Cadde Mayruk dünya modasında...

Mayruk dünya modasında...

14.04.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:

Yunan müziği ve lezzeti Levent’teki Teo’da

Mayruk dünya modasında...



     Bu kez yazıma kültürel bir olayla başlamak istedim. Efendim, dün başlayan 22. Uluslararası İstanbul Film Festivali, Cafe Gatt’s’da bir şölene dönüşecek ve festivalcilerin buluşma noktası olacak. Festival süresince Cafe Gatt’s’da günlük film programları yer alacak. Sinemaseverler bilgi panosundan takip edebilecekler. Bu arada Cafe Gatt’s günün bileti ile gelenlere yüzde 10 indirim yapacak. Gelelim laylaylom yaptığım yerlere. Çarşamba günkü köşemde Aykut Kutluel ile Senem Çapa’nın evlendiklerini yazmıştım. Aykut ile Senem yakın dostlarına mini davetler veriyorlar. Geçen akşam da Nişantaşı Niş’de birlikteydik. Bana evliliklerinin öyküsünü anlattılar. Senem ile Aykut 12 sene önce birlikte olmuşlar, evliliğin eşiğinden dönmüşlerdi. Aykut o tarihlerde Etiler’deki Küfe’yi çalıştırıyordu. Senem de 20’li yaşlarda, gece alemini çok seven popüler bir genç kızdı. İki yıl flört ettiler ama Aykut’un çapkınlıkları nedeniyle ayrılan Senem, Can Çapa ile evlendi. Aslan gibi de bir oğulları oldu. Geçen yıl Senem ile Can boşandılar. Bu arada Senem’in teyzesi, Aykut’un kuzeni ile evli. Yani akrabalık bağı da var arada. Ama birbirlerini 10 yıl görmemişler. Bir organizasyon için işbirliği yapınca eski aşk tazelenmiş ve evlilikle noktalanmış. Ne güzel değil mi? Nişantaşı’nda en sevdiğim mekanlardan biridir Niş. Sahipleri Gül ve Kaya Demirer çifti bu işi çok iyi biliyorlar. Kaliteyi muhafaza etmişler, fiyatlar da çok uygun. O nedenle haftanın hemen her gecesi dolu. Yalnız restoranı değil, barı da. Şeflerden İbrahim’i yıllardır tanırım, Reina ve Havana’da bana çok emeği geçmiştir. O gece Kaya, Aykut ve Senem ile epey kaynattık. Ön yemek olarak ortaya avokadolu sos ile otlu peynirli, tavuk ve sebzeli fırınlanmış börek istedik. Ana yemekte ben tavuk külbastı aldım, Aykut diyette olduğu için dana bonfile, Senem ise karides ve közlenmiş arpacık soğanlı risotto yedi. Tatlı konusunu şef İbrahim’e bıraktık. Ortaya çikolata soslu-kestane püreli armut ve krokanlı frambuaz soslu dondurma ile keşkül geldi. Valla afiyetle götürdüm. Niş’in telefon numarası (0212) 296 95 55. Çıkışta sevgili Çiço (Besim Kazodo) ile karşılaştım. ‘Tıpatıp Show’un yaratıcısı. Onu ekranlardan, çeşitli gece kulübü ve gazinolardan tanırsınız. Muazzez Abacı, Huysuz Virjin, Bülent Ersoy başta olmak üzere kılıktan kılığa girer. Dev bir ekibi var, sağ kolu da benim güzel arkadaşlarımdan Ömer. Şimdilerde Besim, Çeşme Altınyunus’un Eğlence Müdürü oldu. Her hafta sonu Altınyunus’da muhteşem aktiviteler yapılıyor. Geçtiğimiz hafta Nükhet Duru ve Tıpatıp ortalığı yıkıp geçmiş. Bugün ise Muazzez Abacı var. Ardından Safiye Soyman, Ferdi Özbeğen gelecekler. Bu yaz da 30 kişilik animasyon ekibi Çeşme Altınyunus’da fırtına gibi esecek. Zaten Tıpatıp ekibi İzmirliler tarafından çok seviliyor. Kızkardeşim Tülay tanık olmuş, nereye gitse Besim’in önünü kesip kutluyorlarmış.
     
