Cadde NTV Radyo'nun alameti farikası 'Halkın Sesi'

NTV Radyo'nun alameti farikası 'Halkın Sesi'

10.12.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

'HABER RADYOSU' OLARAK KURULAN BAŞKA KANALLAR DA VAR. ANCAK NTV, OLAYLARA HALKIN YORUMUNU DA KATMASIYLA, CAZIYLA, EDEBİYATIYLA BİR ADIM ÖNDE OLDUĞU GÖRÜŞÜNDE

NTV Radyonun alameti farikası Halkın Sesi

Fotoğraf çekimi için bir güzellik yaptı, Barbaros Devecioğlu'nu NTV Radyo'da mikrofonun arkasına geçirdik NTV Radyo Devecioğlu ise 13 Kasım 2000'de yayın hayatına başlayan NTV Radyo'nun her türlü aşamasına bire bir katkıda bulunmasına rağmen mikrofon başına pek geçmiyor. Radyo tutkunları da onu daha çok Radyo Eksen'in kurucusu ve programcısı olarak tanıyor. Çok başarılı olduğu bir konu da var ki, o da, sabahları sadece 4 dakikalık bir program yaparak hem büyük bir hayran kitlesi yaratma, hem de "nefret edilen radyo programcıları" listesinde ön sıralarda yer almak! Nedenini o da çözemiyor ama bizzat yayın yapmadığı NTV Radyo'nun haberciliğine çok güveniyor... Her şey bir ödülle başladı... Çünkü NTV Radyo'da program yapan Halit Kıvanç, programıyla Sedat Simavi Ödülü aldı. Biz de bu "bahaneyle" Türkiye'nin 54 merkezinden yayın yapan (İstanbul'da 102.8), internet aracılığıyla da tüm dünyada dinlenebilen NTV Radyo'ya konuk olduk. Hem radyonun genel konsepti, hem de "Halit Kıvanç Mikrofonda" hakkında radyonun genel yayın yönetmeni Barbaros Devecioğlu ile konuştuk... Devecioğlu, "Halit Kıvanç harika" diyor ve ekliyor "Anısı çok, hepsinin de notunu tutmuş, eski plaklarını da getiriyor. Muhteşem bir program yapıyor". Hafta içi haber ağırlıklı. Sabah 06.30-07.00 arasında "Voice of America"nın (Amerika'nın Sesi) Türkçe yayınını, 07.00-07.30 arasında BBC'nin Türkçe yayınını, sonra da belli bir süre NTV'nin televizyon kuşağını veriyoruz. Daha sonra da bizim haber merkezimizin hazırladığı haber-yayın kuşağımız geliyor. Saat 16.00-16.15 gibi de "Halkın Sesi" başlıyor. NTV Radyo güne nasıl başlar? Her gün bir konu seçip halkın yorumlarını alıyoruz. Bir ya da iki "uzman" stüdyo konuğu oluyor ya da telefonla görüş bildiriyor. Halktan insanlar bağlanıyor, konuşuyor. Biz hiç karışmıyoruz. Nasıl bir program "Halkın Sesi"? 8 saniyelik bir geciktirme var. Ama küfür ya da hakaret eden yok zaten. "Halkın Sesi"ni 5 senedir yapıyoruz. Gecikmeyi kullandığım belki 1, belki 2'dir. "Biz arayalım, arayanı bilelim" gibi bir durum yok ortada, telefonu sıraya alıp içeriye atıyoruz. Doğrudan bağlanıp konuşuyorlar yani! Yayında geciktirme de yok mu? Aynı anda birden fazla kişiyi yayına almıyoruz. Aslında profesör ve diş hekimi olan ve burada da yayın yapan Sedat Küçükay bir tür moderatürlük yapıyor. Ama iş şöyle oluyor, programın başında programın o günkü bilirkişisinden görüş alıyoruz, sonra da dinleyicilere dönüyoruz. Soru ve yorum istiyoruz. Soru soran çok az, hemen hemen herkes yorum yapıyor. Ama bu program bizim alameti farikamız oldu. Yanılmıyorsam biz Sedat Simavi Ödülü'nü ilk "Halkın Sesi"yle aldık. Halkın Sesi'nde tartışma oluyor mu? Tabii. Her sene bir tane alıyoruz zaten! Ama "Halkın Sesi" bizim için çok önemli. Bugüne kadar "Halkın Sesi"ni 42 bin 550 kişi aradı, 24 bin 150 kişi yayına katıldı. Katılan konuk sayısı ise 3 ay önce 1018'di. (Tabii Barbaros Devecioğlu bu rakamları ezbere bilmiyor, kâğıttan okuyarak bilgi verecek yapıda biri de değil. Okuyucularımız için e-postayla bilgi aldığımızı itiraf edelim!) Bu yıl Halit Kıvanç'ın programıyla ödül kazanmadan önce de mi Sedat Simavi Ödülü almıştınız? Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş'la resmi anlaşmamız var. Radyodan onların maçlarını yayımlama hakkı bizde. Maç da yayımlıyorsunuz değil mi? Bizde Rıdvan Dilmen yorumluyor maçları. Tanınmış bilinir spor yazarlarına ya telefonla bağlanıyoruz ya da oradaki spor muhabirlerimiz sporcu ve seyircilerin yorumlarını alıyor. Bizde maçları, işi çok iyi bilenler, eski TRT'ci Okay Karacan, Güntekin Onay ve Ali Okancı anlatıyor. Ama pek çok radyo bu maçları yayımlıyor. Bu, aynı dizinin 5 kanalda birden aynı saatte yayımlanması gibi garip bir durum değil mi? Sizin farkınız ne bu anlamda? Tabii böyle şeyler olabilir ama sanıldığı kadar çok değil. Mesela Londra'da patlamalar olduğunda televizyon 2 gün özel yayın yaptı ve biz o yayından hiç çıkmadık. Siren sesleri, koşuşturmalar çıkıyor o zaman. Ama Oğuz Haksever'in fotoğrafları yorumladığı programı vermiyoruz mesela. Televizyon ile ortak yayınları olan radyolarının ortak handikabı, görüntülü bir şeyin radyoda sadece sesle yansıması oluyor. Bir görüntü üzerinde konuşulurken radyoda garip bir durum oluyor... Hafta içi gece saat 01.00'den 06.00'ya kadar klasik müzik yayınımız var. Hafta sonu klasik ve caz müzik yayını yapıyoruz. Serhan Bali yapıyor onları, ayrıca Enis Batur'un bir klasik müzik programı var. Ahmet Yeşiltepe, Tunçel Gürsoy, Hülya Tunçağ yine müzik yayını yapanlardan. Neşet Topaloğlu da pazarları "Tango'nun Büyüsü"nü yapıyor. Sevin Okyay'ın da caz ve "Cinayet Masası" adlı bir programı var. Müzik yayımlıyorsunuz değil mi? Sevin Okyay bir polisiye kitabı anlatıyor, araya bir şarkı koyuyor. NTV'nin tanıtım sesi olan Süha Çalkıvik da Okyay'ın seçtiği bir bölümü okuyor. "Cinayet Masası"nda neler oluyor? Biz onu TRT'den "1 yayın, 1 tekrar" anlaşmasıyla aldık. 1.5 yıl sürdü. Ama yeni bir anlaşma yapmamız gerekiyor. NTV Radyo ile özdeşleşen "Arkası Yarın"a, Radyo Tiyatrosu'na ne oldu? Pazartesi günü başladı. Bu yarışmanın formatını da Sedat Küçükay çıkardı. İnsanlar yarışıyor, her günün bir birincisi var, sonra haftanın birincisi seçilecek. Ama çok ilginç, kimse bize "Yarışıyoruz ama hediye ne?" diye sormadı. Bir haber yarışmanız var değil mi? Mesela geçen hafta "Halkın Sesi"ni Yatağan'da yaptık, çevre sorununu yaşayanlar anlattı. Zaten her hafta 2 kişiyi Anadolu'ya gönderiyoruz. Mesela son olarak Adana'dan yayın yaptık, seli konuştuk. Özel haber yapma şansınız var mı? Hiç öyle bir şey hatırlamıyorum açıkçası. Dünyada böyle şeyler var tabii. Bu sahada adam olması ve parayla da ilgili. Gazetelerde mesela öyle bir özel haber yapılır ki, gazeteyle o olay özdeşleşir. NTV radyonun bu tip bir haberi oldu mu? Biz de dengeleyici programlar koyuyoruz, Beyaz ile Kadir Çöpdemir'in yaptığı "Biri Bizi Anlatsın"ı, 90 Dakika'yı, Can Dündar'ın programı "Neden?"i radyoda da yayımlıyoruz. Edebiyat ve müzik de var. Haber yayımlayan TV kanallarının haberin gerçekliğini dengeleyen programları var. NTV Radyo'da bu anlamda ne var? BBC News Hour'u yayımlıyoruz. Ayrıca Deutsche Welle ve Amerika'nın Sesi'yle Türkçe yayın anlaşmamız var. Geceleri de BBC'nin haberlerini yayımlıyorsunuz, değil mi? Aksine tepkiler çok olumlu. Çoğunlukla Türkiye'deki yabancılar dinliyorlar. Onu dinlediğinizde haberin nasıl sunulduğuyla ilgili büyük farklar görüyorsunuz. News Hour'un İngilizce olması tepki çekmiyor mu?