Cadde Karagül dizisinin Kendal'ı Mesut Akusta kimdir?

Karagül dizisinin Kendal'ı Mesut Akusta kimdir?

31.01.2015 - 12:32 | Son Güncellenme:

Kurtlar Vadisi Pusu'da Ünsal Kemal ile Karagül dizisinde ise Kendal karakteriye tanınan Mesut Akusta hastaneye kaldırıldı. Mesut Akusta kimdir? Neden hastane kaldırıldı? Hastalığı ile ilgili son gelişmeleri ve dün akşam yayınlan 69. Karagül son bölümü haberimizden takip edebilirsiniz.

Karagül dizisinin Kendalı Mesut Akusta kimdir

'Karagül'ün Kendal'ı apar topar ameliyata alındı. Ayağından sakatlanan "Karagül" dizisinin 'Kendal'ı Mesut Akusta apar topar ameliyata alındı. Karagül'ün fenomen olan kötü karakteri Kendal'ı canlandıran Mesut Akusta, ayağından sakatlandı. Apar topar ameliyata alınan oyuncunun sağlık durumuna uygun olarak senaryo yeniden yazıldı.

"SEYİRCİNİN BEDDUASI TUTTU"


Dizide rol gereği sakatlandığı sanılan oyuncu "Kendal'a seyircinin bedduaları gerçek oldu" esprisini yaptı.

Karagül 69. Bölüm Özeti

Haberin Devamı

Bölüm Tarihi: 30/01/2015

Kendal oğlunu konağa getirmenin mutluluğu içindedir. Ancak bu mutluluk, Narin’in Ebru’yu öldürdüğünü söyleyen telefonuyla bozulur. Kendal ilk defa ne yapacağını şaşırır ve Narin’i susturur. Ebru hastanede ölüm kalım savaşı verirken, Narin Kendal’ın zorlamasıyla kendisini yine abisinin evine kapatır. Olanların hiçbirini hatırlamayan Narin için yaşadıkları tam bir kabustur. Vicdanı ve Kendal’ın baskısı arasına sıkışan Narin delirmenin eşiğine gelir.

Ebru’nun bıçaklanma haberiyle konağa yine bir matem havası çöker. Ancak kimsenin kimin yaptığını bilmemesi endişeleri daha da arttırır. Baran kendisini bekleyen büyük sürprizden habersiz, konakla hastane arasında gidip gelerek, kardeşlerine destek olur. Oğuz elindeki ipuçlarını takip ederek yeni bir iz arar. Ancak Oğuz bu arayışları sırasında hiç beklemediği bir şekilde karşısına çıkan Narin ile birlikte hayatının en zorlu sınavını verecektir.

Haberin Devamı

KARAGÜL 69. BÖLÜM FRAGMANI



Karagül dizisinde Kendal karakterini usta oyuncu Mesut Akusta canlandırıyor.

Karagül dizisinin Kendalı Mesut Akusta kimdir


Mesut Akusta Kimdir?

22 Şubat 1964 yılında Konya?da doğdu. 1985 yılında Ankara? da çocuk oyunu ile tiyatroya başladı. 1992'de Hadi Çaman Yedi Tepe Oyuncuları?na katıldı. 1997 yılında Nezihe Araz?ın yazdığı ?Cahide? oyununda rol aldı. Fehim Paşa Konağı, Atları da Vurdular ve Şerefe Yirminci Yüzyıl adlı müzikallerde görev aldı.

Sinemaya ?Yanlış Saksının Çiçeği? ile başladı. ?Herşey Çok Güzel Olacak?, ?Eylül Fırtınası?, ?Filler ve Çimen? adlı filmlerde rol aldı. Ayrıca çeşitli televizyon dizilerinde oynamayı sürdürüyor.

Ayrıca 14 Ocak 2011 tarihinde Piyalepaşa Bulvarı Mecidiyeköy istikametinde kaza yapan Mesut Akusta, büyük bir tehlike atlatmıştır.

