Cadde İlk yardımın püf noktaları

İlk yardımın püf noktaları

13.08.2008 - 10:40 | Son Güncellenme:

.

İlk yardımın püf noktaları

Acil Tıp Uzmanları
Derneği (ATUDER) Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Figen Coşkun, trafik kazası,
düşme, silahla yaralanma, patlama gibi çeşitli durumlarda yapılacak acil
müdahalenin, yaşamsal önem taşıdığını belirterek, "İlk yardım, dönüşü
olmayan sorunlara yol açmaması için eğitim almış kişiler tarafından
yapılmalı" dedi.
Coşkun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, acil müdahalenin zamanında ve
doğru şekilde yapılmasının, ilk yardımda "olmazsa olmaz" bir kural
olduğunu belirtti. Coşkun, "Yardım etmek amaçlı yapılan yanlış bir
müdahale, hastanın yaşamını yitirmesine, sakatlanmasına ya da panik
ortamının artmasına neden olabilir" uyarısında bulundu.
Türkiye’de ilk yardım eğitimi alan sivil halkın sayısının çok az
olduğunu belirten Coşkun, ilk yardım eğitiminde ilk kuralın "önce zarar
vermemek" olduğunu söyledi. Coşkun, ilk yardımın dönüşü olmayan
sorunlara yol açmaması için eğitim almış kişiler tarafından yapılması
gerektiğini vurgulayarak, "Yardım etmek amaçlı yapılan yanlış bir
müdahale, hastanın yaşamını yitirmesine, sakatlanmasına ya da panik
ortamının artmasına neden olabilir" uyarısında bulundu.
İlk yardımla, hastanın mevcut sağlık sorunlarının artmasına sebep
olmadan (kırık, çıkık, kesik gibi) hayati fonksiyonlarının devamın
sağlanması ve en yakın sağlık kuruluşuna götürülmesinin amaçlandığını
dile getiren Coşkun, acil bir durumda ilk olarak 112 Acil ambulansın
aranması gerektiğini bildirdi.
Coşkun, 112 arandığında, olay yerinin tam adresinin ve hastanın genel
olarak dışarıdan gözlemlenebilen sağlık durumu hakkında detaylı bilgi
verilmesine özen gösterilmesini söyledi.

"ÖNCE GÜVENLİK SAĞLANMALI"

Trafik kazasının meydana geldiği bölgenin, hem çevredeki araçların
uyarılması hem de yaralıların güvenliğinin sağlanması için şeritle
çevrilerek kapatılması, aracın etrafına dikkat çekici reflektörlerin
konulması gerektiğini kaydeden Coşkun, araç içinde yaralıların sıkışması
ya da patlama ihtimali durumunda 112 ile birlikte itfaiye de haber
verilmesinin uygun olduğunu bildirdi.
Coşkun, yaralının araç içinden acil çıkarılması halinde, öncelikle boyun
yaralanması ihtimaline karşı, hastanın boynunun olabildiğince
kıpırdatılmadan korunarak çıkarılması gerektiğini belirterek, "Boyun
hiç hareket ettirilmeden, şekil bozukluğu düzeltilmeden, iki elle,
koltuğun arkasına geçerek, sabitlenerek çıkarılmalı" dedi. Coşkun, bu
tür yaralanmalarda hastanın mekandan acil çıkarılması gerekmiyorsa, 112
ekiplerinin beklenmesinin ve boyunluk takılarak çıkarılmasının tercih
edildiğini vurguladı.
Omurlarda, kol, bacak ya da kalça da kırıklar olabileceğini, yanlış
yapılan her müdahalenin daha ciddi yaralanmalara yol açabileceği
uyarısında bulunan Coşkun, kırık bölgesinin tahta gibi sert bir cisme
sabitlenmesi gerektiğini ifade etti. Coşkun, sabitleme işleminin kan
geçişini engellenmeyecek, ancak eklemlerin hareketini en aza indirecek
şekilde yapılması gerektiğine dikkati çekti.

KANAMA HALİNDE YAPILACAKLAR

Coşkun, vücuda batan bir cismin de çıkarılmaması gerektiğini
vurgulayarak, cismin bir damarın üzerinde durarak kanamayı
engelleyebildiğini, çekilmesi halinde ise durdurulması zor kanamalara
yol açabileceğini söyledi. Coşkun, ağır bir kanamanın olması halinde
sargı bezi ya da temiz bir bezle, yaralı bölgenin üzerine doğrudan bası
uygulanması, kanamanın durdurulamaması durumunda ise turnike yapılması
gerektiğini kaydetti. Kanayan bölgenin üst kısmından bağlanarak yapılan
turnike uygulamasının uzun süre yapılmaması gerektiğini belirten Coşkun,
"10 dakikada bir turnike açılmalı birkaç saniye beklenmeli ve tekrar
bağlanmalıdır. Uygulama kol için dirseğin, bacak için de diz kapağının
hemen üzerinden yapılmalı. Daha yukarıdaki yaralanmalar için direkt bası
uygulanmalı" dedi. Coşkun, bası yapılırken elin bölgeden hiç
kaldırılmaması, bezin kanlanması halinde yeni bezin mevcut bezin üstüne
konularak bası yapmaya devam edilmesi gerektiğini bildirdi.
Organ kapmaları halinde de hasta ile birlikte kopan organın da hastaneye
ulaştırılmasının şart olduğunu vurgulayan Coşkun, "Kopmuş olan organ,
önce ıslak bir gazlı bir bezle sonra naylon üzerine sarılmalı ve bu
şekilde buzun içine konulmalı. Buzla doğrudan temas etmesi halinde hücre
kaybı olabildiği için, yerine dikilme aşamasında başarı şansı azalıyor"
diye konuştu.

KALP MASAJINA DİKKAT

Yanıklarda, diş macunu, salça gibi şeylerin yaralı bölgeye kesinlikle
sürülmemesi, temiz ıslak bir bezle yaralı bölgenin üzerinin hafif temas
edecek şekilde örtülmesi ve vakit kaybetmeden hastane gidilmesi
gerektiğini ifade eden Coşkun, "Kişinin üstündekiler çıkarılmalı, ancak
yanığa yapışmış olan bölgeler varsa kesinlikle zorlanmamalı, mevcut
haliyle bırakılmalı" diye konuştu.
Baygınlığın çeşitli nedenlerden kaynaklanabileceğini belirten Coşkun,
şunları kaydetti:
"Bilinç düzeyinde değişiklikler trafik kazalarında kafa içinde
travmadan da kaynaklanıyor olabilir. Kaza sırasında ya da sonrası
bayılma durumunda, yaralının mutlaka tam teşkilatlı bir merkeze
götürülerek bilinç düzeyinde değişikliğin nedeninin ayrıntılı olarak
araştırılması gerekmektedir.
Hastaya ayılması için tokat atmak gibi hareketler yapılmamalı, ayakları
yukarı kaldırılmamalı, sadece boynu korunarak hastaneye nakil
edilmelidir."
Coşkun, kalp krizi geçiren bir kişinin de ilk olarak güvenli bir yere
alınması gerektiğini belirterek, "Boyun bölgesinin rahat etmesi için
kravat, kolye gibi aksesuarlar çıkarılmalı, gömleğinin düğmeleri
açılmalı ve sağlık ekiplerine haber verilmeli" dedi.
Kalp masajının da kesinlikle eğitim almış kişilerce yapılması
gerektiğini vurgulayan Coşkun, "Masaj, kalbi çalışan birine
yapıldığında, çalışan kalbi durdurur ve hastaya büyük zarar verirsiniz"
uyarısında bulundu.
Doç. Dr. Figen Coşkun, yaralı ile konuşulmasının moral verebileceğini,
kendisini güvende hissetmesine yardımcı olabileceğini sözlerine ekledi.