     Naturel Halkla İlişkiler’in sahibesi sevgili Hale Dicleli’nin elinden uçan, kaçan kurtulmaz. Sırtına aldığı her işi başarıyla ve şık bir şekilde halleder. Hale, Levent’te yeni açılan Teo Restaurant’ın medya ve halkla ilişkilerini de yürütüyor bunca işinin arasında. Epeydir davet ediyordu. Teo, kavalyem Ali’nin de komşusu olduğu için ikisinin daveti çakıştı. Böylece sevgili Yazgülü Aldoğan, sırdaşım İsmail Akkaya ve Ali Sayar ile birlikte soluğu Teo’da aldım. Mekanın işletmecisi Theodoros Thimianos ile Şermin Cengiz. Aslında burası bir aşk sonucunda açılmış. Şermin Hanım’ın işi pırlanta taşçılığıymış. Kısa adı Teo olan Theodoros’a aşık olunca böyle bir restoran açmışlar. Yemekleri Theodoros’un annesi bayan Angela’nın yönetiminde, şef aşçı Necati Aktaş yapıyor. Bir de Osman Serim adlı mutfak danışmanı var. İki katlı, şık ve sıcak bir villa. 125 kişilik oturma kapasitesi var. Üst katta da 25 kişilik bir lounge mevcut. Burası Biges, Set Kebap, Polo 13 gibi mekanların patronu sevgili Kemal Ağabey’e (Evirgen) ait ama o yılın yarısını Londra’da geçirmeye alışkın olduğu için işletmeye verip müşteri olarak sefasını sürüyor. O gece oradaydı. Teo’nun balık çorbası, karidesli avokadosu, ciğerli kokoreç dolması, haşlama ot salatası, benim çok beğendiğim otlu mücveri, sahanda hellimi, rakılı köftesi, kıymalı enginar dolması, ıspanaklı sübyesi çok meşhur. Hepsinden tattık. Bence iyi bir gurme olan Yazgülü bile çoğunu beğendi. Ana yemeğe ve tatlıya yer kalmadı ama ben Girit usulü bol cevizli, şuruplu baklavayı götürdüm tabii. Teo şimdiden sosyetenin gözdesi olmuş. Nihal-Mehmet Cansun, Cana-Sedat Sialom, Feryal-Kemal Gülman, Monik Burla, Ceri Benardete, Sema-Ömer Abacı, Buket-Hayrettin Taşdelen, Figen-İlhan Kütük müdavimleri arasındalar. O gece bizim masaya servis şefi Fatih Kayırcı ve garson Can Doğu baktı. Hiç aksamadı. Teo’nun telefon numarası (0212) 270 56 56. Çıkışta Yazgülü, Serdar Ortaç’ı merak etti. Benim beşinci seyredişim. Hale, Yazgülü, İsmail ve ben Polo 13’e geçtik. Yine tıklım tıklımdı. Üstelik bir masada Fenerbahçe Başkanı sevgili Aziz Ağabey (Yıldırım), zarif eşi Yıldız Hanım ve konukları, bir başka masada da Beşiktaş’ın Başkanı Serdar Bilgili oturuyordu. Ali de hasta Galatasaraylı ama çocuk herkes tarafından seviliyor. En ön masada ise sevgili Nevda Yılmaz, Berdan Mardini, Avukat Şeyda Yıldırım oturuyorlardı. Nevda’nın keyfi yerindeydi. Cenk Eren, Med Yapım’dan bir grup arkadaşı ile salondaydı ama fazla kalmadı. Dilruba Sarıyer ve ‘Vajina Monologları’ adlı oyunla başarısını ıspatlayan Almula Merter ekip arkadaşlarıyla bardaydılar. Kısacası eğlence tamamdı. Yazgülü, Serdar’ı balkondan bir garip izledi. Artık konağında neler yazar bilemem. Finali Q Jazz Bar’da yaptık, onu da sizlere daha sonra anlatacağım.
     
