Bodrum’u sadece “beach”leri, “eller havaya” eğlence geceleri sananlar yanılıyorlar.
O dekorun arkasında gerçek Bodrum çok farklıdır.
Büyük şehirden sıkılıp yaşamlarını Bodrum’da sürdürenler “anlamlı, derinliği olan, ince zevkleri, çevre duyarlılığını, kültürel derinliği” yansıtan “saklı güzellikler” üretirler.
İşte onlardan biri...
........................
Bodrum Bitez’in içi mandalina bahçeleriyle yemyeşildir.
Mis kokuludur.
Betonlaşmaya teslim edilmemiştir.
İşte o mis kokulu, yemyeşil mandalina bahçelerinin ortasında iki yıldır bir “dünya cenneti” mekân var.
Adı “Savra...”
Şipşirin -az sayıda- odaları, harika mutfağı, Toscana villalarındaki gibi su rengi mermer yüzme havuzu, akşamları farklı gruplarla canlı müzik yapılan bahçesi...
“Çevreciliği ilke edinmiş” olduğunu ve kendi bahçesinde yetiştirdiği çoğu meyve ve sebzeleriyle “organik” lezzetlerini de belirtmeliyim.
Garsonlar, resepsiyonist, bar çalışanları herkes tiril tiril beyazlar içinde.
Bu girişimin sahibi mimar Ahmet Tolan eşiyle birlikte “özgün” bir konsept yaratmış.
........................
Geçen hafta sonu Savra’daydım.
“Beyaz gecenin” güzellikleri arasında bir de sürprizle karşılaştım.
Ahmet, Kaan Çakır adlı bir genç adamı tanıştırdı.
Aslında onu tanıyorum.
İyi oyuncudur.
Son olarak “Bodrum Masalı” adlı dizide oynuyor.
Ama... Onun bir başka özelliği var ki şapka çıkarılır.
Anlatayım....
BİR BAŞKA OKUL
KAAN ve arkadaşları var olan eğitim kurumlarının dışında bir anlayışla yola çıkmışlar. “Bodrum’da Başka Bir Okul Mümkün” demişler. Projenin adı yukarıda tırnak içine aldığım kelimelerin baş harflerinden oluşuyor; “BBOM...”
Yıllar süren çalışmalar sonrası okulun ilkeleri
şöyle oluşmuş.
Toplumsal adalet...
Özgürlük (düşünce, ifade, hareket, seçim)... Dayanışma... Çoğulculuk... Toplumsal duyarlılık... Şiddet karşıtlığı (fiziksel, sözlü, psikoloji)... Ayrımcılık karşıtlığı (milliyet, ırk, dil, din, cinsiyet, cinsel yönelim, ekonomik, sosyal, fiziksel)... Ekolojik düşünce... Yaratıcılık... Üretkenlik... Dürüstlük... Özdenetimcilik...Eleştirellik... Farkındalık... Empati...
........................
Bu ilkelerin hayata geçirileceği güzel, yemyeşil ve geniş bir alanda okulu kurmuşlar.
Devletten tek kuruş almadan hepsi kooperatif ve dernek üyelerinin katkılarıyla ve bağışlarla gerçekleşmiş.
Kâr amacı yok.
Yönetim ise kolektif.
Yöneticiler, öğretmenler, veliler ve öğrenciler birlikte karar alıyorlar.
Öyle ki...
Okulun adını bile öğrenciler koymuş; “Mutlu Keçi...”
En büyük özelliği çocuk haklarını gözetmesi ve desteklemesi, çocukların doğuştan gelen meraklarını, yaratıcılıklarını, özgüvenlerini besleyen ekolojik dengeye saygılı bir okul ve eğitim ortamı sunuyor.
Sabahtan öğleye kadar Milli Eğitim Bakanlığı müfredatı uygulanıyor.
Öğleden sonraları ise çocuğun özelliklerini keşif ve geliştirmeyi, yaratıcılıklarını ortaya koymalarına olanak vermeyi sağlayan “atölye” çalışmaları.
........................
Bu model dikkat çekmiş.Ankara “Meraklı Kedi” İlkokulu, İzmir “Renkli Orman”, İstanbul/ Moda “Koşan Kaplumbağalar” Erken Çocukluk Merkezleri de kurulmuş.
BBOM derneği yine Bodrum’da bir “öğretmen köyü” projesini hayata geçirmiş. Burada öğretmenleri hizmet içi eğitim veriliyor.
........................
Dinlediklerimle gecem daha da beyazlaştı. “Türkiye’de güzel şeyler oluyor...”