MUCiZE DEĞiL GERÇEK

CADDE yazarı Dr. Hasan İnsel’in Dr. Mehmet Öz’le yaptığı sohbet devam ediyor. Bugün obeziteye değinen Öz’ün okuyuculardan küçük bir de ricası var.

H.İ: Mehmet kilo konusunda ne diyorsun, dünya fazla kilolarla savaşıyor.
M.Ö: Hasan haklısın, kilo hakikaten çok önemli. Şöyle gel seninle bir sıralayalım bak, bir kişi dört kilo kaybederse neler olur. ‘Topu topu dört kilo kaybetmenin faydası diyelim’ buna. İnsanlar sağlıklı kalmayı, yaş aldıkça daha yüksek kalitede yaşama sahip olmayı ve kendilerine hayattaki en önemli kişi olarak davranmayı hak eder. Fazla kilolarınsa hayatlarına etkisini bilmeyen pek çok kişinin bu kullanabilecekleri canım hayattan vazgeçtiklerine şahsen tanık oldum. Bu aslında hiç kimsenin başına gelmemeli, çünkü bütün dünyada obezite, yani fazla kilolar ölüme sebebiyet veren kanser, kalp, diyabet gibi pek çok hastalığın sebebi. Gel birlikte sadece dört kilo vermenin faydalarını okuyucularımıza anlatalım:

4 KiLO VERDiĞiNiZDE

* Tansiyon düşer, bunama, diyabet ve kanser riski azalır.
* Kalp krizi ve osteoartrit riskinde yüzde 50 azalma görülür.
* Kanser riski yüzde 60 düşer.
* Kolesterol yüzde 10 düşer.
* Kilo vermeye başlayınca ilaç kullanımı azalır.
* Çok fazla kilo vermeden bile bozuk kan seviyelerinde düzelmeler başlar ve ilk olarak karaciğer yağlanmasının etkileri azalır.

İşte bunlar dört kilo vermeyle olabilecek farklar. Bu nedenle herkesi fazla kilolarından kurtulmaya teşvik etmek lazım. Kilo verme konusunda ilk başta ulaşılmaz hedeflere gitmemek gerek. Yüzde 5 kilo kaybını hedeflemekte fayda var. Yani bir kişi 60 kiloysa “Önce üç kilo kaybedeceğim” demeli. O üç kiloyu verdikten ve bir süre o kiloda kaldıktan sonra, gerisini düşünmeli.

Kilo vermede de çok üzerinde durduğum ve şiddetle tavsiye edeceğim bir şey, yemek günlüğü tutmak. İnsan yediklerini bir yere yazarsa hem yediklerinin farkında oluyor, hem de neleri yememesi gerektiğini, neleri de daha fazla yemesi gerektiğini görüyor. Bu nedenle bir yemek günlüğü muhakkak tutulmalı.

Hasan senden bir ricam var, lütfen okuyucularımıza duyur, ben sadece meyveleri, sebzeleri ve genel anlamda sağlıklı gıdaları öneriyorum. İlaç satışı ve pazarlamasıyla hiçbir ilgim yok ve hiçbir ilacı, bitkisel ürünü veya gıda takviyesini pazarlamıyorum. Ama internete girdiğinizde her yerde ‘Mehmet Öz’ün tavsiye ettiği’, ‘Mehmet Öz’ün önerdiği’ gibi şeylerle karşılaşıyorum. Bu hakikaten beni çok rahatsız ediyor ve dünyanın her yerinde bu konuda çok ciddi davalar açıyoruz. Binlerce dava görülüyor şu an. Okuyucularımızdan rica ediyorum, herhangi bir üründe Mehmet Öz’ün tavsiyesini görürlerse buna itibar etmesinler, yazılanlara inanmasınlar. Ben muhtemelen onun içindeki bitkiyle ilgili “İyidir” demişimdir, üründen haberim bile yoktur. Ne o ürünün hazırlanışını, ne saflık derecesini ne de nerede yapıldığını bilirim. O ürünle ilgili hiçbir alakam ve yoktur. Lütfen bunu unutmasınlar. Lütfen ben öneriyorum diye herhangi bir şey satın almayın, benim önerdiğim satılabilecek hiçbir şey yok.

H.İ: Mehmet biraz önce çekimdeydin ve çekimde kromu anlatıyordun. Krom konusunda anlattıklarını kısaca tekrarlar mısın okuyucularımız için.

M.Ö: Tabii Hasan. Krom çok önemli insan vücudu için. Karaciğer, böbrek gibi organlarda, tam tahıllarda, peynir ve fındıkta da az miktarda bulunan bir element. Amerikan Sağlık Bakanlığı’nın yaptığı araştırmaya göre, halkın beslenmesinde yetersiz miktarda krom bulunuyor. Düşük seviyede kromla beslenenler daha çok diyabet ve kalp krizi riskine sahip. İnsülinle etkileşime geçerek krom, mide kazınmalarını azaltır ve kilo kaybına yardımcı olur.
Kromun kromium pikolinat hali daha yararlı. Bu nedenle kromium pikolinatın diyabet veya diyabete eğilimli kişilerde kullanılması çok yararlı. Prediyabet dediğimiz, yani kan şekeri 100’ün üzerinde olanlarda da bunu öneriyoruz. Bu mineral, aynı zamanda depresyon ve zihinsel fonksiyonlar için de çok yararlı. Hakikaten insülin rezistansı, prediyabet veya diyabet gibi sorunları olanların doktorlarına danışarak krom takviyesi kullanmalarında yarar var. İşte bak ben krom takviyesi diyorum, herhangi bir marka demiyorum. Bir marka çıkıyor ve “Mehmet Öz’ün önerdiği krom hapı işte bu” diyor ki, bu doğru değil tabii.

YARIN: KAHVALTININ ÖNEMi