Cadde 'Model olmaktan mutluluk duyuyorum'

'Model olmaktan mutluluk duyuyorum'

29.06.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:

.

Model olmaktan mutluluk duyuyorum

10 yıldır dev markaların defile ve kampanyalarında boy gösteren Kasia Struss, “Her şey tesadüfen gelişti. Bu yolda ilerlemeyi seçmiş olmaktan, büyük mutluluk duydum” dedi.

Haberin Devamı

Victoria’s Secret’tan Balmain’e kadar prestijli markaların, defilelerinde ve reklam kampanyalarında görmeye alışık olduğumuz Polonyalı top model Kasia Struss, Harper’s Bazaar dergisine konuk oldu. 30 yaşındaki Struss, 10 yılı aşkın kariyerinde elde ettiği başarıyı, belirgin yüz hatlarına, ideal vücut ölçülerine ve karakterine borçlu olduğunu söyledi.

- Uzun zamandır modellik yapıyorsunuz. Sizin için ‘kapak kızı’ olmak ne ifade ediyor?

Harper’s Bazaar gibi bir derginin kapağında yer aldığım için gurur duyuyorum. Yaratıcı akıllardan oluşan ekiplerle çalışmak, gerçek bir ayrıcalık.

Model olmaktan mutluluk duyuyorum

- Ekip demişken, bir moda çekimini başarılı kılan sizce nedir?

Her şey takım ruhuyla alakalı... Herkesin iyi bir iletişim içinde olması ve birbirinin vizyonunu anlaması gerekiyor. Ayrıca ışıklar da çok önemli! Kurulumu kötüyse, ne yaparsanız yapın, sonuç iyi olmayacaktır. İş fotoğrafçıda bitiyor.

Haberin Devamı

- İmaja dayalı bu mesleği seçmenizdeki etken neydi?

Aslında daha çok meslek beni seçti diyebilirim. Diğer pek çok modelin hikayesinde olduğu gibi, her şey tesadüf ve şans eseri gelişti. Ben de bu yolda ilerlemeyi seçmiş olmaktan ötürü büyük mutluluk duydum.

En başta seyahat imkanı cazip gelmişti. Çok geçmeden, moda ve yaratıcı sektöre aşık oldum ve bu işte ilerlemek istediğimi anladım. Sektör imaj ve görünümle ilgili olabilir ama siz dengeli kalmayı, kendinize güveninizi ve saygınızı kaybetmemeyi başarırsanız, bu yolda sağlıklı ve uzun bir kariyere sahip olabilirsiniz.

- Fit kalmak için izlediğiniz yol nedir?

Spor salonunu çok sevmeyen biriyim, pilates ve yogayla tanıştım. Zaman içinde bağımlısı oldum! İkisini karıştırmayı seviyorum. Pilates daha güçlü olmama, yoga ise meditasyon yapmama yardımcı oluyor. Ruhsal ve fiziksel dengemi, bu ikisiyle sağlıyorum.

Hiçbir zaman çılgın diyetler yapmak zorunda kalmadım. Her şeyi yiyorum ama kızartma, abur cubur ve şekerden uzak durmaya çalışıyorum. Böyle beslenmenin, cildim ve sağlığıma da yararı olduğunu düşünüyorum.

- New York’ta yaşam nasıl? Polonya’yı özlediğiniz oluyor mu?

Haberin Devamı

Şehrin en sevdiğim özelliği, dünyanın her köşesinden gelen insan ve kültürlerin bir karışımı olması. Çok eklektik ve bir o kadar da enerjik bir şehir.

Açıkçası kendimi eve yakın hissediyorum çünkü Polonyalıların oturduğu Greenpoint’te yaşıyorum. Şimdilerde çok trendy bir mahalle oldu. Polonya’ya özgü yemek, manav ve gazetelere rahatlıkla ulaşıyorum. Yani evden uzakta olsam da, kendime bir mini-Polonya buldum diyebiliriz...


‘Azzedine gerçek bir dahiydi’

- Tanışmış olmaktan ötürü kendinizi ayrıcalıklı saydığınız bir tasarımcı var mı?

Azzedine Alaia. Birkaç defa lookbook çekimlerinde yer aldım ve fotoğraf stüdyosu, kendi evinin içindeydi. Çalıştığımız her günün ardından, mutfağında büyük bir akşam yemeği verirdi. Güçlü tasarımlarından, özel hayatındaki arkadaş canlısı ve sıcak tavrından, inanılmaz etkilenmiştim. Dev gibi bir kalbi olan, gerçek bir dahiydi.

‘İstanbul muazzam bir şehir’

- Geçtiğimiz yıllarda birkaç farklı Türk markasının da yüzü oldunuz. Türkiye’de bulundunuz mu?

Haberin Devamı

Evet, çekimler çok keyifliydi, Türk ekipler, genellikle eğlenceli ve yaratıcı oluyor. İstanbul’da Koton reklam kampanyasını çekmiştik. Trafik hariç her şeyi çok sevmiştim!

İstanbul, kültürel miras açısından çok zengin ve onu özel kılan da bu. Boğaz’da vapura binmiştim ve bir kıtadan diğerine geçişin, bu kadar çabuk gerçekleşmesi beni çok şaşırtmıştı doğrusu! Kültürü, yemekleri, insanlarıyla, renkli ve muazzam bir şehir... Yakın gelecekte Türkiye’nin farklı köşelerini de keşfetmeyi çok isterim.