Cadde NE iSTEMEDiĞiNi ÇOK iYi BiLiYOR

NE iSTEMEDiĞiNi ÇOK iYi BiLiYOR

19.05.2013 - 19:20 | Son Güncellenme:

Egosu en gelişmiş kişilerin başında gelen Karl Lagerfeld, ciddi ve suratsız halleriyle bilinir.

NE iSTEMEDiĞiNi ÇOK iYi BiLiYOR

“Eğer kadın olsaydım, bir düzine çocuk yapardım ama böyle bir sorumluluk almak istemiyorum” diyen Alman tasarımcı, sıra dışı açıklamalarıyla ‘Paris Match’ dergisinin karşısındaydı

Haberin Devamı

6 yaşındayken, 3 dil konuşuyormuşsunuz; Almanca, İngilizce ve Fransızca. Aynı zamanda okuyup yazıyormuşsunuz da...
Rekabet kaba bir şey değildi, inanın bana. Hatta ben diğerleriyle oynamazdım.

Hiç arkadaşınız yok muydu?
Köle gibi kullandığım 2-3 kişi dışında yoktu.

Ne yaptırıyordunuz onlara?
Kendim yapmak istemediğim her şeyi. Bisikletlerimi temizlemek gibi mesela. Ama ödevlerimi yaptırmazdım asla. Onlar orta düzey öğrencilerdi. Çocuk olmaktan nefret ediyordum. Yetişkinlerle konuşmak, ciddiye alınmak istiyordum. Ne zaman ki ailem tatile çıkardı, ben de okula gitmediğim için özür yazımı kaleme alırdım. Çok sıkıcı ve uzaktı okul. Büyükbabam Hamburg’da ithalat-ihracatla igileniyordu. Venezuela, New York ve San Francisco’da yabancı ticaret acenteleri vardı. İşleri iyiydi. I. Dünya Savaşı sonrasında, Almanya ve Fransa’dan konsantre süt ithal etmeye başladı babam. Daha sonra, Amerikalılarla birlikte bu iki ülkede, fabrikalar inşa etti.

Haberin Devamı


Ya anneniz, o ne yapıyordu?
Diğerlerine ne yapması gerektiğini söylüyordu. Onun tutkusu; okumaktı. Kendisini okumaya hapsetmişti.

“Seks beni hiçbir zaman çok ilgilendirmedi”Eşcinsel olduğunuzu ne zaman fark ettiniz?
Bu benim için kaygı değildi hiçbir zaman. Çocukken, anneme eşcinselliğin ne olduğunu sorduğumda; “Saç rengi gibi bir şeydir. Kaygı oluşturacak bir şey değil yani” diye cevap vermişti. Bu kadar açık fikirli bir ailem olduğu için şanslıydım bence.

Uyuşturucuyu denediniz mi hiç?
Asla. Doğama ters.

Peki seks hakkında ne düşünüyorsunuz?
Beni hiçbir zaman çok ilgilendirmedi. Her zaman gençlere göre bir aktivite olduğunu düşünmüşümdür. Gerçek bir püritenim. Kendisini harap eden insanlara hayranım. Çünkü ben sadece kendimi korumayı biliyorum. Diğerlerinden uzun yaşama, hayatta kalma gibi bir içgüdüm var.


Nerden geliyor sizce bu?
Bilmiyorum. Psikanalize karşıyım. Freud’un öğrencisi Lou Andreas-Salome, sevgilisine yazdığı mektupta şöyle diyordu: “Asla bunu yapma, çünkü bu yaratıcılığı öldürür!” Annem derdi ki, “Eğer kendimize dürüst olursak, soruları ve cevapları bilebiliriz.” Bense asla kendime soru sormam. Ne istediğimi, özellikle de ne istemediğimi bilirim. Bu metodu kolayca uygulayabiliyorum. Çünkü kimseye bağlı değilim. Sadece kendi hayatı olan ve manevi yönden bana bağımlılığı olmayan insanlara bağlıyım.

Haberin Devamı

Neden?
Çünkü hiçbir zaman kendim için endişelenmem. Hep başkaları için endişelenirim.

Aile fikri size göre değil...
Özellikle değil. Üvey kız kardeşim öldü. Kız kardeşimse ABD’de yaşıyor. Hiç görmüyorum onu. Biraz sofu. Onunlaysanız, hep başkaları için yaşamak ve fakirlere yardım etmek gerekiyor.

EĞER KADIN OLSAYDI

Çocuklarınız olmadığı için pişman mısınız?
Eğer kadın olsaydım, bir düzine çocuk yapardım ama dediğim gibi, böyle bir sorumluluk almak istemiyorum.

Duygusallıktan nefret ediyorsunuz. Gözlüklerinizin ardından mı ağlıyorsunuz?
Gözüme toz kaçmışsa evet.

Son olarak, sizi sevmemizi seviyor musunuz?
Size Paul Claudel’in şu sözünü aktarayım: “Nefret ve küçümsemeye katlanmak, hayranlığa katlanmaktan daha kolay geliyor...”

Haberin Devamı

“İNANÇLI İNSANLARA HAYRANIM AMA...”
Siz böyle yapmaz mısınız?
Yaparım ama bunun için kiliseye gitmeye ihtiyaç duymam. İnançlı insanlara hayranım ama ben
inançsız da yaşayabilirim.


Tanrı’ya inanıyor musunuz?
Bu fikri seviyorum ama kiliseye ihtiyaç duymuyorum. Ne günah ne de cehennem gibi kavramlarım var. Katolik Kilisesi inanılmaz bir kültür kapısıydı. Onsuz cahil kalırdık. Yeni papayı seviyorum. Çünkü Arjantinli. Büyük mizah anlayışıyla, tanrısal bir havası var. Bununla birlikte, bu kadar ciddi bir adamın nasıl böyle kalın bir bel çevresi olduğunu anlayamıyorum.


Andy Warhol gibi kamuoyunun logosu olmak hoşunuza gidiyor mu?
Beni şaşırtıyor daha çok. Banliyölerde bile tanınıyorum. Halk avcısı falan değilim. İnsanların hoşuna gitmek istemiyorum. İşte bu yüzden onların hoşuna gidiyorum. Bu yüzden seviyorlar beni. Kimseyi taklit etmiyorum, kimse de benim gibi olmak istemiyor.

Paraya olan yaklaşımınız nedir?
Çok varsa harcamak gerekir. Pencereden atacaksın ki kapıdan girecek. Her zaman tasarrufa karşı olmuşumdur.