iKiZLERiN OLiMPiYAT HAYALi

Şampiyonlar Ligi Final Four şansını geçen hafta Cannes’la oynadıkları maçta dramatik şekilde kaybeden Vakıfbank Türk Telekom’un ikiz voleybol-cuları Gözde ve Özge aynı takımda oyna-maktan memnun


Şampiyonlar Ligi D Grubu’nda mücadele eden Vakıfbank Türk Telekom, çeyrek finalde Avrupa’nın güçlü ekiplerinden Cannes’la oynadı. Maçı, Vakıfbank Genel Müdürü Süleyman Kalkan’ın davetlisi olarak bir grup kadın gazeteciyle birlikte izledim. Heyecanı ve aksiyonu yüksek karşılaşmayı altın sette bir puanla kaybeden kızlar, final four’a kalamadı. Dolayısıyla kazanmaları halinde kutlamalarla ilerleyecek gece, başta sporcular olmak üzere herkes için kabusa döndü. Maç sonrası birlikte yenilecek yemeğe gelen kızlar, özür dileyerek otele gitti, tabii teknik heyet de onları yalnız bırakmadı. Ertesi gün havaalanında karşılaştığımızda, üzüntülerini hâlâ üzerlerinden atamamışlardı.
Buraya kadar gelip eli boş dönmek olmazdı, şartları biraz zorlayarak takımın kaptanı Gözde Kırdar Sonsırma ve ikiz kardeşi Özge Kırdar Çemberci’yle uçakta kısa bir söyleşi yaptım.
“Türkiye’de sizin bir başka örneğiniz var mı?” soruma “Dünyada bile yok” diye cevap veren kardeşler, 1985 doğumlu. Voleybola 11 yaşında Kütahya İlköğretim Okulu’nda başlayan iki kardeş, iki yıl Kütahya Termik Spor’da oynadıktan sonra 1999’da Vakıfbank Güneş Sigorta’ya transfer olmuş.
Gözde, 11 yıldır Vakıfbank’ta forma giyiyor, Özge ise Yeşilyurt, Fenerbahçe Acıbadem ve Ereğli Belediyespor’da kiralık oynadıktan sonra tekrar yuvaya dönmüş.

Hayallerini olimpiyat süslüyor
İkisi de Maltepe Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunu olan Gözde ve Özge, aynı takımda oynamanın dezavantajları ve avantajlarını fazlasıyla yaşıyor. Zaman zaman insanların birbirlerine attıkları pasları bile incelediğini anlatan kız kardeşler, “Böyle bir şey olmadığını istatistikler gösteriyor zaten” diyor. Galibiyet sevinci bir yana, son maçtaki gibi ağır travmayı da birlikte aştıklarını söylüyorlar; “Normalde, yenilince kimseyi görmek istemezsiniz, biz birbirimize iyi geliyoruz” diyorlar... İkizlerin en büyük hayaliyse, Milli Takım’la Olimpiyatlar’a gitmek.

Ayrıldıkları noktalar da var
İki kız kardeş, eşlerini de spor dünyasından seçmiş. Gözde’nin eşi Onur Sonsırma, İstanbul Büyükşehir Belediyespor’da basketbol oynuyor. Özge’nin eşi Demir Çemberci ise, yine İstanbul Büyükşehir Belediye’de kondisyoner. Sürekli bir arada olan iki kardeş, tatillere de birlikte çıkıyor.
Hemen her konuda çok iyi anlaşan Gözde ve Özde, konu çocuğa gelince farklı düşünüyor. Özge anneliğe sıcak bakarken, Gözde evde bırakıp maçlara gidemeyeceği için ancak voleybolu bıraktıktan sonra çocuk sahibi olmayı doğru buluyor...

“Mutfakta da iyiyiz”
Bir yanda Türkiye Ligi, bir yanda Türkiye Kupası bir yanda Avrupa Şampiyonası maçları varken, iki kardeşin ev işleriyle arası nasıl? “Çok iyi” diyorlar. Gözde et yemekleri ve özellikle pilavda, Özge ise tavuk yemekleri ve makarnada çok iddialı. Ev işleri için gereken zamanı da, sabah ve öğleden sonra olan iki antrenman arasına sıkıştırdıklarını söylüyorlar.



GELECEĞiN TAKIMI ANADOLU’DAN
- Vakıfbank, Anadolu’yu adam adım dolaşan özel arama ekibiyle, 14 yaşından itibaren voleybola yatkın kabiliyetli genç kızları seçerek İstanbul’daki voleybol ve altyapı okullarına alıyor.
- Genç kızlar, kendilerine tahsis edilen lojmanlarda, gözetmenler eşliğinde hem spor yapıyor hem de özel bir okulda eğitimlerine devam ediyor.
- Halen 1999-2004 doğumlu 120 genç kız spor okulunda, 1994-1999 doğumlu 40 genç kızsa lisanslı olmak üzere toplam 160 genç kız altyapıda oynuyor.


VAKIFBANK GENEL MÜDÜRÜ SÜLEYMAN KALKAN:
“PARAMIZLA DEĞiL RUHUMUZLA KAZINIYORUZ”
Vakıfbank Genel Müdürü Süleyman Kalkan, takımın her maçına gitmeye özen gösteriyor. “26 yılı aşkın süredir Türkiye’de kadın voleyboluna verdiğimiz desteğin sonuçlarını, son iki yıldır dünya çapında elde ettiğimiz başarılarla alıyoruz ve kızlarımızla ve başarılarıyla gurur duyuyoruz” diyen Kalkan, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Yaptığımız yatırımlar bir yana, esasında paramızla değil ruhumuzla kazanıyoruz. Maddi yatırımdan daha önemlisi, Vakıfbank olarak biz kendimizi bu takımın bir parçası olarak görüyoruz. Kulübün başarısında istikrar var, pozitif enerji var, takım ruhu var, her şeyden önce sevgiyle birbirimize bağlılığımız var.”