Cadde “LÜGATIMDA iHANET SÖZCÜĞÜ YOK”

“LÜGATIMDA iHANET SÖZCÜĞÜ YOK”

17.10.2011 - 21:40 | Son Güncellenme:

Orhan Gencebay dendiğinde gözlerimin önüne gelen ilk görüntü, tiril tiril giyinmiş, son derece şık, saçının tüm telleri hava şartlarına dirençli bir genç adam! Gencebay’ın aynı zamanda da son derece zarif, kibar ve centilmen olduğunu söyleyen İzzet Çapa sanatçıyla Mecmua dergisi için konuştu:

“LÜGATIMDA iHANET SÖZCÜĞÜ YOK”

* Orhan Abi, çok merak ettiğim bir şey var. Evde de hep böyle jilet gibi mi giyinirsiniz?
Valla gönlüm böylesini tercih ediyor. Bakkala bile gitsem, ben neysem öyle gitmeliyim. Bütünüyle salaş olsaydım öyle giyinirdim. İnsanlar beni nasıl tanıyorsa öyle olmalıyım.

* Televizyon seyrederken mesela?
Ev halim de bütünüme uyar.

* Gençliğinizde “Kont” derlermiş size!
Lise yıllarındaki unvanım. Giyimime çok dikkat ederdim o zaman da. Bir de Monte Kristo Kontu’na özenirdik. Gece yarısı elimde baston sokaklarda dolanırdım. Filmi çok meşhurdu o zaman. O gizemi severdik. Yalnız Monte Kristo değil, ilahlarımdan biri de Steve Reeves’ti.

* O da ‘Herkül’ filmlerinde oynardı hatırladığım kadarıyla!

Evet, Dünya Vücut Şampiyonu’ydu aynı zamanda.

* Siz de halter çalıştınız değil mi?..
Oooo. Halter, boks, jiu jitsu. Bir taraftan da body çalıştım.

* Kontluktan önce bir başka lakabınız daha varmış?..
Acaba hangisi.

* ‘Ayı Orhan’ olabilir mi?
Tabii ya. Bana el şakası yapan bir daha yapamazdı. Elim çok ağırdı. Ayı Orhan oradan kalma.

* İlk bestenizi 10 yaşında yapmışsınız. ‘Kara Kaşlı Esmer’. Bir komşu kızı durumları varmış galiba.
Öyle, komşu kızına yapmıştık. Aşkın ne olduğunu bilmiyoruz o zaman ama sevginin özünü taşıyoruz. Şekillenmemiş duygular işte.

Haberin Devamı

“Bir ‘Zam’ı bilirim bir de ‘Para’yı”
* Peki o ilk aşkınızı hatırlıyor musunuz? Nerededir, ne yapar şimdi?
Evlenmiştir, kim bilir nerelerdedir, ayıptır anlatılmaz.

* Madem konu açıldı, hazır Sevim Hanım da gelmemişken hemen sorayım; eskiden “Orhan Gencebay çok zamparaydı” diyorlar.
Haydaaa ne demek o? Valla ben bir ‘zam’ı bilirim bir de ‘para’yı! O söylediğiniyse hiç duymadım.

* Geçmişten bugüne bakarsak siyasetle bir ilginiz oldu mu hiç?
Siyasetle hiç işim olmamıştır. Ben insanları mutlu eden, doğayı koruyan, Yaradan’ın yarattığı her üniteye saygı duyan bir sistemin özlemindeyim ki, aradığım o sistem henüz oluşmamıştır.

* Ama zaman zaman anarşist bir yapınız olduğunu söylüyorsunuz!..
Anarşizmin özü, daha iyiyi aramak için tepki göstermektir. Bunun için dik kafalı olur anarşistler. Yanlışa baş kaldırır. Ama bunu, o bildiğimiz anarşizmle karıştırmamak lazım.

* Orhan Gencebay için ‘Bir müzik anarşisti’ diyebiliriz o zaman.
Evet, bir zamanlar daha iyiyi oluşturmak için müzikte ‘Baş Anarşist’ diye geçmişliğim vardır. Müzikte anarşiyi oluşturmuşumdur. Ama bunu karmaşa anlamında değil iyiyi aramak anlamında söylüyorum. Mesela ‘Batsın Bu Dünya’ bir başkaldırıdır. O besteyi yaptığım 1975 yılında Türkiye’de günde 100-150 kişi öldürülüyordu. Mahalleler, şehirler, kurtarılmış bölgeler haline gelmişti.

Haberin Devamı

“Sigara ve alkolü bıraktım”
* Sevim Hanım da, siz de yılları durdurmuş gibisiniz. İkinizde de yaşlanma belirtisi bile yok. Alkol yok galiba?
Yok. 30 sene önce alkolü de sigarayı da bıraktım. Herhalde dozunu kaçırıyordum, zarar veriyordu bünyeye. İkisine de kırmızı kart gösterdim.

