ESKORTLUĞU ÖZLEYEN BİLİM KADINI

Dr. Brooke Magnanti, Londra’da eskort olarak çalışıp ‘Belle de Jour’ kod adlı blogu yazdığını açıklayınca olay oldu. Bilim dergileri ve televizyonda kitap programlarına röportaj veren Magnanti, Türkiye’de yaşasaydı herhalde taşlanırdı

Bunuel’in unutulmaz filmi ‘Belle de Jour’dan esinlenerek aynı takma adla yıllarca seks blogu yazan kadın, iki hafta önce kimliğini açıkladığında yer yerinden oynadı. Nörotoksikoloji uzmanı Brooke Magnanti, ‘2003’te doktoramı yaparken kiramı ödeyemiyordum, saatte 300 pound kazanmak için en kolay yol buydu’ diyordu.
Oysa yazılarını kitaplaştıran yayınevi ve menejeri dahi kimliğini bilmiyordu. ‘Belle de Jour-Londra’da bir eskort kızın anıları’ diziye bile uyarlandı, İngiliz basınında ‘seks endüstrisini hoş birşey olarak gösterdiği’ için eleştirildi. Tartışma şimdi ‘doktora öğrencileri yeterince para kazanamıyor’a döndü!

Haberin Devamı

Boşboğaz sevgili yüzünden
Magnanti, gerçeği anlatmak için kendisini en ağır eleştiren Sunday Times’ın köşe yazarı India Knight’ı seçmesi de ayrı hadise... Son yılların en iyi saklanan ‘edebiyat sırrı’nın ‘boşboğazlı eski erkek arkadaşı’ yüzünden açıklama gereğini duyduğunu, gizlilikten ‘artık sıkıldığını’ söylüyordu genç kadın: 2003’te 14 aylığına eskortluk yapıp, yıllarca sakladığı sırrın ortaya çıkması an meselesiydi.
Skandala rağmen Magnanti, Bristol’daki çocuk hastanesinde ‘saygın bir bilim kadını’ olarak kanser ve nörotoksikoloji araştırmalarını sürdürüyor... Meslektaşları da kendisini destekliyormuş... Düşünsenize bu olayın benzeri Türkiye’de yaşansa, bırakın bilimsel görevini sürdürmeyi, sokağa adım bile atamayacak hale gelirdi!

ESKORTLUĞU ÖZLEYEN BİLİM KADINI

Fuhuşun mesleki tatmini
Birkaç gün önce Magnanti’nin New Scientist’te röportajına rastladım. Çok severek takip ettiğim bu popüler bilim dergisi, hem bilimsel çalışmalarını, hem de eskortluğunu sorguluyordu. Magnanti asıl mesleğini bilim olduğunu, eskort tecrübesinin de bu amaca hizmet ettiğini ve hiçbir sıkıntıyla karşılaşmadığını anlatmış.
Geçen gün İngiliz Sky televizyonunda kitap programına çıkan Magnanti, ‘Bir otele girip işimi iyi yapacağımı düşündüğüm anı özlüyorum... Birçok meslekte olduğu gibi bu iş de kişilğinizin bir parçasını tanımanıza yardımcı oluyor!’ sözleriyle yine manşetlere taşındı. (Dikkatinizi çekerim, Magnanti ne magazin, ne de pespaye talk show’lara çıkıyor!)
Ne yazık ki her fuhuş hikayesi, Magnanti örneğinde olduğu gibi sorunsuz değil... Dokuz ülkede seks işçileriyle yapılan bir araştırma, yüzde 70 ila 95’inin fiziksel şiddete maruz kaldığını ortaya koydu.
Dr. Magnanti’nin ‘param yoktu fuhuşa girdim’ bahanesini destekleyecek ve eskortluk yapmasını alkışlayacak değilim. Hele sözkonusu ülke, gelir adaletsizliğinin büyüdüğü, öğrencinin süründüğü ve işsizliğin tavan yaptığı Türkiye değil de İngiltere’yse...
Güzel olan, Magnanti’ye ahlakçı yaklaşılmaması ve skandala rağmen hastanede çalışmayı sürdürebilmesi.

Haberin Devamı

ORİJİNAL BELLE DE JOUR
Belle de Jour (Gündüz Güzeli), Louis Bunuel’in 1967 yapımı kült filminin adı. Catherine Deneuve, güzelliğinin doruğunda olduğu bu filmde gündüzleri para karşılığında seks yapan Severine adında bir ev kadınını canlandırır. Üstelik kocası ne çirkindir, ne de parasız...

POLİS?GÖZ?YUMUYOR
Geçen Pazar İstanbul’daki ‘kahya terörü’ yazısı üzerine kimi ‘ülkede başka sorun mu kalmadı’ diye çemkirdi. Bazı okurlar sağolsun, başına gelenleri paylaşmayı seçti.
* Yazdıklarınıza kesinlikle katılıyorum ve bu konuya parmak bastığınız için teşekkür ediyorum. Haftanın en az dört gününü Bebek’te geçiriyorum. Dikkatimi çeken iki şey; İspark karşı kaldırıma geldi geleli otopark sorunu ortadan kalktı(!) ancak “UKOME Kararı Gereği” otoparkın bitişinden itibaren “Park Yapma Yasağı”na rağmen polisler göz yumuyor. Ama herhangi bir Bakan, yabancı devlet başkanı sahil yolunu kullanacaksa Cevdetpaşa Caddesi tamamen araçlardan temizleniyor. (Y. Aslan)

Haberin Devamı

Kaldırımdaki babalar kalktı* Kahya problemi maalesef bu kafadaki yönetimlerle düzelmez, zira yetkililer de bu işin içinde. Bebek’te o mekanların araçlarına dokunmazlar, polisler bilerek göz yumar. Her gün herhangi bir satte çekici vardır ama çekilenler yabancı araçlardır. Arada yetkililerden biri geçer ve trafik yalnız o zaman akar! Tabi bizim kural sevmeyen yurttaşlarımız da sorunun bir parçası. Dikkat ettiniz mi? Sahilde bir çok mekanın önündeki kaldırımlarda olması gereken, babalar yok. Hatta bilerek yapılmadı.
Bakın bu konu sırf kahyalarla da kalmıyor. Hisar’dan Baltalimanı’na yürümeye çalışın, arabalar yüzünden kaldırımda yürüyemezsiniz.
Geçen gün haber vardı Cumhurbaşkanlığı Ankara’daki kaldırım rezaletini sitesine koymuş. Elbet bir bildikleri vardır! (C. Gürel)