Gündem, Ankara’nın koyu lacivertine kilitlendi. Memleketin yeşili hep geri planda. ‘Bal’ filmi, Çamlıhemşin’deki hidroelektrik santral meselesine dikkat çekti de aklımıza geldi: Sahi, ‘oralarda’ neler oluyor?

Orman kokusu


Gündem, Ankara’nın koyu lacivertine kilitlendi. Memleketin yeşili hep geri planda. ‘Bal’ filmi, Çamlıhemşin’deki hidroelektrik santral meselesine dikkat çekti de aklımıza geldi: Sahi, ‘oralarda’ neler oluyor?


Bir filmi izlerken insanın burnuna orman ve ıslak toprak kokusu gelir mi? Semih Kaplanoğlu’nun ‘Bal’ını seyrederken hissettiğim, buydu. Şehirde yaşayan, yeşilliğin ne olduğunu unutan, her şeyi hızla tüketmeyi marifet bilen bizler için, alışılmadık bir durum... Alışılmadık bir film.
‘Bal’ın güzelliği, asudeliğinden ibaret değil. Filmde hiçbir mesaj, gözünüze sokulmuyor. Ama ‘Bal’da işlenen insani dramın arka planında arıcılığın tükenmesi, yani çevre meselesi var. Geçimini arıcılıkla sağlayan baba, kovan bulamadığı için daha yüksek dağlara çıkıyor... Ve bir gün, evine dönemiyor.
Zaten ‘Bal’ daha çekim aşamasındayken Çamlıhemşin’deki hidroelektrik santral meselesi gündeme geldi. Ancak yönetmenin Berlin’de, Altın Ayı ödülünü alırken dikkat çektiği meselenin özünü ne yazık ki pek azımız biliyoruz. Çünkü gündem, Ankara’nın lacivert takım elbiselerinin iliklerinin arasına sıkışmış vaziyette.
Çamlıhemşin’deki hidroelektrik santral (kısaca HES) projesi, şubatta alınan kararla durduruldu. Ama bu, Kaplanoğlu’nun da dediği gibi, bölgenin kurtulduğu anlamına gelmiyor. Çünkü bölgede bir değil, birçok santralin yapımı sürüyor.

Haberin Devamı

Proje durdu ama
Çamlıhemşin Belediye Başkanı İdris Lütfü Melek “Fırtına Vadisi’nde yapılması planlanan HES aleyhine dava açtık, kazandık ve kararı Danıştay da onayladı. Şu an Fırtına Vadisi’nde HES tehlikesi yok ama bu üç gün sonra olmayacak anlamına gelmiyor. Santral yapılsaydı film çekilmemiş olacak, dünyada Çamlıhemşin tanıtılmayacaktı. Bu güzelliklerimizi tüm dünyayla paylaşmaya hazırız ama lütfen bize fabrika ve HES’lerle gelmesinler!” diyor. (Lazhaber.com)
Bir başka yerel haber sitesi olan Pazar53, Rize’nin Çayeli ilçesi Çataldere köyünde mahkeme kararına rağmen Uzundere-2 regülatörü ve hidroelektrik santralinde çalışmaların sürdüğü iddiasına yer vermiş. 31 Mart tarihli haberde, Sinan Akçal isimli çevrecinin, elinde yörede odun kesmek için kullanılan nacak ile inşaat sahasında gece gündüz nöbet tutarken çekilen fotoğrafları var.
Bu yazıyı yazarken, ‘Bal’ filminde büyük katkısı olan yazar Leyla İpekçi’yi aradım.
Leyla, komik bir kısır döngüye saplandığımızı hatırlattı: “Bu santraller, elektrik üretmek için yapılıyor. Bir yandan aman ağaç kesmeyelim, elektronik ortamda işimizi halledelim diyoruz. Bir yandan bu santraller yapılırken açılan yollarda ağaçlar katlediliyor.”
İnsan evladı ne acayip bir mahlukat.


ÇOK YAZIK OLACAK
Çevre aktivisti ve yazar Uğur Biryol “Son on yıldır ‘ülke enerjisine katkı’ bahanesiyle Doğu Karadeniz’in dünyaca tanınan en önemli vadileri santrallerle delik deşik ediliyor” diyor ve şu bilgileri veriyor:
- Dünyanın en önemli biyosfer rezerv alanlarından, Kafkas arılarının en güzel balları ürettiği Macahel’de Enerji Piyasası Denetleme Kurulu sekiz adet HES inşaatı için lisans verdi.
- Rize’nin Fındıklı ilçesindeki Abu-Çağlayan Vadisi ile Pishala-Arılı vadisi dereleri üzerinde de çok büyük boyutta ekolojik ve sosyal tahribata neden olacak olan HES projeleri mahkeme kararlarına rağmen devam ediyor.
- Bir diğer önemli yaşam alanı Fırtına Vadisi’nde ise yıllar önce yapılmak istenen HS projeleri durduruldu fakat bu sefer de Palovit gibi çok önemli bir vadide yol yapım çalışması yapılıyor.
- Çayeli’nde Senoz Vadisi’nde yapılan HES çalışmalarına İkizdere’de adeta alt üst edilen doğa alanları ve dere yatakları eşlik ediyor.
- Rize-Erzurum sınırındaki Salaçur Vadisi, Uzungöl, Maçka’da Sumela’nın bulunduğu Altındere Vadisi derken Doğu Karadeniz vadileri tarih, kültür ve doğa kıyımını yaşıyor bugünlerde.
- Bütün bu çalışmalar yetmemiş olacak ki, Doğu Karadeniz şimdi de “Doğu Karadeniz Küçük Hidroelektrik Santralleri Kalkınma Projesi” kapsamında iki bin adet mikro hidroelektrik santralle donatılmaya çalışılıyor.
- Proje kapsamında Giresun, Trabzon, Rize, Artvin, Ordu, Bayburt ve Gümüşhane’ye kurulacak iki bin mikro HES’le ile yılda 200 milyon dolar gelir edileceği açıklanmış gazetelere.
- Projeye göre söz konusu illerin üç bin megavat (MW) üzerinde hidroelektrik potansiyeli bulunuyormuş ve bu potansiyelin değerlendirilmesi amacıyla söz konusu illere yaklaşık iki bin adet mikro hidro elektrik santrali (HES) kurulacakmış.
- Ancak projenin hayata geçirilmesi için Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Çevre ve Orman Bakanlığı, bölge belediyeleri, il özel idareleri ve TEDAŞ gibi ilgili kurumların onay vermesi gerekiyor.
- İlgili kurumların Doğu Karadeniz’i HES cehennemine çevirmeden, nasıl bir alan üzerinde karar vereceklerini binlerce kez gözden geçirmelerini temenni ediyorum. Yoksa çok yazık olacak.
- 5 Nisan’da Kadıköy’de Doğu Karadeniz için büyük bir miting yapılacak.

Haberin Devamı