büfesine tanık olacaksınız. Telefon numarası (0212) 252 45 37.

Sanırım 1995 yılıydı. Kireçburnu’ndaki Grand Cello’ya gitmiştim. Ardından birçok restoran ve balık lokantası açıldı, bir de evimin yolu değişince Grand Cello’yu unuttum. Pazar günü yürürken bir de baktım, Grand Cello yeni mekanına taşınmış. Artık Yeniköy’de.
Restoran bölümüne cafe eklenmiş. Yanılmıyorsam, eskiden bu binada sevgili Mehlika Kenter oturuyordu. Evsahibi yine o mu bilmiyorum, soramadım da. Kafenin yer aldığı giriş katına, ahşap masa ve sandalyeler nostaljik bir hava vermiş. Her sabah köy usulü kahvaltı veriliyor. Türk ve İtalyan mutfağının yanı sıra ev yemekleri de ön planda. Kafede 17.00-19.00 saatleri arasında bira yüzde 50 indirimli. İkinci katta nefis bir balık mönüsü sunuluyor; Soya soslu karides, çoban mantarı, balık köftesi... Ve en sevdiğim enstrüman olan ud eşliğinde canlı müzik. Doyasıya müzik, lezzet ve limitsiz içkinin bedeli, kişi başı 25 milyon. Evime yakın olan, eğlenebileceğim yeni bir mekan daha buldum anlayacağınız. Grand Cello’nun telefon numarası (0212) 299 59 10. Maslak Excellent Restaurant da semtime yakın. Hem hesaplı hem muhteşem yemekli. Ne de olsa işletmeci Hüseyin Kabason bu işin erbabı. Zaten annesi İtalyan, babası Türk. Yıllarca bu işin eğitimini görmüş. Şimdi bahçeye taşındılar, çok şık bir bar yapmışlar. Bana yürüme mesafesinde olunca eş, dost kim misafir gelmişse, götürüyorum. Beceremediğim için evde yemek yapmak gibi bir şansım yok. Misafir seviyorum ama içkiye ya da beş çayına. Neyse, Excellent’a uğradım, Hüseyin ile sohbet ettim. Excellent Restaurant’ta salı ve perşembe geceleri, saat 21.00-24.00 arasında barbekü fasıl başlatmışlar. Bizim Seba Konutları’ndaki komşular buna bayılacak. Çarşamba günleri Kübalı grup Virus Latino ile Küba geceleri var. Hafta sonları canlı müziğin solisti Müfide. Telefon numarası (0212) 286 50 55. Hafta sonu yine The Mix’e uğradım. Havalandırma ve klima öyle bir çalışıyordu ki içersi buz gibiydi. Sahnede Altay vardı. Ön masada da Saffet Arıkan ile Muzi Karaata. Muzi, Altay’ın ciddi bir ilişki yaşadığı Gülsüm’ün ablası, yani Altay’ın baldızı. Çok kalabalıktı. Büyük patron Mehmet Koçarslan’ın gece kulüplerindeki sağ kolu Zehra işe hakim. Tabii Dalmaz Center’dan buraya transfer edilen Halis Güney, şefler Ersin Karabina, Aydın Akkuş da çok başarılı. Zaten Halis yıllardır bu işin kurdu. The Mix, Türkçe pop sevenler için yazın favori mekan olacak. Telefon numarası (0212) 258 28 48. Bu pazar da bu kadar, kalın sağlıcakla, en kötü gününüz benimkinden iyi olsun efendim.

Yazara e-mail: