Cadde Hiç kompleksim yok, polemiğe girmem

Hiç kompleksim yok, polemiğe girmem

29.01.2008 - 00:00 | Son Güncellenme:

Peker Açıkalın "Maskeli Beşler Kıbrıs" çekilirken Şafak Sezer'le yaşadığı tartışmayla ilgili "Kimseyle polemiğim olmadı, olamaz da. Çünkü böyle bir kompleksim yok" diyor

Hiç kompleksim yok, polemiğe girmem

axcaf021.jpg Geçen yıl "Avrupa Yakası" dizisinde canlandırdığı "Gaffur" karakterindeki başarısıyla, dizi, reklam ve filmlerin bir anda en çok aranılan oyuncularından biri haline gelen Peker Açıkalın, şu günlerde başrolünü oynadığı "Maskeli Beşler Kıbrıs" ve Joe Dalton'u seslendirdiği "Red Kit : Batıya Hücum" filmleriyle gündemde... Tiyatrocu olma hayaliyle daha 13 yaşında evi terk edip bu uğurda yaşam mücadelesi verdiğini anlatan Açıkalın, "Bu yaşıma kadar bu yolda ailemin manevi desteği ve toplumdan aldığım olumlu eleştiriler doğrultusunda sanat yaşamıma devam ediyorum." diyor. Serinin ilk filmi "Maskeli Beşler İntikam Peşinde", ikincisi de "Maskeli Beşler Irak"tı. Oyuncu kadrosu Hababam Sınıfı filmleriyle yürüyen bir kadroydu. İlk filmin devamının çekilmesinin nedeni seyirci beğenisiydi. Bu piyasanın ayakta durması ve işleyişe geçebilmesi için her türlü filmin seyirciyle buluşmasından tarafım. Gençleri, çocukları ve bizleri seven kitleyi baz alarak film yaptığınızda seyirciyle barışık oluyorsunuz. "Maskeli Beşler Kıbrıs" da, bu anlamda seyircinin büyük bir ilgisiyle karşılaşacağını umduğum bir film. "Maskeli Beşler"in serisinin üçüncüsü ile seyirci karşısındasınız. Bu başarıyı bekliyor muydunuz? Bu, benim altıncı filmim. "Maskeli Beşler Kıbrıs", kaçıncı filminiz? Benim hiç kimseyle polemiğim olmaz ve olamaz da... Çünkü böyle bir kompleksim yok. Ama eğer ki, bu tür polemikler ortaya çıkıyorsa bunlar da bazı gerçek payları olabilir. Herkes birbirinin arkasından ya da yüzüne karşı istediğini söyleyebilir. Ama topluma karşı sanatçı olarak kendinizi lanse ettiğiniz zaman siz duruşunuzla, kamera arkasındaki görüntünüzle, kişiliğinizle, özel yaşamınızla Türk toplumuyla barışabilirseniz insanlar sizin filminize giderler. Dolayısıyla benim böyle bir problemim olmadı. Bu saatten sonra da olacağını da zannetmiyorum. Filmin çekim aşamasında Şafak Sezer ile yaptığınız kavga konuşuldu. Neydi aranızdaki mesele? Bundan sonraki projelerde daha dikkatli olacağız. Bütün oyuncularla oynamak ya da istediğimiz filmleri yapmak için bireysel çabalarımızla insanlara bu kamera arkası olaylarını, kulis dünyasını, vadideki ekmek kavgasını fazla yansıtmadan, yerinde bir duruş göstermeye çalışacağız. Şafak Sezer'le kavganızın filmin adı söylendiğinde ilk akla gelen şey olması sizi nasıl etkiledi? "Düşük tansiyonla dizi çektim" Özellikle "Ekmek Teknesi" ve "Avrupa Yakası"nda kiminle oynadıysam bizi ikili olarak almak istemişlerdi. Fakat bugüne kadar hiç kimseyle bir ikili olarak çalışma fikirim oluşmadı. Açıkçası ben ekip ruhuna daha yönelik bir oyuncu eğitimine ve anlayışına sahibim. Dolayısıyla karşımda oynayan oyuncunun kriterleri ilk önce dürüst olması, güvenilir olması alt yapısının sağlam olması ve nereden geldiğinin bilmiş olması gerekiyor. Herkes kendisini bu eleştiriye karşı savunma ihtiyacı hisseder ama ben hiç kimseyi kendime baz alarak hareket edip filmlerimi ve dizilerimi yapmadım. Mesela, Engin Günaydın ile oynadığım "Avrupa Yakası"ndaki o karakterlerin o çatışması bizim için inanılmaz zevkli bir dönemdi. Dolayısıyla o başarı getiren unsurlardan biri o, oynadığınız arkadaşınızla özel hayatınızda da çok kaliteli bir arkadaşlık düzeyi de olması gerekir. İş devam ederken kuliste böyle rahatsızlıklar olduğu zaman insanların kulağına gidiyor. Çünkü herkes birbirinin hakkında bir sürü şey söylüyor. Hiç bir ikili olarak ortaya çıkmayı düşündünüz mü? "Amerikalılar Karadeniz'de 2" filminde Metin Akpınar ile oynayacağımı duyduğumda heyecanlanmıştım. Çünkü kalbim duracak sandım. Bugüne kadar sanat yaşamınızda sizi en çok ne heyecanlandırmıştı? 