* Dünyadaki müzisyenler arasında uyuşturucu ve alkol çok yaygın. Acaba beste yaparken faydası mı oluyor?
Hiç faydası yoktur. Esas olan duygudur. Ya da benim düşüncem böyle. Ben ayık kafayla da kafayı bulurum.

* Orhan Bey, asıl soyadınızın Kencebay olduğu doğru mu?
Evet sonradan ben G’ye çevirdim K’yi. Daha çok akılda kalır gibi gelmişti ama şimdiki aklım olsaydı hiç değiştirmezdim.

“ORHAN SAKiN AMA ÇOK SERT”

* Sevim Hanım size göre, nasıl bir adam Orhan Gencebay?
S.E: Vallahi mükemmel bir adam.

* Aşık mısınız hâlâ?
S.E: Bakışlarımdan belli olmuyor mu?

* Oluyor olmasına da zor tarafları da vardır herhalde.
S.E: Olmaz mı? Aslan burcu. Sakin ama çok sert. İdaresi güç oluyor. Eşine saygılı iyi bir koca, iyi bir baba. Hep gururla söylediğim bir şey var. Başımı hiç öne eğdirmedi, beni hiç utandırmadı. Zor bir adamsın Orhan, çok zor bir erkeksin! Çok uyumlu gibi duran ama bir anda nereden patlayacağı belli olmayan.

* Evde yemek yapar mı Orhan Gencebay?
S.E: Hayır hiç yapmadı. Zaten böyle bir şeye izin vermem. Erkek evin reisliğine yakışır, işine yakışır. Mesleği değilse, erkek mutfakta olmaz. Mutfak kadının yeridir.

Haberin Devamı

“Başkalarına mutsuzluk vermem”
* Peki erkeğin zamparalık dozu ne olmalıdır?
S.E: Ancak bekar biri zamparalık yapabilir. Yalnızsa istediğini yapsın. Ama evli bir erkeğin böyle bir şey yapmasını asla hoş göremem. Ayrıca onun zamparalığından ve aldatmasından çok, insanların içinde aptal yerine konmak
önemli.

* Peki, Orhan Bey için nedir ihanet?
O.G: Söz verdiysem, hele ki gönlümü verdiysem böyle bir sözcüğü lügatıma almam. En büyük suç da bir insanın yaşamını gasp etmektir. Kendimizi mutlu ederken, başkalarına mutsuzluk vermemeliyiz.

“LÜGATIMDA iHANET SÖZCÜĞÜ YOK”



“Bir elimde Sezen, bir elimde Müjde”
“Yıllar önce Sezen Hanım’la da bir süre beraber çalıştık. ‘Firuze’yi, ‘İkinci Bahar’ı biz yaptık. Çok severim Sezen Hanım’ı, birlikte çok güzel yıllarımız geçti. 70’li yıllarda İstanbul’a ilk geldiğinde henüz ünlü değildi. Benim Etiler’deki büromda tanıştık. Çok tatlı, minyon bir genç hanım. Bize büyük bir saygı ve sevgiyle yaklaşmıştı. Daha sonraları bir ara Sezen ve Müjde’yle (Ar) çok beraber olduk. Müjde’yi de çok severim. Hatta Ses Dergisi’nde bir resmimiz vardır. Bir elimle Sezen’i, bir elimle Müjde’yi kaldırırken.”

“Evimde 80’e yakın senaryo var”

* Bir de Orhan Pamuk’u soracağım size; Pamuk’la bir karşılaşmanız var. ‘Masumiyet Müzesi’ isimli kitabında, ‘Batsın Bu Dünya’dan söz ediyor.
Evet, kitabının bir yerinde şarkımı aniden anlatmaya başlıyor. Ama önce izin almıştı. Halbuki onun anılarında yer eden bir şey bu, izne falan gerek yoktu. Tanışmak istedi, memnuniyetle gittim, yemek yedik ve ben, ‘Rica ederim ne demek’ dedim, o da yazdı.

* Sit-comlar için dizi teklifi geldiği doğru mu?
80’e yakın senaryo var evimde. Fakat dizi yapmanın zorluğunu gördükçe, dizi yapan arkadaşlara da üzülüyorum. 2.5 buçuk saat dizi mi olur Allah aşkına? O kadar emek vereceksin, bu yaşamak mı sonra?

* Hangi dizileri izliyorsunuz?
Bu sıralar Muhteşem’i izliyorum. Hanım’la beraber oturup izliyoruz. ‘Öyle Bir Geçer Zaman Ki’ var, ‘Kurtlar Vadisi Pusu’ var, ‘Kuzey Güney’ başladı şimdi. Kıvanç’ı çok seviyorum.

* Yeni bir albüm projeniz var galiba?
Evet ama ben şarkı söylemeyeceğim. 20 değerli arkadaşım benim şarkılarımı kendi tarzlarında söyleyecekler.Tarkan dışında söyleyecek isimler kesinleşmedi.

Röportajın tamamını Mecmua dergisinin ekim sayısında okuyabilirsiniz.