Cadde Hayatta en büyük acım babamı kaybetmekti

Hayatta en büyük acım babamı kaybetmekti

14.10.2009 - 01:00 | Son Güncellenme:

Vizyonda olan “Acı” adlı filmin başrol oyuncusu Nesrin Cevadzade hayattaki en büyük acısını anlattı: “Annem dışında hiç kimsem yok İstanbul’da. Acı deyince aklıma ayrılıklar geliyor”

Hayatta en büyük acım  babamı kaybetmekti

“Yersiz Yurtsuz” dizinde dikkatleri üzerine çeken Nesrin Cevadzade ardından oynadığı sinema filmleriyle adından söz ettirmeyi başardı. Bakü doğumlu Cevadzade, son olarak yönet-menliğini sevgilisi Cemal Şan’ın yaptığı “Acı” adlı filmde rol aldı. Erzincan’da -31 derece soğukta gerçekleşen film çekimlerinde çok zorlandığını ve donma tehlikesi atlattığını söyleyen genç oyuncu gerçek hayatta en büyük acısının ise babasını kaybetmek olduğunu söyledi.

“Acı” filminin çekimlerinde Erzincan’da yapıldı. Nasıl gerçekleştirdiniz çekimleri?
Erzincan’ın 2 bin metre yüksekliğindeki bir dağ köyünde yapıldı çekimler. -31 derece soğukta yapıldı. Bazı sahnelerde dakikalarca karın üstünde kaldım. Hayatım boyunca böyle bir acı çekmedim,. ‘Yersiz Yurtsuz’ dizisinde de beni şubatta Fırat Nehri’ne atmışlardı ama bu çok daha başka bir acıydı.

Donma tehlikesi yaşadınız.
Aynen öyle. Karların üzerinde uzun bir süre yattıktan sonra parmaklarım hissizleşmeye başladı. Koşa koşa içeriye girdim ve elimi sobanın üstüne tuttum. Daha sonra ‘ne olur elimi kesin’ diye bağırmaya başladım. Korkunç bir acıydı ‘Bana bir bıçak verin elimi kesin’ diye ağlıyordum. Meğerse hissin tekrar kazanılması için karla ovmak gerekiyormuş.

Bunu bilmiyor muydunuz. Eski Türk filmlerinde böyle sahneler çok vardır?
Yılmaz Güney filmlerini hiç izlemedin mi diye sordular bana zaten (Gülüyor). Filmlerini en az 10 kere izledim ama hiç dikkat etmemişim.

Nesrin karakterinden biraz bahseder misiniz?
Sol bir mücadele uğruna annesini kaybetmiş, işkence sonucu babasını kaybetmiş bir kız. Buna rağmen umutlarını yitirmemiş. Biraz sert gibi görünüyor filmde ama sonra kabuklarını kırıyor.

Yaşadığınız en büyük acı nedir?
En büyük acı babamı kaybetmek oldu. Birçok ayrılık yaşadım hayatım boyunca. Vatanımı bırakmak zorunda kaldım. Annem dışında hiç kimsem yok İstanbul’da. Acı deyince aklıma ayrılıklar geliyor.

Doğulu kızı rolleri size çok yakıştırılıyor.
Tipoloji olarak ben kimliksizim. Doğuluyu da, batılıyı da oynayabilirim makyaj ve kostümle. ‘Yersiz Yurtsuz’ zamanında ‘Bu kızı Antep’in neresinden buldunuz’ diyorlardı. Oyuncu olduğuma inanmıyorlardı. Benim tercihim sonucunda ‘Nesrin doğulu kız oynuyor’ durumu oluştu. Kendi tercihim beni biraz köşeye sıkıştırdı.



Dedem benim kahramanım
Film dede - torun ilişkisini anlatıyor. Sizin dedenizle aranız nasıl?
Dedem çok enteresan bir adam. Çok fazla birlikte olma şansımız olmadı. Ben 11 yaşına kadar Bakü’deydim. O yıllarda dedem hapisteydi. Yedi yıl hapis yattı dedim. O çıktığı sene biz İstanbul’a taşındık. Gidip gelmelerimizde tanıdığım ve idealize ettiğim bir dedem var. Aramız çok iyi. Benim hayattaki en büyük kahramanlarımdan biridir. Çok mücadeleci bir adam. Çok güçlü bir karakteri var. Benim atalarımın hepsi çok güçlü ve mücadeleci insanlar. Böyle bir genetiğe sahip olduğum için çok şanslı hissediyorum kendimi.

Neden hapis yattı dedeniz?
Sovyetler döneminde azıcık yanlış cümle kurmuş biri hapise atılabiliyordu. Dedem de onlardan birisi.

Cemal Şan’la egolarımız çarpışıyor

Sizin için “Cemal Şan’ın oyuncusu” yargısı oluşmuş. Bu sizi rahatsız etmiyor mu?
Beni rahatsız etmiyor çünkü ben kendimi Cemal Şan’ın oyuncusu gibi hissetmiyorum.

Beraberliğiniz nasıl gidiyor?
Çok iyi gidiyor. Yazıyoruz, çiziyoruz ve üretiyoruz. Birbirimizi bu anlamda çok iyi besliyoruz.

Çalışması zor bir yönetmen midir Cemal Şan?
Yönetmen sette bağırıp çağırmaya başladığında o anda Cemal Şan, Nesrin’e bağırmıyor filmdeki oyun-cusuna bağırıyor ayrımını yapmak benim için zaman zaman çok zor oluyor. Bütün yaratıcı insanların büyük egoları vardır ve o egolar çarpışıp durur. Ben zaman zaman bu ayrımı yapmakta zorlanıyorum.

Evlilik düşünüyor musunuz?
Gerekli olduğunu düşünmüyorum şu an için. İleride ne olur bilmiyorum.