-Boy : 180

-Kilo : 75

-Göz Rengi : Ela

Rol Aldığı Diziler

2010 ? Kurtlar Vadisi Pusu : Ünsal Kemal
2009-2010 ? Ezel
2008 ? İpsiz Recep : Şerif
2007 ? Sessiz Fırtına
2006 ? Karagümrük Yanıyor : Gafur
2004 ? Çocuklar Ne Olacak : Oktay
2003 ? Kurşun Yarası : Rıza
2001 ? Güz Gülleri
2001 ? Benimle Evlenir misin?
1998 ? Affet Bizi Hocam
1993 ? Son Söz Sevginin

Karagül dizisinin Kendalı Mesut Akusta kimdir


Mesut Akusta Röportajı

# Çok klasik bir soru gibi gelebilir ama insanların hikayeleri önemlidir. Sizin kişisel hikayeniz nasıl başladı?

Konya Gözlü?de devlet tarım ve hayvancılık çiftliğinde doğdum. İlkokulu bitirene kadar oradaydım. Sonra Afyon?a gittik. 12 Eylül süreci yaşanıyordu. Ortaokulda olmama rağmen birçok olayın içinde yer aldım ve disiplin kurulu kararıyla okuldan atıldım. İnsanları siyasi görüşünden dolayı yargılamam; önemli olan insan tanımaktır. Ama o dönemlerde çok zordu konuşmak, insan tanımak. Her insan kendine göre haklıdır oysa! Ailemle o dönemi ağır geçirdik. Devrimci bir adamımdır ve de hiç pişman olmadım. Ama bunun acısını o kadar çok çektim ki, ortaokul son sınıftayken beyin travması geçirmeme neden oldu.

# Nasıl oldu?

Ölümden döndüm. Üstelik buna öğretmenim sebep oldu! Orta son sınıftayken matematik öğretmenim kafama vurdu ve komaya girdim. Afyon?da koşullar iyi olmadığı için beni Ankara?ya sevk ettiler. Hacettepe?de 2 ay yattım, tedavim 1 sene sürdü. Aslında bu beyin travması bir birikimin sonucu. İlkokul öğretmeninden her gün dayak yemek bilinçaltında çok iz bırakıyor. Sorduğu soruya yanlış cevap vereceğiz diye korkardık; çünkü vurduğu zaman ellerine kan otururdu. Arkadaşlarımla ?ilkokul bitsin öğretmenimizi öldüreceğiz? diyerek planlar yapardık.

# Oyunculuk nasıl başladı?

Babamın vefatından sonra Ankara?ya taşındık. İyi de yapmışız çünkü orada kalsaydık ya cezaevindeydim ya serseri bir hayat sürüyor olurdum! Okulu bitiremediğim için vasıfsızdım. Kendime bir şey katmak için Ankara?da halk eğitim merkezlerindeki kurslara gittim. Teknik ressamlık kursunu bitirdim. Sertifikayı almaya gittiğim gün tiyatro kurslarına gözüm takıldı. O kursa da katılmaya karar verdim. Aslında iki kalas bir heves hesabı tiyatroya gönül verdim. Kendi imkanlarımızla tiyatro yapmaya başladık. 6 yılı çocuk tiyatrosu olmak üzere 1992 yılına kadar Ankara?da tiyatro yaptım. Bir dönem politik tiyatro ağırlık kazandı. İşi öğrenmeye ve bilinçlenmeye başlayınca İstanbul?a gitmem gerektiğini anladım. Tek tabanca İstanbul?a geldim ve gelir gelmez Tiyatro Oyuncuları Derneği?ne gittim. Hadi Çaman Yeditepe Oyuncuları?nda oynamaya başladım.

# Tiyatro sizin için çok önemli olmalı çünkü yıllarınız tiyatroda geçmiş?

Tiyatro yapmak zorundayım çünkü oyuncuyu disipline ediyor. Enerji veriyor, motive ediyor. Şu sıralar tek kişilik bir oyun planlıyoruz, şimdiye kadar yapılmamış enteresan bir oyun olacak. Benim için çok özel bir proje!

KOLAY ÖLMEK İSTEMİYORUM

# Sonra dizi sektörü, ilk proje ve devamı?

İlk dizi Flash TV?de ?Şen Olasın Nuri Bey?di. Ondan sonra yavaş yavaş projeler geldi. ?Son Söz Sevginin?, ?Benimle Evlenir misin??, ?Kurşun Yarası? , ?Çocuklar Ne Olacak?, ?Karagümrük Yanıyor?? Son dizi ?Sessiz Fırtına?da iyi adamı oynuyorum. Oynadığım diziler arasında farklı bir yeri olacak.

