Şehir eki mi belediye yayını mı?

Star gazetesi artık İstanbul eki çıkarıyor. Keşke tebrikle başlayabilseydim. Fakat belediye başkanlarının facebook albümü mantalitesiyle hazırlanan sayfaları görünce vazgeçtim. Bir başkanın yedi fotoğrafını kullanmakla olmaz bu iş!

Star gazetesi artık İstanbul eki çıkarıyor. Keşke tebrikle başlayabilseydim. Fakat belediye başkanlarının facebook albümü mantalitesiyle hazırlanan sayfaları görünce vazgeçtim. Bir başkanın yedi fotoğrafını kullanmakla olmaz bu iş!


Genel yayın yönetmenlerinin kendi dergi veya gazetelerini kişisel fotoğraf albümü gibi kullanmalarını eleştirip, ‘yayıncılığın görgüsüzleri’ demiştim. Ne yazık ki sorun, kendi çarpık egolarını tatmin etmeye çalışan bu zavallılardan ibaret değil. ‘Kraldan çok kralcılık‘, medyamızda sık rastlanan bir hastalık.
Bunun en çarpıcı örneğine geçen perşembe Star gazetesinin İstanbul ekinde rastladım. Yayın hayatına yeni başlayan Star İstanbul’un göbek sayfaları belediye başkanlarının faaliyetlerine ayrılıyor. Şimdiye kadar sadece AKP’li belediye başkanlarına ikişer sayfa ayrıldığını gördüm.
Hadi onu da geçtim, yapsınlar. Belediyelerin faaliyetlerini eleştirmek değil, tanıtmak üzerine hazırlanan bu sayfalarda benim asıl itiraz ettiğim nokta, abartılı fotoğraf kullanımı.

Haberin Devamı

Başkan’ın FB sayfası gibi!
Star İstanbul, Beyoğlu Belediyesi’ne ayırdıkları sayfalarda iyice coşmuştu. Saydım, Başkan Ahmet Misbah Demircan’ın tam yedi fotoğrafını kullanmışlar. Yetmemiş, Galata manzarasının üzerine Demircan’ın dekupesi kondurulmuş. Nasıl bir gecekondu gazetecilik anlayışıysa?
İtirazım Demircan’a değil, o sayfayı hazırlayan arkadaşlara! Ahmet Misbah Demircan’ın faaliyetleriyle ilgili ben de CADDE’de yazdım, bunun için binlerce fotoğrafını çektik. Başkan’ın ne kadar fotojenik, hiperaktif bir insan olduğunu da gayet iyi biliyorum. Ama bu, CADDE sayfalarını Belediye Başkanı’nın Facebook sayfasına çevirmemizi gerektirmiyor.
Diğer belediyelere ayrılan çifter sayfaya bakalım. Cuma günü Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı’nın üç (biri o sayfaya özel köşe yazısında kullanılan fotoğraf) resmi vardı. Pazartesi ise Fatih Belediye Başkanı beş fotoğrafla boy gösteriyordu. Elbette bir şehir eki belediyelere yer verir. Ancak bu sayfaların belediye özel yayını gibi hazırlanması doğru değil. Allah aşkına hangi okur propaganda okumak ister?
Dikkat çekici başka bir nokta da Belediye Başkanı’nın fotoğraflarından birinin, mutlaka Başbakan, Emine Hanım ya da başka bir mühim milletvekiliyle çekilmiş olması. Aynı mantaliteyi, Büyükşehir Belediyesi’nin kendi yayınlarında görebilirsiniz.

