08.04.2019 - 08:15 | Son Güncellenme:
ORKUN BULUT
Göbeklitepe’yi araştırmak, Halfeti’de tekne turu yapmak, Balıklıgöl civarında sosyalleşmek, akşam sıra gecesinde halay çekmek için insanlar akın ediyor. Artık Anadolu, kültür içerikli turizmiyle rafine, esnafına para kazandıran “Hadi gidelim” diyen özgür ruhlu turisti ağırlıyor.
Şanlıurfa’nın bu kadar öne çıkmasında şüphesiz ki 2019’un Göbeklitepe Yılı ilan edilmesiyle, tarih ve arkeoloji olarak merak uyandıracak PR çalışmalarının ustalıkla kurgulanması büyük faktör... Arazisine gittiğinizde ana bina ve yolların modern hali gurur verici... Göbeklitepe’nin kendisine gelince; kesinlikle görülmesi gereken, tarihin yazılmış halini sorgulatacak birçok soru işaretiyle ayrılıyorsunuz.
Ciğerli, dalaklı brunch!
Urfa gastronomisine gelirsek, çevre illerle bir rekabet söz konusu... Sanırım Gaziantep pazarlama konusunda hepsinin önünde. Bu durumu Urfalılar’dan dinlemek, aralarındaki tatlı rekabeti hissetmek de esnaf sohbetlerinin ritüeli. Benim aklımda en fazla yer edinen Kerem Gökçe’nin zorlamasıyla geldiğimiz Ciğerci Aziz Usta. Hayatımda gördüğüm en salaş mekan diyebilirim. Kahvaltıda ciğer, dalak ve yürek yapıyor şiş başında. O kadar lezzetli ve keyifliydi ki mutlaka böyle bir Urfa tipi brunch (!) yapın derim.
Beyrut’taki Arap kahvesini bu köşede anlatmıştım. Dünyanın her yerinde kahve içen, bu işin eğitimini almış biri olarak net söylüyorum; en iyi kahve tekniği kesinlikle mırra. Araplar ve Mardin-ŞanlıUrfa civarında çok iyi yapıyorlar. Ama en iyi uygulamaları, Urfa’da gördüm. Bazıları kahveyi bilinçli yakarak acı tat vermeyi doğru sansa da mükemmel formülde sunanlar da var.
En az Türk kahvesi kadar sahiplenmesi gereken bir durum mırra. Tabii doğru reçeteyi esnafla buluşturarak!
DOĞAL VE KIYMETLİ