KASMASAK OLMAZ MI?

Önceki gün sosyal medyada bir klip dolanmaya başladı. Çok beğendiğim oyunculardan Şebnem Bozoklu’nun ‘Yaren’ adlı bir pavyon şarkıcısını canlandırdığı klibi, kahkalarla izledim. “Kezzapla mayonez getir be garson, sıksınlar üstüme bitsin bu çile” diyen Bozoklu’nun ağır makyajı, göğsünü döve döve, omuzunu ata ata şarkı söylemesine de, şarkının sözlerine de bayıldım.
‘Yeni Bir Gün’ adlı TV programımızda bu klibi birazcık gülelim diye yayınlarken, klibin yakında Kanal D’de başlayacak ‘Ulan İstanbul’ dizisinin tanıtımı olduğunu da söyledik.
Biz gülelim güldürelim derken, yıllarca pavyonda çalıştıktan sonra Popstar yarışmasına katılan ve şöhret olan Mehtap bağlandı telefona.
Nasıl sinirli, nasıl tepkili... Yok pavyon emekçileriyle dalga geçiliyormuş, yok o kadınların hangi şartlarda çalıştığını, ne zorluklara katlandığını biliyor muymuşuz...
“Mehtap Hanım, hassasiyetinizi anlıyoruz ama biraz rahat olun neticede eğleniyoruz” dedikse de anlatamadık derdimizi; konu Aile Bakanlığı’na canlı yayından, canlı canlı şikayete kadar vardı.
Ben anlamıyorum bu dozu kaçmış hassasiyeti. Zaten kasabından hemşiresine, hostesinden apartman görevlisine millet ‘incindik’ diye ayaklanmaya yer arıyor memlekette...
Mehtap Hanım’a göre bu klip, pavyonda çalışan kadınlarla dalga geçiyor, onların sorunlarını görmezden geliyor ve hiçbir sosyal mesaj vermiyor.
İyi de kamu spotu mu bu? Bildiğin komedi dizisi...
Onu yapma, bunu etme, şunu yasakla, bu nasıl bir kafa?
Cinayet haberlerini de vermeyelim o zaman özendirmesin, ha keza tecavüzü de...
Dizilerdeki, filmlerdeki aşklar evlerden ırak...
Hayır koca koca adamlar bangır bangır “Saçlarından sür getir” ya da “Memeler başkaldırmış” diye şarkı söylediğinde niye ayaklanmıyorsunuz anlamıyorum ki...
İşin özü şu: Patlamaya yer arıyoruz. Yalın’ın çok güzel bir şarkısı var hem de sosyal içerikli: Kasma kasma kasma kasma, kasmadan da olur işte!

“OHA” DİYORUM

Geçenlende e-posta kutuma bir estetik doktorun kampanya bülteni geldi. Başlığını söylüyorum: “Mezuniyet öncesi 15 dakikada dudaklarınızı dolgunlaştırın”, izninizle “Oha” demek istiyorum. Mezuniyet dedi ğinde yaş kaç pardon? Gerçi onu da doktor hanım yanıtlamış, 16-18’miş. Ve yine doktor hanımın tabiriyle ‘küçük yaştaki bayanlar’ aileleri estetiğe pek sıcak bakmadığı için dolguyu tercih ediyormuş. Nedir bu özendirme, bu akıl çelme, bu normalleştirme? Estetiğin, dolgun, botoksun yoksa ötekileştirme... Oldu olacak okullara stand açın!

PELİN’İ DE FULYA TERİM EVLENDİRİYOR

Buse Terim’in kına gecesini annesi Fulya Terim’in organizasyon şirketinin yaptığını, üstelik de profesyonel ilk işi olduğunu daha önce söylemiştim. Düğünü de Fulya Hanım yapacaktı ama yaşanan acı olaylardan sonra nikah evde kıyıldı, düğün 6 Haziran’a ertelendi. Kınadan sonra herkes Fulya Terim’in organizasyon başarısını konuşuyor. Evlenecek olanlar da önce onun kapısını çalıyor. Onlardan biri de Pelin Karahan. Karahan da dört aydır birlikte olduğu Bedri Güntay ile önümüzdeki haftalarda Fulya Terim’in organize edeceği bir düğünle evlenecek.