Şehir eki mi belediye yayını mı

Haberin Devamı

HT İstanbul iyi örnek
Bakın arkadaşlar; İstanbul’a özel bir ek çıkarmanızı canı gönülden destekliyorum. Ancak okunmasını istiyorsanız, naçizane bir tavsiyede bulunayım: Tek rakibiniz Habertürk’ün İstanbul gazetesine dikkatlice bakın. Ana gazeteyi sık sık eleştirmeme rağmen HT’nin İstanbul eki gerçekten iyi. Belediye reklamlarıyla gemiyi yürütmeyi düşünüyorsanız, hayatta başarılar!
Star Yayın Yönetmeni Mustafa Karaalioğlu’na son bir not: İstanbul eki tıpkı ana gazeteniz gibi çok erkek, çok somurtkan ve yaşlı duruyor. Kadınlara yer vermekten anladığınız İpek Tuzcuoğlu’na yazdırmaksa, öyle de olmaz.
Kendi bünyenizde çalışan, genç, kalemi kıvrak isimleri neden parlatamıyorsunuz?

HAFTANIN PARLAYANLARI
CÜNEYT ÜLSEVER: Hürriyet yazarının üç bölümlük ‘Türkiye’ye ne oluyor?’ yazıları hem aydınlatıcı, hem de önemli tespitlerle doluydu. ‘Taraf olmadan nasıl liberal olunur?’ diye merak edenler, arşivden bakabilir.
ÜMİT BOYNER: TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner, farklı bir başkan olacağının sinyalini daha ilk günden verdi. Sözde değil özde demokrasi çıkışlarıyla sevdiğimiz Boyner, MÜSİAD Başkanı’nı kabul etti. Bu, 20 yıl sonraki ilk buluşmaydı.
HULKİ CEVİZOĞLU-ŞAMİL TAYYAR: Bu iki ismin yan yana gelebileceğini kim düşünebilirdi? Zıt ikili, Beyaz TV’de bir tartışma programına başlayacakmış. Acaba bu işin içinde bir komplo mu var?

BAŞBAKAN VE ALDATMA
Hafta sonunun belirleyici tartışması, Başbakan’la ahlak üzerine verdiği ayardı: “Aldatan (kadın ya da erkek) mağdur olamaz... Partimde olsa derhal ihraç ederim. Eline, diline, beline sahip olmayanla yola çıkılmaz?”
Şimdi. Başbakan’ın ahlakçı çıkışı, zaten kendisinden haz etmeyenleri iyice öfkelendirdi. İş, CHP’lilerin ahlak anlayışının sorgulanmasına kadar geldi. Skandalı, aldatma meselesini tartışırken bir de şunları düşünmeli:
1. Baykal, istifa ederken iktidar partisini suçladı ve bir komployla karşı karşıya kaldığını söyledi. Kusura bakmayın ama Erdoğan’ın karşı cevap vermesi ve evet, bel altı ‘vurması’ kaçınılmazdı.
2. CHP’nin eski lideri, bu olayın mağduru tek insanmış, hatta hâlâ anamuhalefet lideriymiş gibi davranmayı ve konuşmayı sürdürüyor. Oysa bu skandalın asıl mağduru iki kadın; eşi ve Baytok. Sırf onlara saygı adına biraz daha sakin olabilse keşke.
3. Farz edelim ki bir AKP’linin, ya da Başbakan’ın benzeri bir skandalı patlasaydı... Ve o kişi kalkıp, muhalefeti sorumlu tutsaydı... Baykal taraftarları “İşte budur bunların ahlak anlayışı” demeyecek miydi? Doğru veya yanlış, bel altından vurmayacak mıydı?

POPOVIC’E YER AYIRTIN
Şehir eki mi belediye yayını mı
Belgrad doğumlu blues gitarist ve vokalisti Ana Popoviç, bu hafta sonu İstanbul’da iki konser veriyor. Garanti Caz Yeşili kapsamında cuma ve cumartesi sahneye çıkacak Popoviç. Blues seviyorsanız İstanbul Jazz Center’da yer ayırtmayı unutmayın. 19’unda ilk grubunu kuran Popoviç, yılda 100 konser veriyormuş.

DÜZELTME: Pazar günkü yazımda İ.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi Medeni Hukuk hocası Sevgi Usta’nın ismini yanlış yazmışım, düzeltir, özür dilerim. Sevgi Usta, meslektaşları İlhami Alkan Olsson ve Sezai Temelli ile birlikte Akademi Mutfak’ın koordinatörü.

Haberin Devamı