Kanyon'da wagamama ve buz bar rüzgârı esiyor

Efendim, herkesin merak ettiği, hafta sonları yürüyen merdivenlerinde insanların kalabalıktan ilerleyemediği Kanyon'a inşaat halindeyken ilk kez gitmiştim. Buraya Harvey Nichols, Hakkasan, wagamama, Douglas gibi bugüne kadar Türkiye'ye hiç gelmeyen dünya markalarının geleceğini de ilk yazan bendenizdim. O nedenle ne açılışa, ne de açılıştan sonra tekrar gittim. İstedim ki; bazı yerler otursun. Perşembe saat 18.30'da can dostum İzzet Çapa, Çapa Group'un ortaklarından Murat Özalp ile birlikte önce buz bar'a gittik. Tüm buz bar'ların Genel Koordinatörü olan sevgili Tolga Sezgin'in doğum günüydü. Tıklım tıklımdı. Kimler vardı kimler... Siyahların kadını Neslihan Yargıcı, genç ve yetenekli modacılar Cengiz Abazoğlu, Hakan Yıldırım, Özge Ulusoy, Yonca Evcimik, Aksel Goldenberg, Esin Maraşlıoğlu ve kızı Melissa Mızraklı ile sevgilisi Umut Elçioğlu, Hakan Özkul, Kemal Doğulu, Rana Erkan ve Çağla Şıkel vardı. Çağla dizi film nedeniyle çok yorgun düşmüş, ama yeni dönemde de dizi devam ediyormuş. Emre Altuğ'la ilişkisi ise tüm hızıyla sürüyormuş. buz'ların müthiş patronları Ender Sanal, Lal Dedeoğlu da Tolga'yı yalnız bırakmamışlardı. buz bar'ın dekorasyonu yine Mahmut Anlar'a ait. Artık Lal, Ender, Mahmut ve Tolga akraba gibiler. Bu arada buz, pazar dahil olmak üzere 10.00-24.00 saatleri arasında açık. Bence Kanyon, alışveriş merkezinden ziyade yemek ve eğlence yeri olmaya aday. Öyle diyorum, çünkü burada pek çok marka cüzdan boşaltır. Biraz ukalalık olacak ama Kanyon'un girişini Murat ile birlikte New York'ta Warner Bross'un 7. caddenin bitiminde yaptığı 'Time Warner' Alışveriş Merkezi'ne benzettim. Yalnız Time Warner'dan New York'un en ünlü parkı Central Park'a çıkıyorsunuz. Kanyon'dan ise İstanbul'da trafiğin en yoğun olduğu Levent Caddesi'ne. Miami'de şehrin dışında çok güzel bir mall var, yine dünya markalarının satıldığı Neiman Marcus. Kanyon bütünüyle oranın mimarisi ile eş değerde. Neyse gelelim buradaki wagamama'ya. Londra'daki şubesinden çok iyi biliyorum wagamama'yı ve sipariş olayını. Yalnız Londra'daki yerin altında, buradaki Kanyon'un hemen girişi. Bu arada Kanyon'a giderken mutlaka üzerinize bir hırka ya da kazak alın, donarsınız. Kışın 20 derece hava üfleyeceklermiş makinelerle ama bilemem tabii. Kanyon 'Time Warner' ve Neiman Marcus karışımı... İstanbul wagamama'yı çok sevdi, özellikle belirteyim. Neden mi? Geçtiğimiz hafta sonu 1400 kişi wagamama'da yemek yemiş. Gittiğimiz gün erken saat olmasına rağmen doluydu. Pazar saat 15.00'de malzeme bittiği için kapatmışlar. O gün sağolsunlar Contactplus Halkla ilişkiler Şirketi'nin sahibi Orkide Gökhan ile Pizza Restaurant'ları A.Ş. Genel Müdürü Aslan Saranga masamızdaydı. Bilgileri biraz da onlardan aldım. Fiyatlar çok iyi olduğu gibi porsiyonlar da doyurucu. Bir de sigara içilmemesi nedeniyle ben çok sık gideceğim. Japonya'da yüz yıllardır popüler olan ramen barlar örnek alınarak yapılmış. Mönü yan, ana ve tatlı çeşitlerinden oluşuyor. Siparişler elektronik el terminalleri ile alınarak radyo dalgaları aracılığıyla mutfağa iletiliyor. Ve o an pişirilip servis ediliyor. Her türlü yerli ve yabancı içecek var. Biz ortaya 'yasai gyoza' (buharda pişirilip kızartılmış sebzeli beş adet Japon böreği), 'chicken chilli men' (soba noodle, yani Japon makarnası, chilli men sos ile pişirilmiş içinde kabak, kırmızı soğan ve biber olan tavuk parçacıkları), 'yasai chill men' (kepekli soba noodle, içinde chilli men sos ile pişirilmiş kabak, mantar, havuç, domates ve kızarmış tofu parçaları) ve Akdeniz yeşillikleri, küp domates, kereviz yaprağı, patlıcan, taze kuşkonmaz, avokado ile özel wagamama sosundan yapılmış 