# İyi ki bu meslekteyim diyor musunuz?

Ankara?da tiyatroya başladığım dönemlerde lisanslı kaleciydim. Makyajımı silemeden maça giderdim. Bir karar verdim ve oyunculuğu seçtim. Çok enteresan bir meslek oyunculuk ama bütün değerler insanlar tarafından tüketilmiş durumda. İnsan yok edici bir yaratık! Kendi şansımı hep kendim yarattım; beni yönlendiren olmadı. Şu anda piyasada o kadar çok oyuncu var ki; sen istediğin kadar iyi ol! Maalesef iyi olmak da yetmiyor.

# Oyunculuk sisteminde adaletsiz bir durum yok mu?

Keşke bu hiyerarşi yaşa, tecrübeye göre belirlense. Dengeli bir bütçeleme sistemi yapılmalı. Ama biraz zor görünüyor. Başka bir iş yapmıyorum; sadece oyunculuktan para kazanıyorum. Kötüye giden çok şey var; oyunculuk yapmak, hayal kurmak o kadar zor ki neyin hayalini kuracaksın? Televizyon dizilerine baktığımız zaman hep aynı minvalde işler var; sadece cast değişik. Senaristler de bu anlamda çok sıkıntılı çünkü hikaye çeşitliliği yaratmak zor bu ülkede. Geleceğe dair çok da umutlarım yok aslında. Sadece bu sistem içinde yine hayaller kurmaya çalışıp gerçekleştirmek üzerine adımlar atıyorum. Ama asla gerçek ve hayali birbirine karıştırmıyorum. Dışarısı acımasız ve başka bir dünya. En önemlisi, bu ülkede kolay ölmemeye çalışıyorum. Çünkü çok kolay ölünüyor! Düşünsene; yaşama 9 ayın ardından başlıyorsun ve mücadelelerle büyüyorsun sonra da kolay ölüyorsun. Bu yüzden kendi korunağımı oluşturmaya çalışıyorum.

KEŞKE CAHİL KALSAYDIM

# Çok karamsar bir tablo çizdiniz, mutlu mesut bir yaşam yok mu sizce?

Neye göre mutluluk! Bu dünyada iyilik ve kötülük kavramı da yer değiştirmiş durumda. Karşılıksız bir şeyleri yapmak, gerçekçi düşündüğünde mutlu olabilmek zor. Mutluluk parayla ya da parasızlıkla ilintili bir durum değil. Baktığımızda herkes mutsuz! Bazen ?keşke cahil kalsaydım? diyorum çünkü bilmediğin müddetçe mutlusun. Bakıyorum, hiçbir şey değişmiyor; daha da mutsuzlaşıyorsun.

# Bundan sonraki idealler neler hayatınızda?

Hiçbir şey düşünmüyorum açıkçası. Geleceğe dair bir plan yapmıyorum. Hiç böyle bir şansım olmadı; bu yaptığım meslekle ilgili bir durum belki. Gerçekçi bakıyorum hayata. Ben hayatta hiçbir zaman nokta koymam, hep bir virgül vardır. Çünkü her şey zamanla değişebilir.

# Sizi hayata en çok bağlayan şeyler neler?

Öncelikle ailem ve enerjim ayakta tutuyor beni. Bir de türküler. Oyunculuk yapmak, müzik dinlemek? yani dünyevi şeyleri dünyada iyi bir şekilde kullanıp gitmek? Bu derin duyguları yaşayıp da normal olmam mümkün değil! Hayat, tesellilerinin toplamı ve dönüp dolaşıp tutundukların onlar. Yapmak istediğimiz o kadar çok şey var ki? Bir şeye tutunmak için bir şeye inanmamız gerekiyor; insanların problemi de bu. İnsanlar neye inanacaklarını bilmeden izm?lerin peşinden gidiyorlar. Ben izm?lere inanmam, çünkü kuralları vardır; hayalleri sınırlar ve kısıtlar. Bir de sürekli sorgulama hali ve acı? Mesela bizler tekeşliliği başaramayan insanlarız. Çünkü beslenmemiz, acı çekmemiz, memnun olmamamız gerekiyor. Tekeşliliğe zaten inanmıyorum. Her türlü ilişki bitmeye mahkum. Biraz da hayallerle yaşamayı seviyoruz galiba. Bütün aşklarıma ?gidebildiğimiz yere kadar gidelim? derim. Aşk benim hem çok tutunduğum ama bir anda tutunmaktan vazgeçtiğim şey!