Cadde Havuzda sevişmeye isyan

Havuzda sevişmeye isyan

27.07.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:

Havuzda sevişmeye isyan

Havuzda sevişmeye isyan



Havuzda sevişmeye isyan
Efendim, bana tatil haram. İzmir, Çeşme ve Bodrum’dan jet hızıyla geçtim. Ardından New York’a uzanacaktım, olmadı. New York hem iş gezisi hem tatil olacaktı benim için. Sonunda minik tatil hakkımı, sevgili yayın yönetmenim ve 20 yıllık dostum Rifat Ababay’dan ağustos ayında kullanma sözünü alarak geçtim bilgisayarımın başına. Bu işe de en çok kankam ve gazetenin Yazı İşleri Müdürü Hande Özcan sevindi. E, cuma ve cumartesi
iş başa düşecek, toplam iki tam sayfayı o kadar işinin arasında
o toparlayacaktı. Neyse, gelelim sadede. Bodrum bu yıl en kalabalık haftasını yaşadı belki de. Uçak tıklım tıklımdı. Eğlence yerleri de öyle. Özellikle de Polo 13 yıkılıyordu, kimi ararsanız oradaydı. Başarılı işletmeci sevgili Ali Sayar, Kenan Doğulu rezervasyonları yüzünden saat 16.00’da telefonunu kapatmak zorunda kaldı. Patronlardan sevgili Neco (Necdet Göral) tabir-i caiz ise ağzı kulaklarında dolaşıyordu. Cuma, cumartesi ve pazar toplam 2700 kişi Polo 13’e girdi. Ama para kazandıklarını pek sanmıyorum. Çünkü Kenan’ın maliyeti diğer sanatçılara oranla yüksek. Dev orkestrası, vokalleri, ışık, ses tesisatlarına ödemeler derken, ellerinde bu işin şanı kaldı gibi
bir şey. Neyse, ben alaturkaya meraklıyım ya. E Seda Sayan da sevdiğim bir isim. İkinci kez bayıla bayıla Seda’yı izlemeye Samba’ya gittim. Ona da helal olsun, Clup M’in altında yer alan, Yavuz Samancı tarafından açılan Samba’yı tam tabiriyle yıktı, geçti. İkinci kez gittiğimde de Jumbo’nun sahipleri İrma-Nurhan Çıtak geniş bir arkadaş grubuyla ön masadaydı. Yıllardır görmediğim Apo Kardeş, ünlü film yapımcısı Abdurrahman Keskiner, yeni kankalar Ece Erken, Özlem Yıldız, Esra Balamir, 10 yıllık sevgilisi Saffet Arıkan’dan ayrılan Muzi Karaata, ‘Elifname’ Elif Güvendik
ve ailesi o kalabalıkta görebildiğim medyatik isimler oldu. Bu arada dostları, Saffet ile Muzi’yi yeniden barıştırmak için seferber olmuşlar. Bakarsınız, siz bu satırları okurken, onlar barışmış olurlar. Seda bu kez sahneye yine Canan Yaka’nın diktiği gri çok şık bir tuvalet ile çıktı. Repertuvarı değiştirmiş. E kız işi biliyor, insanları bıktırmıyor.
Üç saat okudu da okudu, isteklerin hepsini karşıladı. Konuklar arasında olan Akrep Nalan ve Türk Sanat Müziği’nin yaşayan efsanesi Müzeyyen Senar’ın kızı, benim de eski arkadaşım Feraye ile sohbet ettik. Feraye’nin en büyük arzusu, annesine bir veda konseri yapmak. Jübile değil. Lütfi Kırdar’da filan. Valla ne hoş olur. Tabii bunun için bazı sponsorlara ihtiyaç var. Dilerim kıçı kırık isimlere klip ve konser için sponsor olan
bazı büyük firmalarımız harekete geçip yaşayan bir değere gereken önemi verirler. O gün Akrep bizi eskilere götürdü. Zaten ertesi gece de Seda’nın altında başladı ama binbir ricayla. Seda, Sibel Barış’ı dans etmesi için ikna etti. Patron Yavuz, Samba’nın İşletme Müdürü olan Sibel Barış’ın dans etmesine, hafif kaçar diye izin vermiyordu da. Aman, Samba’da çıkan Bire-Bir Show’u izleyin. Cengizhan, Metin
ve Sedat gerçekten muhteşem. Yıldız Tilbe, Gülben Ergen, Seda Sayan, Tarkan, Bülent Ersoy, Banu Alkan taklitleri ile ortalığı gülmekten kırıp geçiriyorlar. Yani sizin anlayacağınız Samba’da eğlence tam gaz. Yine Samba’da salı, çarşamba, perşembe akşamları artık Aydın rüzgarı esecek, bilesiniz. Telefon numarası (0252) 313 39 67.