     Türkiye’nin bana göre en karizmatik ve büyük modacılarından biri Yıldırım Mayruk. Son defilesiyle de bunu kanıtladı. Zaten bazı kanallar "Mayruk şampiyon, ikinci kim" diye ana haber programlarında anons bile yaptılar. Neyse, sizler defile ile ilgili haberleri, fotoğrafları yazılı ve görsel medyadan takip etmişsinizdir. Ben size yaşananları ve dedikoduları aktaracağım. Türkiye Korunmaya Muhtaç Çocuklar Vakfı Bolluca Çocuk Köyü yararına düzenlenen defilede bu amacın yanı sıra tabii yine bir mesaj vardı. Mayruk ve ortağı Barbaros Şansal tüm moda tutkunlarını kendi tasarım dünyasına mülteci olmaya davet ettiler. Defile akşamı Yıldırım’ın İstinye’deki muhteşem evinde verilen partide bütün mankenler yorgunluk attılar. Sema Şimşek ve Pınar Tezcan fotoğraf makinalarıyla yaşananları belgeledi. Çok hoş bir akşamdı. Yıldırım’ın yakın dostu, benim de arkadaşım olan Paris Buda Bar’ın koordinatörü Rebecca Ayoko Paris’de yalnızca Yıldırım’ın kreasyonlarını satmak üzere bir mağaza açıyor. Böylelikle Mayruk imzası dünyanın moda merkezi sayılan Paris’te de artık yıldızlaşacak. Gelelim dedikodulara; bir kere sosyetenin kaymak tabakası oradaydı. Orta yaşın üzerindeki çoğu hanımlar def gibi ortalıktaydı. Hepsinin suratı botoksluydu. Hatta kimileri o kadar çok sıktırmışlar ki patlayacaktı. Yüksel Behlil, Zeynep ve güzel kızı Selin Fadıllıoğlu bir aradaydı. Ayşe Çavuşoğlu saçlarını iyice sarartmış, Gül Ergi ise iyice kızıllaştırmış. Melike Hasefe, Fatoş Hataylı, Bionerji Uzmanı Dr. Yegane Mutlu, Reina’nın büyük patronu Mehmet Koçarslan... Sevgili Erdal Acar, 8 yıl sonra podyumlarda yine aslan gibi salınan karısı Emel Yıldırım’ı ayakta alkışladı. Hemen yanımda Helin Avşar vardı. Hayret ettim; Helin fotoğrafı çekilirken ve kameraları karşısında görünce acayip terledi. Ablası Hülya gibi profesyonel değil yani. Belma Simavi’ye bayıldım, çok güzel kilo vermiş. Herkes bana Belma Hanım’ın estetikçisini sordu, bu kadar mı kusursuz olur? Ünlü mimar ve müteahhit sevgili Yılmaz Ağabey’in (Şanlı) zarif eşi Necla Şanlı ile epey kaynattık. Ünlü yazar Rauf Tamer’in eşi İlkay Tuna da konuklar arasındaydı. Bu arada sevgili Şeyda’nın babası Vural Bey ile tanıştım. Beni çok merak ediyormuş, tam bir beyefendi. Hayri Akduman, Güler Yiğit, Begüm Şen, uluslararası koreograf Uğurkan Erez, İzmirli başarılı modacı Ertan Kayıtken konuklar arasındaydı. Bu yıl Yıldırım’dan kırmızı, pembe, yeşilin her tonunun çok moda olduğunu öğrendim. Kıyafetler muhteşemdi. Şapkalara Yazgülü Aldoğan bayıldı. Tam 72 tane yapmışlar, hepsi birbirinden şıktı. Yıldırım’ın evindeki partiden Friends& Trends’e uzandım. Çok eski dostlarım, bir zamanlar Taksim Belediye Gazinosu’nun sahibi, benim için çok saygın bir insan Kazım Polat ve bir dönem sahnelerin en güzel assolistlerinden olan eşi Aysel İpar Polat ile can dostum İzzet Çapa’nın popüler mekanı Friends&Trends’de Ömür Göksel’i dinledik. Gerçekten plak gibiydi sahnede Göksel. Friends&Trends’de de maşallah kalite zirvedeydi. Gül Ergi, erkek arkadaşı Yücel Mergen, Semiramis Pekkan, Ercan Akın, Dr. Reha Sezgin ve eşi Fatoş Hanım, sosyetenin birbirine yakışan çiftlerinden Şafak-Ali Kibar, Maria-Necmettin Eliyeşil, Serra-Osman Merzeci, Simla Türker, bir grup arkadaşıyla Osman Dürüst, İzzet’in yeni ortağı sevgili Zihni Şardağ... Ve artık eğlence yaşamının içinde olmaya başlayan sevgili Rifat Ababay ile güzel eşi Süheyla. Bu arada sevgili Ababay diyette, acayip de kilo verdi. Yine kont gibi. Ama oğlu Sinan başına fena halde bela olacak, feci yakışıklı bir çocuk. İnsanın gözleri kamaşıyor valla. E baba yakışıklı, anne güzel, tohum iyi. Sosyetenin güzel kadınlarından Hande Kunaçav ve eşi Serdar Ağabey, Aprido Mayoları ve Sezar Otelleri’nin sahibi Ergun Berksoy ile Çek güzeli kız arkadaşı Petra, Uğurkan Erez ve Ertan Kayıtken’i gördüm. İzzet’in sağ kolu Aykut Gündüz’ün ağzı kulaklarına varıyordu her zamanki gibi. Kraliçe Rose Kar’a da kilo vermek yakışmış. Ömür bir gecenin ardından bir başka geceye yine uçarak gittim. Güzel günler sizin, artanlar benim olsun.
     