2002 senesinde ölümcül bir ameliyat geçirdim. "Kolay Para" filminde zatürree olmuştum ve aort damarım değişmişti. Rahmetli Savaş Dinçel'in başına gelen olay benim başıma gelmişti. 150 gün bir yoğun bakımdan sonra doktorların ve Allah'ın sayesinde kurtuldum. Sanat yaşamıma devam etmek beni hayata bağlayacaktı. Osman Sınav tarafından bana "Ekmek Teknesi" teklif edildi. Sağlığımı etkileyen çok zor şartlarda bu diziye başladım ve o kış benim için çok zor geçmişti. 180 nabız ve çok düşük bir tansiyonla o diziyi tamamlamıştım. Çok başarılı bir dizi olarak sanat yaşamımda yer almıştır "Ekmek Teknesi".. Oyunculuk kariyeriniz boyunca karşılaştığınız zorluk neydi? Dünya tıp literatürüne geçen bir ameliyattan çıktıktan sonra devamlı kontrollü ve çok sağlık bir biçimde yaşamanız gerekiyor. Dolayısıyla sporumu yapıyorum. İçki ve sigara kullanmıyorum. Yaşım ve sorumluluklarım itibariyle iki yaşındaki kızım Perim Yakut ve yedi yaşındaki Narin Şeker'in geleceğini hazırlayabilmek için kendimi fazla yormadan insanları mesleğimle mutlu etmeye çalışıyorum. Ameliyattan sonra yaşantınız nasıl değişti? Dizi yapmama gerek kalmadı Zaten gördüğüm kadarıyla dizi yapmama gerek yok. Çünkü benim "Avrupa Yakası'nda oynadığım 36 bölüm maşallah günde 12 kez tekrarlanıyor, fenomen oldu. Açıkçası "Avrupa Yakası" çok başarılı bir dizi olduğu için öyle bir projede yeni bir soluk olarak insanlar bana çok ilgi gösterdi. Bunun yanında seyirciyle olan 25 yıllık bağlantım ve gönül bağının da etkili olduğuna inanıyorum. Sonuçta halk, "İner misin, Çıkar mısın?" yarışmasında meşhur olmuş bir oyuncu adayı olarak değil, 25 sene önceden tiyatrocu olarak bildiği Peker Açıkalın'ı Gaffur olarak bağrına basmıştır. Bu sezon yeni bir dizi ile seyirci karşısına çıkacak mısınız? Gaffur gibi bir karakter yarattığınızda, bir süre önce posterinizi verenler, diziden ayrıldığınızda sizin tehlike arz eden biri gibi gösterilmesinizi ima edecek kadar ileriye gidebiliyorlar. Sonuçta Türkiye'nin yüzde 80'i Gaffur'dur ve insanların Gaffur'a olan yaklaşımındaki en önemli unsur Gaffur'un bugün herkesin kaybetmiş olduğu samimiyet ve birebir ilişki kurabilme yeteneğini en doğru biçimde ifade etmesidir. Toplum Gaffur'u çok benimsedi. Dolayısıyla Gaffur herkesin gönlündeki köydedir. Şu anda benim 450 ayrı kartpostalım yapılmış. Ben kendi kartpostalım olduğunu bile bilmiyordum. "Avrupa Yakası"ndan ayrılmanızla ilgili bir çok spekülasyon ortaya atılmıştı... "Keşke Mahsun'un filminde ufak bir rol oynayabilseydim" Mahsun Kırmızıgül'ün böylesine önemli bir toplumsal konuyu gündeme getirip o kadar oyuncuyu toplayıp film çekmesini alkışlamak gerekiyor. Allah kimseyi yaşlılığında o filmdeki gibi bir duruma düşürmesin. Mahsun'u gerçekten tebrik ediyorum. Onunla yapılan bu işte yürüyen bütün tiyatrocu duayenlerimizi ayakta alkışlıyorum. Keşke ben de ufak bir rol oynayabilseydim. Mahsun Kırmızıgül'ün "Beyaz Melek" filmi vizyona girmeden önce çok eleştirildi. Siz bu konuda ne düşünüyor musunuz, filmi izlediniz mi?