Ben Bodrum’a gittiğimde Gümbet’e uğramadan dönmem. Eğlencesi, özellikle barları meşhurdur. Ama Gümbet eskisi gibi değil. Bir kere yabancı turist yok. Barlar kan ağlıyor. Clup M Otel bitmiş gibi. Servis, odalar yıkılıyor, valla yazık. Seda’dan sonra sevgili Stelyo Pipis, Elif Güvendik ve bir grup arkadaşımızla Polo 13’e gittik. İnsan seli. Kimi ararsanız oradaydı. Kanal D Haber Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı ve güzel eşi Hande, sevgili Yeşim Salkım, Serpil Çakmaklı, Galatasaray’ın en genç yöneticisi Burak Elmas ve eşi, Ozan Doğulu, sevgilisi Ayşe Hatun Önal, ünlü çapkınlar Volkan Yetmişbir, Volkan Büyükhanlı, hâlâ balayında olan Bahar-Ozan Şer, baba Hasan Şer, Emel-Erdal Acar, Selin Toktay, Emre Kütük...
O gece Kenan’ın finaline yetiştik. Son şarkısında ben kapıya kendimi zor attım.
O anda tanıdık biri kolumdan tutup çekti. "Şenay, sana bir olay anlatacağım, dudağın uçuklayacak" dedi. Efendim, Kenan Doğulu, Göltürkbükü Evleri’nde muhteşem bir villada oturuyor, kendi evi. Çağla Şıkel de buranın müdavimiymiş. Bir gün sabah 05.00’de Kenan ile Çağla havuzda sevişmişler, ortalık ayağa kalkmış. İkaz edilmişler ama ünlü çift son vermek yerine yarım kalan sevişmesini balkonda tamamlamış. Bunları yazdığım için bana kızacaklar, biliyorum. Ama Kenan da Çağla da sevdiğim isimler, artık biraz dikkat etsinler, ne bileyim. Kenan’dan sonra sevgili Erhan-Erkan Güler ile Bülent Kalyoncu’nun işlettiği Askh’a gittik. Burası da tanıdık doluydu. Sevgili Gülşen final yapıyordu ama ben ilk kez kendisini izleyeceğim için yarım saat uzattı. Buradan teşekkür ediyorum ona. Yan masada sırdaşım İsmail Akkaya’nın kızkardeşi sevgili Tansel, eski milli manken Sanem Kayra, Laila Gatto Bar’ın başarılı işletmecisi sevgili Ergun Yıldız, Gatto’nun patronu sevgili Raşit Karakuş oturuyordu. Gülşen’in de sahnesi çok başarılı, seyirciyi hemen avucunun içine alıyor. Sabah saat 06.00’da otelin yolunu tuttuğumda kemiklerim ağrıyordu.