•   Sertab Erener 48. Eurovision Şarkı Yarışması’nda ‘Everyway That I Can (Yapabileceğim Her Şekilde) adlı şarkıyla Türkiye’yi temsil edecek. Umur Turagay tarafından çekilmiş klibi kanallarda makaslanmış haliyle izliyorsunuz. Topkapı Sarayı’nın harem bölümünde çekilen sahneler büyük yankı uyandırmış. İzleyenler anlattı; Türk hamamında, aralarında zenci de olan bir kadın grubu varmış. Göbek taşında seksi bir oryantal bu grubu eğlendirirken hanımlar haşhaşlı nargileden birer nefes alıp kendilerinden geçiyor, sonra da sevişmeye başlıyorlarmış. Sony Grup yetkilileri ve TRT görevlileri lezbiyen çağrışım yapan bu sahnelerin çıkarılmasını istemişler. Sertab buna çok sinirlenmiş. "Biz her şeyi gerçeğe uygun çektik. Osmanlı İmparatorluğu’nu zaten sefahat alemleri batırdı. Ayrıca o zaman gay ve lezbiyenlik de vardı" demiş ama dinletememiş. Bu görüntüler çıkarılmış.
•   Zincirlikuyu’da sanat, sosyete ve medya dünyasının uğrak yerlerinden olan La Pergola’nın işletmecisi Sevil Özdikmen son günlerde sosyetenin dilinde. Neden mi? Sevil Hanım bir öğle yemeğine sosyetenin tüm ünlü hanımlarını davet etmiş. Sonra bu ünlü ve elisıkı hanımların önüne birer hesap pusulası konmuş; kişi başı 35 milyon lira. Hanımlar öfkeyle hesabı ödeyip çıkmışlar. Şimdilerde "Bu ne biçim davet? Sevil ayıp etti" diye her yerde dedikodu yapıyorlarmış.
•   MOS’un ortağı olan, çok genç yaşta aramızdan ayrılan Sedat Kamaz’ın dul eşi Gülay’ın son günlerde şarkıcı Mustafa Sandal ile olan samimiyeti sosyete ve sanat çevrelerinde yanlış yorumlara yol açmış. Uludağ’da çok samimi oldukları gözlenen ikili "Biz çok iyi dostuz" diyormuş. Ama Sandal’ın, 19 Mayıs’da Paris Olimpia Stadı’nda vereceği konserle ilgili olarak sosyetenin ünlü isimlerine Gülay Hanım’ın özel tur düzenlemesi garip karşılanmış. Gülay Hanım’ın yakın çevresi "Mustafa Sandal, Gülay’ı kullanıyor. Adam onun çevresinden sosyeteye girmeye çalışıyor. Tarkan özentisi" diyorlarmış.
•   Semiramis Pekkan gizlice emlakçılığa başlamış. Şimdilerde Nişantaşı’nda eski binaları kapatıp dekorasyonunu yaptıktan sonra satıyormuş.
     
     
     Yazara e-mail: sdudek@simge.com.tr
     


MAGAZİN


Magazinin yeni sığınağı okullar
Hızlı Xavier
Şeffaf yaz
Paparazziler kâbusu oldu
Şakir'den ayrıldı!
Aşk bitti
Doğum öncesi film teklifi aldı
Mayruk dünya modasında...