Cadde KORKU FIRTINALARI ARASINDA

KORKU FIRTINALARI ARASINDA

23.05.2011 - 20:00 | Son Güncellenme:

“Kalp krizi geçiriyorum” diyerek gittiğiniz hastanede “Panik atak geçirmişsiniz” cümlesini duyabilirsiniz. Panik atak nöbetleri, vücudun fiziksel ve ruhsal dengelerini alt üst ediyor

KORKU FIRTINALARI ARASINDA

Panik atak, başta panik bozukluk olmak üzere, birçok psikiyatrik sorunda ve bazı fiziksel hastalıklarda görülebilen; beklenmedik bir anda, herhangi bir yerde ortaya çıkabilen; yoğun kaygı, korku karışımı bir nöbet. Bu nöbet öylesine yoğun korku ve rahatsızlık duygusu yaşatıyor ki, kişi kötü bir şey olacağını veya öleceğini zannediyor. Ve doğal olarak o ortamdan ve durumdan kaçmak istiyor. Genelde bir an önce yardım alabileceği bir sağlık kuruluşuna müracat ediyor. Çoğu kez, hastane ya da doktor gördüğünde rahatlıyor, hatta nöbeti geçiyor.
Panik atak, 2000 yılından sonra artış gösterdi, büyük şehirlerde yükselişe geçti. Göç, terör, kapkaç, trafik, gelir dağılımındaki uçurumlar, ayak üstü beslenme ve hormonlu ve gıdaların panik atakları tetikle- diği tahmin ediliyor. Globalleşen dünyaya ayak uydur-ma sancıları, teknolojik kirlenme, yaşam biçimindeki değişiklikler de paniği artırdı.
Değişik nedenlere bağlı panik atak, her 100 kişiden 25’inde görülüyor.
Nesil Yayınları’ndan çıkan, Dr. Nihat Kaya’nın yazdığı ‘Sorularla Panik Atak’ kitabı, hastalığı tanımaya yardımcı oluyor.

Panik bozukluk, her yaşta başlayabiliyor. En sık 20-30 yaşları arasında görülüyor. Şehir yaşamında, kırsal bölgelere göre daha sık rastlanıyor. Ekonomik, etnik ve kültürel boyutu yok. Evlilerde dul ya da boşanmış insanlara göre daha az görülüyor.ORTAK ÖZELLİKLER

Haberin Devamı

Fiziksel belirtileriPanik atağın çeşitli fiziksel belirtileri var. Bu belirtilerin 4-5’ten fazla olması halinde panik ataktan söz edilebilir. Hızlı başlangıçlı nöbet, 10-15 dakikada zirveye çıkıyor. Bazen 30 dakika veya bir saat sürebiliyor. Nöbet sonrası, 1-2 gün kadar sürebilen depresif bir ruh hali oluşuyor.
1- Çarpıntı, kalp atışlarını duyumsama, kalbin yerinden fırlayacakmış gibi olması, göğüste basınç, bazen sol kola yayılan ağrı ve uyuşmalar
2- Terleme (Bazen üşüme, bazen alevlerin basması hissi)
3- Titreme, sarsılma, itilme hissi
4- Boğulma ve nefes alamama hali , soluğun kesilmesi
6- Göğüste daralma, sıkışma, ağrı duyma
7- Bulantı, karında ağrı, şişkinlik
8- Baş dönmesi, sersemlik hissi , etraftaki her yeşin küçülmesi
10- Panik anında kontrolü kaybetme ya da çıldırma, ölüm korkusu

Kimler paniğe daha yatkın?* Birinci derece akrabalarında panik ya da başka anksiyete bozukluğu olanlar,
* Sıkıntılı, telaşlı, aceleci, mükemmeliyetçi insanlar,
* Düşünce ve duygularını yeterince dışarı yansıtamayanlar,
* Alkol ya da diğer maddelere yatkın ve bağımlı olanlar
* Geçmişte panik atak veya diğer anksiyete bozukluklarından birine yakalanmak
* Sürekli baskı altında olan, engellenen ya da kendi kendini baskılayanlar
* Sosyal fobik, kaçıngan kişilik yapıları
* Sürekli ‘verici’ davranan, ‘iyilik meleği’ gibi olup “Hayır” diyemeyenler
* Öfkesini, kızgınlığını dışarıya yansıtamayanlar
* Cinselliği baskılayanlar; cinsel tatminsizlik ve yoğun bilinç dışı aldatma dürtüleri olanlar
* Aşırı hırslılar ve ‘işiyle evli’ olanlar.

Atak sırasındaki tipik davranışlar * Hemen hastaneye koşma,
* Aile fertlerini ya da güvendiği birini arama veya yanına çağırma,
* Bildiği bütün duaları okuma,
* İlaç alma,
* Elini, yüzünü yıkama,
* Yiyecek bir şeyler atıştırma,
* Yere yatıp uzanma,
* Ortamı terk etme,
* Dışarı çıkıp koşma

YAZAR KiMDiR?1960 Ardahan doğumlu Dr. Nihat Kaya, 1987’de Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. 1988’de Uludağ Üniversitesi’nde başladığı psikiyatri uzmanlık eğitimini, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde sürdürdü. Kaya, Bakırköy’deki, Telefonla İntihara Müdahale Merkezi’nin (182-Umut Işığı) kuruluşunda aktif görev aldı. ‘Depresyon Panik ve Takıntılarımız’, ‘Eyvah Çocuğum Büyüdü’, ‘Neden İntihar Ediyorlar’, ‘Evliliği Yıkan On Düşman’ adlarında yayımlanmış dört kitabı daha var. Yazar, çalışmalarına Depresyon ve Panik Atak Merkezi’nde (DEPAM) devam ediyor.

Haberin Devamı

YARIN: BESLENMEYLE İLİŞKİSİ VAR MI?