Havuzda sevişmeye isyan
Sabah 11.00’de zıpkın gibi kalktım. Dodo Beach’e gittim. Ali Sayar arkadaşım diye söylemiyorum; Dodo acayip kalabalıktı. Esra Balamir, Serpil Çakmaklı, Banu Alkan’ı gördüm. Banu ve Serpil ayrı iskelelerdeydiler, bir araya gelmediler. Manken Hilal Aslangiray, güneşte bütün vücudu kabarıp dudakları köfte gibi olan Yıldız Kaplan, Özlem Yıldız, iş adamı Erol User ve eşi Berna ile oğulları Ali, Ömer, Emre Kütük, Oğuz-Nilgün Çarmıklı, Osman Müftüoğlu ve eşi, Ögertur’un sahibi Vural Öger ve ortağı Sinan Vardar, Aprido Mayoları ile Sezar Otelleri’nin sahibi Ergun Berksoy ağabeyimiz, Ayşe-Ahmet Hattat oradaydılar. Tam ben çıkarken sevgili Yeşim Salkım geldi,
Polo 13’ün başarılı solisti Cenk Eren ile buluşacakmış. Saat 19.00’da Seda Sayan, Mehmet Ali ve Seda’nın menajeri, güzel arkadaşım Stelyo Pipis ile buluştuk. Ben onları Club Episkopi’ye davet etmiştim ama Stelyo "Seni Yalıkavak’da bir balıkçıya götüreceğim, şok olacaksın" deyince yoldan döndük. Gerçekten de gittiğimize değdi. Yalıkavak’da İzmirli Reca’nın Yeri. Denizin ortasında. Böyle güzel ve muhteşem bir yer olamaz. Bir de fiyatları öyle hesaplı ki şaşırdık. Zaten
40-50 kişilik bir yer. Güneşin batışını buradan izlemeyene acırım valla. Mutfak tertemiz. Sunum o kadar keyifli ki sahibesi Reca Hanım zaten şeker gibi. Onun hazırladığı mezeleri bugüne değin hiçbir yerde yemedim. Seda da şaşırdı. Tüm mönü Reca Hanım’ın kendisine aitmiş. Sarmısak, soğan dahil ne bulduysam yedim. Yağ Ayvalık’dan getirtiliyor. Humus, tarama, asma yaprağında zeytinyağlı balık sarması, kalamar dolma, kırmızı mercimekli fava, topik, börülce piyaz, deniz börülcesi, balıklı pilaki... Reca’nın önerisi; turp, hardal, cibes, radikadan meydana gelen balsamik sirke soslu bir karışım. Müthiş bir şey, tadına doyamadım. Ot kavurması, kabak çiçeği dolması ve levrek ızgara da cabası. İzmir yöresine ait hamur, ceviz, bal ve tarçından yapılmış travados adlı tatlı ile finali yaptık. Ama daha ne tatlılar vardı mönüde, anlatamam. Burayı kaçırmayın, gittiğiniz an bana teşekkür e-mail’leri çekeceksiniz, inanın. Telefon numarası (0532) 766 49 72. Bu arada biz yemekteyken sevgili Mehmet Ali Erbil aradı. İyiymiş. Eylül ayında Seda Sayan ile birlikte dizi filme başlıyor. Türker İnanoğlu yapımcı, Aram Gülyüz yönetmen. Seda ile Mehmet Ali evli bir çifti canlandıracak. Ama sonra geçimsizlik nedeniyle boşanıyorlar ve
Seda iki çocuğuyla dul kalıyor. Mehmet Ali, Arto’nun kendisi için "Bu ve
Huysuz Virjin hâlâ ölmedi. Bunlar komedyen değil vasıfsız soytarılar" demesine çok alınmış. Ben duymadım
ama Arto’nun böyle bir şey söylemesine çok şaşırdım doğrusu. Ayıp etmiş.

E Bodrum’a gidip de ‘altın kadın’ Sema Çelebi’nin yerine uğramamak olmaz. Göltürkbükü’nde. Mekanın pahalı yolundaki fısıltıları yalanlarcasına fiyatları düşürülmüş. Bu arada haftanın değişik günleri için farklı sürprizler hazırlanmış. S Point’e gidin, farkı yakalayın. Telefon numarası (0252) 377 52 87 Club Episkopi adını gazetedeki kankalarımdan sevgili Bekir Saçar başta olmak üzere pek çok kişiden duymuştum. İstanbullu başarılı iş adamı Mehmet Bayurman hobi olsun diye Ortakent’de çok keyifli bir yer açmış. Zaten Episkopi de Ortakent’in eski adıymış. Yeşil Ortakent’de mandalin, portakal, pomelan ağaçları içinde bulunan bir yer Episkopi. Özel mönüsü, akşamüstü barı ve Uruguay’dan gelen Latin-Caz müzik grubuyla çok farklı, elit bir yer. Miami-New York’da yaşayan sevgili Nurdan Gür ve iş adamı sevgilisi Gökhan Yüzbaşıoğlu ile gidecektik, olmadı. Ayaküstü uğradım. Bir daha sefere yemeğe gideceğim. Zengin mezelerden sizin için etüt ettim. Deniz börülcesi, kırmızı biber dolması, özel sosta marine edilmiş çiğ balık, pazı salatası, balık böreği, balık köftesi, balıklı pazı sarma, balık kokoreç, levrek, sübye, ahtapot, mantar ve yeşilliklerden meydana gelen Episkopi müthişti. Kısacası Mehmet Boyurman hobi de olsa keyifli, adam gibi yemek yiyip eğlenilecek bir yer yapmış. Telefon numarası (0252) 358 64 53. Episkopi sonrası Dodo Beach’e gittim. Kapıda dış güvenlik sorumlusu sevgili Tuncay ile sohbet ettik. Çok başarılı bir ekibi var. Dodo ile Polo 13’ün güvenliği Tuncay ve grubuna teslim. Ama iç ve dış güvenliğin başı Ragıp Ağabey’i de unutmamak gerekir. Aslında Bodrum’a kısmetse çarşamba günü de Çeşme ile birlikte devam edeceğiz. Evet, yine yaşamdan kesitler sundum size. Dünyanızı biraz da olsa renklendiriyorsam yorgunluğuma değiyor. Hoş kalın, mutlu yaşayın.

Yazara e-mail: