Kadınların bu filmden nefret etmesi için 15 neden

Hollywood, kadınları giderek daha fena gösteriyor. 90’ların romantik komedilerinde de evlenmek isteyen kadın tipi çokça işlenirdi ama şimdilerde işler iyice zıvanadan çıktı. Buna en güzel örnek vizyondaki “He’s Just Not That Into You/Erkekler Ne Söyler Kadınlar Ne Anlar” filmi. Scarlett Johansson’undan Drew Barrymore’una bu janrın bütün hit kadınlarını bir filme toplayınca insan yüzyılın romantik komedisini izleyeceğini sanıyor ama sonuç gerçek bir hayal kırıklığı. 60 yıl önce Doris Day bu senaryoyu alır, tuvalete atar, sifonu çekerdi.
1. “Romantik komedi” diye geçen film ne romantik ne de komedi.
2. Film, kadınların ilişki sorunlarından çok, ergen kızların ilişki sorunlarını ele alıyor. 30’larındaki kadınların bu rolleri oynaması insana komik geliyor. Kadın ve erkek karakterlerin etkileşimi, 7’nci sınıf düzeyinde ilişki testlerinin cevapları gibi bir tablo çıkarıyor ortaya.
3. Kadın karakterler sadece erkek karakterler tarafından değil, filmin kendisi tarafından da aşağılanıyor.
4. Kadın karakterlerin çizdiği bekar kadın portresi şu: Oyunbozanlar ya da bekar hayatlarından memnun olmayan sürtükler.
5. Kadınlar aciz, zayıf, zavallı, yapışkan ve çaresiz yaratıklar olarak gösteriliyor.
6. Filme göre, kadınlar hiçbir ilişkiden ders almayan, deneyimlerin güçlendirmediği salaklar. Ve en sonunda dik durmayı seçmelerinin nedeni büyümeleri değil, artık çekecek hallerinin kalmaması.
7. Filme göre, kadınlar hayatlarında bir erkek olmadan aklını şaşırır.
8. Filmde sorunlar insan gerçekliğinden son derece kopuk bir şekilde çözülüyor. Hayatınızı izole bir halde geçirmediyseniz ya da gerçekten erkeklerin Mars’tan olduğuna inanmıyorsanız bu filmi zekanıza hakaret olarak algılayacaksınız.
9. Filme göre, gay’ler heteroseksüellerin ilişkileri konusunda yorum yapmak dışında bir işe yaramıyor.
10. Bir tane gerizekâlı (Bu durumda bu filme uyarlanan kitabın yazarı Greg Behrendt) kendinden yola çıkarak bütün erkeklerin kendi gibi gerizekâlı olduğu sonucuna varıyor. Bu nedenle de kadınlara doğru yolu gösterme işi haddi olmadan ona düşüyor.   
11. Filme göre, bir erkekle buluştuğunuzda bilmeniz gereken tek bir şey var: Sizinle ilgilenmiyor. Sizden kurtulmak istiyor, tabii bunu yaparken sizi kırmak ya da sizinle yüzleşmek de istemiyor. Ama işaretleri doğru okursanız sizinle ilgilenmediğini anlarsınız.
12. Filme göre, bir kadın asla bir erkeğe buluşma teklifinde bulunmamalı. Çünkü erkekler bundan hoşlanmaz. Erkekler kadının peşinden koşmayı sever. Asla bir erkeği aramamalısınız, numarasını verse bile... Çünkü amacı sizin onu aramanız ki sizi reddetsin. Çünkü sizinle ilgilenmiyor!
13. Erkekler bağlanmaktan korkmaz. Bu bir şehir efsanesi. Erkeklerin tek korktuğu şey sizi çekici bulmamaktır.
14. Bu film modern kadın ve onu temsil eden filmleri çok alçak bir seviyeye çekiyor.
15. Kadınlara kendilerini değerli hissettirmek yerine film, kadınlara ortalamanın altında ilişki tavsiyeleri vererek onları jilet atmaya itiyor.

Sinema emektarlarını tanıyın
Marmara Üniversitesi Radyo-Televizyon-Sinema bölümü son sınıf öğrencileri 5-8 Mayıs tarihleri arasında “Sözlü Tarih” adını verdikleri bir etkinlikle kendi çektikleri 80 filmi izleyiciyle buluşturacak. Ağırlıklı olarak sinema emekçilerinin hayatlarının anlatıldığı filmlerin bazıları belgesel, bazıları röportaj, bazılarıysa kısa film tadında. Akordeon tamircisinden anılarımızdaki tiyatroculara, Yeşilçam starlarından emektar kameramana, kadraj ustası fotoğraf sanatçılarından köyünde Etnoğrafya müzesi kurmuş Köy Enstitülüye pek çok farklı alandan tanınmış ya da sıradan insanın yaşamını ve deneyimlerini aktaran filmlerin gösterileceği, Nişantaşı Kampüsü’ndeki etkinlikte gösterimler ilk gün 14.00’te, diğer günler 10.30’da başlayacak ve ücretsiz olarak izlenebilecek.