Cadde Gözle görülmüyorsa yok demektir

Gözle görülmüyorsa yok demektir

07.11.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

.

Gözle görülmüyorsa yok demektir

Bakın: "Hayatım bir facia ama kimse bunu anlamıyor çünkü çok kibarım: devamlı gülümsüyorum. Gülümsüyorum, çünkü insan gizlerse ıstırabının geçtiÇini düşünüyorum. Bir anlamda doÇru bu: Görünülürlük, doÇrulanabilirlik, maddiyat dünyasında yaşadıÇımıza göre, bir şey gözle görülmüyorsa yok demektir. Acım maddi deÇil; görünmez durumda. Ben kendi kendimin inkârcısıyım."İnkâr etme sanatı, "-mış gibi yapma" sanatı...YaşadıÇım ülkenin, yaşadıÇım dünyanın en büyük sloganı: "Konuşulmuyorsa yoktur! Görünmüyorsa hiç varolmamıştır!"Karı koca arasında bir problem mi var? Sus, konuşma. Kimse duymazsa o çözülme yaşanmamıştır.OÇlunun cinsel tercihleri dünyanı mı şaşırttı? Sus, konuşma. Var saymazsan, o hep biricik "delikanlın" kalacaktır. Bir şirket içinde, bir ülkenin işleyiş biçiminde, dış ilişkilerinde, sosyal politikalarında, yönetiliş biçiminde geri dönülemez büyük hatalar mı var? Sus, konuşma. Kimse duymazsa, hiçbir yanlış yapılmamıştır.Dünyanın unutulmuş köşelerinde manasız çatışmalar, vahşi katliamlar, sonu gelmeyen yolsuzluklar mı hakim? Sus konuşma. TV kameralarına, araştırmacı satırlarına takılmadıysa, olmamıştır. Sen her şeyi bir film gibi algıla, uyuş, takılma. Olsa olsa bir film senaryosunun parçasıdır.Kibar ol, gülümse ve alttan al. Konuşma, tartışma, içine at, sessiz kal. İnkar et, yapmadım de, söylemedim de, düşünmedim de, hissetmedim de...Acın görünmüyorsa, yok demektir.Adı konulmamışsa, yaşanan her şey yok sayılabilir.Bu gidişle sonunu da zaten ancak Allah bilir! Hiç yanımdan ayırmadıÇım kara kaplı Moleskine defterime nerede okuduÇumu hatırlamadıÇım bir paragraf alıntılamışım... "Kara kaplı defter" dediklerinde korkardım.İlkokul "örtmenim"in o efsanevi kara kaplı defterine kazara girersem, oraya işlenirsem, fişlenirsem başıma geleceklerin ne olabileceÇi konusunda öyle hikâyeler yaratırdım ki kafamda, "akıllı uslu çocuk" imajımı ayakta tutmak benim için bir hayat gayesi halini almıştı.Kara kaplı defter cezasına çarptırılma kurgularımın ve tabii kaygılarımın sınırları genişledikçe, yaramazlıklarıma ket vurma kat sayım da arttı.Aslında masum deÇildim, hiçbirimiz deÇildik... Ama kara kaplı mahşeriyle son bulmasın diye hayatımız, "-mış gibi yapma" sanatında epeyce ilerledik.Teneffüste "günahkâr eÇilimlerimizi sonuna kadar serbest bıraksak da", sınıfa girince hizaya girer, çalışkan bilmişler olarak örtmenin gözüne girmeye çalışır, en temiz pak hallerimizle her soruya cevap vermek üzere parmak kaldırır, ilgi üzerimizden uzaklaştıÇında "masaların altında oyunlar oynar, haylazlık yapar, birbirimizi gıdıklardık."Ama görünürde sakin bir ciddiyet ve fıldır fıldır gözlerle pür dikkat "örtmen"e odaklanırdık."-Mış gibi yapma" sanatını "kara kaplı defter"e raÇmen deÇil, kara kaplı defter yüzünden kıvırmıştık.Korkuyla yönetilen her ortamda, her toplumda olduÇu gibi "olduÇun gibi görünmeye" deÇil, "göründüÇün gibi olmaya" şartlandırıldık.Yavaş yavaş, işlene işlene, fişlene fişlene...O efsanevi kara kaplı deftere..."OlmadıÇın gibi görünme"nin kitabını yazdık."Judging a book by the cover" derler ya Amerikanya'da, biz de yavaş yavaş, işlene işlene, fişlene fişlene yargılanmamak adına kendimize bembeyaz görünen kitap kapakları yarattık.Gerçek rengimiz kırık beyaz da olsa, kapkara da, kara kaplı defterde asla yer bulmayacaktık.Olsa olsa, facebook'un beyaz sayfalarında kendimize allanmış pullanmış pembe profiller yaratacak, gazetelerde pr demeçleri verip imajımızı yaÇlayacak, festivaller, dizaynıyla göz dolduran mimari harikalar, ekonomik paketler yaratacak ama varolan problemlerimizi asla masaya yatırmayacak, ortaya koymayacak, yokmuş gibi davranacaktık.Öyle ya, maddiyat dünyasında yaşadıÇımıza göre "bir şey gözle görülmüyorsa yok demektir."Vay be, biz bu işi iyi kıvırdık!Efsanevi kitap kapaÇı tasarımcısı Chip Kidd'den bile başarılıyız. Uluslararası "Tasarlan-mış" hayatlar jüri özel ödülünü alırız artık! avaron@milliyet.com.tr "Mış gibi yapma sanatı"nı nasıl kıvırdık?