MiNiMALiZMiN DORUĞUNDA

İpekyol’un 2010 sonbahar-kış koleksiyonundan bahsedebilir misiniz?
Şu anda yüzde 50’sine yakını tüketiciyle buluştu. Minimalizimin doruğunda bir koleksiyon hazırladık. Eskisi kadar yoğun renkler, yoğun işlemeler yok. Koleksiyonumuzu farklı temalarla sunduk; Terracotta, Camel, Beş Çayı, Christmas Party, Must Haves, Hava Durumu ve New York. Dinamik ve pastel bir koleksiyon.

Sezonun öne çıkan parçaları neler olacak?
Bu sezon pantolonun dönüşü var. Havuç ve bilekte biten pantolonlar çok moda. Minimal kuplu ceketler, uzun kabanlar bu kış hep olacak. Uzun bir manto, 70’lere ait bol paçalı bir jean, sigaret pantolon ve dantelli bir elbise herkesin gardırobunda olmalı.

Hangi renkler moda olacak?
Yeni sezonun olmazsa olmaz renkleri terracotta, deve tüyü, camel ve bej. Camel bu sezon siyahın yerini alacak. Pudra ve bej kombinlerle, kadınları daha sade ama daha maskülen tarzlar bekliyor.

Şık olmak isteyen kadınlara neler önerirsiniz?
Önemli olan uyumu sağlayabilmek. Aynanın karşısında daha fazla zaman geçirsinler. Vücutlarına uygun kubu bulmaları lazım. Ona göre ceket, etek seçiyor olmalılar. Sonuçta hiçbirimiz top model değiliz. Kıyafeti üzerinde emanet gibi duran birçok kadın var.

Siz kadına en çok hangi kıyafeti yakıştırıyorsunuz?
Ben Türk kadınına elbiseyi yakıştırıyorum. Üstüne ne giyeceğim? Altına ne giyeceğim? derdi yok. Doğru bir ayakkabı, doğru bir makyajla herkesin hayatını kurtaran bir obje.

Peki, İpekyol kadınlara neler vaat ediyor?
Sonsuz bir ürün yelpazesi vaat ediyor. Tabii ki kalite garantisi de var. Üstelik sürekli yenilenen bir koleksiyon.

Modanın gelişimini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Her geçen gün daha iyi oluyor. Moda haftalarına olan talepler, kadınların modayı fazlasıyla takip ettiğini gösteriyor. Tabii ki Avrupa standartlarında değiliz ama geçmişe göre büyük yol aldık.