Cadde OBEZİTE ARTIK TÜRKİYE’NİN DE SORUNU - OBEZ VAKALARI ÖNCESİ - SONRASI

OBEZİTE ARTIK TÜRKİYE’NİN DE SORUNU - OBEZ VAKALARI ÖNCESİ - SONRASI

11.06.2014 - 19:15 | Son Güncellenme:

Diyet ve egzersizle kilo veremeyen, çeşitli sağlık sorunlarıyla uğraşan Kayhan Can ve Nilay Arıcı, obez vakalar için örnek teşkil ediyor. Her iki hasta da cerrahi tedaviyle sağlığına kavuştu

OBEZİTE ARTIK TÜRKİYE’NİN DE SORUNU - OBEZ VAKALARI ÖNCESİ - SONRASI

Diyet ve egzersiz uygulamalarıyla istenilen sonuca ulaşamayan aşırı şişmanlara cerrahi tedavi öneriliyor. Cerrahi tedavinin amacı, gıda deposu olan ve şişmanlarda çok genişleyen mideyi küçültmek, gıdaların tam sindirilmeden atılmasını sağlayacak ek işlemler yapmak. Tüp mide ve gastrik bypass, bu anlamda en çok tercih edilen seçenekler arasında. Şişli Etfal Araştırma ve Eğitim Hastanesi Genel Cerrahi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Mihmanlı’nın iki hastası, hayatlarını obezite öncesi ve sonrası olarak ikiye ayırıyor. Gelin, onları dinleyelim...

Haberin Devamı

OKUL ÇAĞINDAKİLERE ÖNERİLER

- Çocukların sağlıklı beslenmesi için dört besin grubundan tüketmeleri gerekir; süt, et, kuru baklagiller, sebze ve meyve, tahıllar.
-Çocukların özellikle kemik ve diş gelişimi için günde 2-3 su bardağı süt veya yoğurt, 1 kibrit kutusu kadar beyaz peynir tüketmeleri önemli.
- Öğrenciler için en önemli öğün kahvaltı. Bütün gece süren açlıktan sonra, vücudumuz ve beynimiz güne başlamak için enerjiye gereksinim duyar. Kahvaltı yapılmadığında; dikkat dağınıklığı, yorgunluk, baş ağrısı ve zihinsel performansta azalma olur.

OBEZİTE ARTIK TÜRKİYE’NİN DE SORUNU - OBEZ VAKALARI ÖNCESİ - SONRASI

- Gün boyu fiziksel ve zihinsel performansın en üst düzeyde tutulabilmesi, düzenli olarak ara ve ana öğünlerin tüketilmesiyle mümkün. Bu nedenle, öğün atlanmamalı. Şeker ve şekerli besinler, cips, gazlı içecekler yerine; süt, yoğurt, ekmek arası peynir, taze sıkılmış meyve suları ve kuru meyveler tüketilmeli.
- Vücudun düzenli çalışması, tüketilen besinlerin vücuda yararlılığının artırılması, çocukların fiziksel, zihinsel ve duygusal gelişimlerine olumlu katkı sağlamaları açısından önem taşıyor.

Haberin Devamı

Nilay Arıcı

“Hamilelikte 35 kilo aldım. Doğumdan sonra kilo verdim ama düzensiz beslenme ve abur cubur düşkünlüğü yüzünden fazlasını aldım. Yüksek tansiyon ve diyabet hastası oldum. Ayrıca yürümekte zorluk çekiyor ve horluyordum. Defalarca diyet yaptım ama iste-diğim sonuca ulaşamadım. En sonunda 128 kilo oldum. İnsanların tuhaf bakışları ve dalga geçmele-riyle kendimi kötü hissetmeye başladım. Dr. Mihmanlı'ya ulaştım ve ameliyat oldum. İlk zamanlar zordu... Tabak tabak yemek yeme-ye alışan bir insan için küçük porsi-yonlarla beslenmek kolay olmadı. Ama zorlukları aştım ve şu an 65 kiloyum. Tansiyon ve şekerden kurtuldum, artık horlamıyorum...”

Kayhan Can

OBEZİTE ARTIK TÜRKİYE’NİN DE SORUNU - OBEZ VAKALARI ÖNCESİ - SONRASI

“25 yaşımdan itibaren gittikçe artan yeme alışkanlığım, 1998’de geçirdiğim motosiklet kazası sonrası ivme kazandı. Altı ay yürüyemediğim için vücut tembelliğe alıştı ve uyku apnesi ortaya çıktı. Morbit obezite rütbesine terfi ettikten sonra mücadeleye başladım; üç kere diyetisyen ve psikolog kontrolünde ciddi kilolar verdim ancak hepsini geri aldım. Ameliyata 147 kiloyla girdim. Şu anda 106 kiloyum ve süreç devam ediyor. Benim durumumdakilere tavsiyem; kaliteli hayat herkesin hakkı... Kişinin kilolu olması sadece kendi hayatına ait değil, sevenlerinizi de düşünün. “