'yasai natsubi salad' aldık. Masaya Ertan adlı çok şeker bir garson baktı ve servis hiç aksamadı. Siparişi önünüzdeki mönüden verirken fiyatları karşısında yazdığı için herkes kesesine uygun bir çeşit seçebilir. wagamama'da rezervasyon yok. Ama biz torpilli olduğumuz için bir masa ayarlamışlar, sağolsunlar. En kısa sürede PAZAR POSTASI'nın prensesi Betül Kabahasanoğlu ile yine gideceğim, çünkü ben de İstanbullular gibi wagamama'yı çok sevdim... wagamama'yı çok sevdik Efendim, Kuruçeşme'de biliyorsunuz yazlıklar açıldı. Trafik tabii ki sizlere ömür. Bu arada yağan yağmur eğlence hayatına darbe vurdu. Özellikle Sortie'ye. Çünkü kapalı restoran ve bar burada hiç yok. Reina'da ise Dragon, Köşebaşı, Reina, Park Şamdan, Niş'in üstü kapalı bölümleri var. Yine can dostum İzzet Çapa'nın Banlieue 6080 ve Cahide Sayfiye'sinin hangar gibi kapalı yeri de var. Geçen akşam Reina'yı ve Niş'i tercih etmemde hava durumu da tabii önemli rol oynadı. Ayrıca buranın şefi İbrahim ayağını kırmış bir de ona 'geçmiş olsun'a gittim. Neyse uzatmayayım. Erken saat olduğu için önce bara takıldım. Barlar şefi Mami ve barmenler trendy bir içki hazırlamışlar tatmamı istediler... Reina'da yeni trend Niş'in 'Yemyeşil'salatası Zaten bazı eğlence yerlerinde çeşitli kokteyl ve içkiler trendlere göre satılıyor. Sortie'de Hennessy konyak üzerine tonik, lime just ve bol buzlu içki bu yılki trend. Reina'da ise Mami ve barmenler Erkan Şakar, Bilgin İzgi'nin hazırladığı taze çekilmiş domates, sıkma limon suyu değirmen karabiber, kereviz tozu Worcestoshire Sauce, tuz ve Belvedere Vodka'dan meydana gelen 'Virgin And Bloody Marry' adlı kokteyl yeni trend. Ama bayıldım. Akşamüstü için çok hoş fresh bir içki. Daha sonra Niş'e gittim. Buranın 'Yemyeşil Salata'sına bayılıyorum. Sağolsun yakışıklı patron Kaya Demirer benim için bunu geçen seneden beri yenilenen mönülerinden çıkarmıyor. Üzerine de Tevfik Usta'nın son Paris seyahatinde keşfettiği özel soslu levrek balığı yedim. Tatlıya selam verip bara geçtim. Bu arada Reina'nın müzikleri de yıkılıyor. Tabii bunda Türkiye'nin en iyi DJ'lerinden Suat Ateşdağlı ve ekibi büyük rol oynuyor. Gençler çoğunlukla Reina'yı bu yüzden tercih ediyor. Şimdilerde Suat'ın yetenekli öğrencilerinden DJ Yalçın Aşan çalıyor. Ona bu yılın müzikteki trendlerini sordum. Buyrun; Serdar Ortaç'dan 'Dansöz', Hande Yener'den 'Aşkın Ateşi', DJ Yalçın&Cenker'den 'Ciao Bella 2006' (Reina Exclusive Mex), Ottoman 'Reggasex' ve Bob Sinclair Feat Stevie Edwards'dan 'World Hold On'. Reina Tel: (0212) 259 59 19. Müzik yıkılıyoooo! Sırdaşım ve bana göre Türkiye'nin en iyi avukatlarından olan avukatım sevgili Ersan Taştekin ve dünya güzeli eşi Burcu, yine sırdaşım İsmail Akkaya ile birlikte iş konuşmak ve keyifli bir yemek için Maçka'da Açık Hava'nın yanında Banlieue 6080'e gittik. Dekorasyon yenilenmiş. Harika çocuk mimar Ali Türker yine konuşturmuş sanatını. Lezzetli yemeğin adı: Banlieue 6080 Mönü yenilendiği için ben mutfak şefi Bilal Ateş'e bıraktım seçimi. Salon şefi Server Çelik ve Hakan Dalman masaya baktılar. Hepsi arı gibiler. Bu arada sushi servisi de başlamış. Önce bol çeşit sushi geldi. Ardından yeşil mercimekli, keçi peynirli semizotu salatası, dört peynirli Risotto (İtalyan pilavı), yeşil karides (Başka hiçbir yerde yok), ıspanak soteli ve mozarella peynirli enginar salatası, finali de domatesli risotto ve levrek ızgara ile yaptık. Buraya kadar iyi. İzzet'in gelmesiyle dağıldık. Masaya limon çello sorbe, zencefilli, yeşil naneli ve iri bitter çikolatalı üç dondurma geldi. Bence kaliteli yemeğin ve keyifli sohbetin adı Banlieue 6080. Demedi demeyin! Tel: (0212) 231 03 56. sdudek@posta.com.tr Bilal yine uçurmuş