Ofiste sinir harbi

mozel@milliyet.com.tr Yanardağ patlamasını andıran bir öfke patlamasına tanık olmamın üzerinden daha birkaç gün geçmiş; ancak bu patlamanın ruhumda yarattığı tahribat henüz geçmemişti. Nekahat döneminde Canon'dan gelen bir e-mektup, ofiste yaşanan öfke patlamalarının gayet doğal olduğunu, ancak bu kızgınlıkların, kişisel arızalardan değil, daha çok işyeri koşullarından kaynaklandığını ortaya koyuyordu. İçim rahatladı, çabucak iyileştim; hepimiz normaliz, yazıcılar arızalı... Dünyanın önde gelen görüntü ürünleri şirketlerinden Canon'un aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 13 Avrupa ülkesinde yaptığı "Ofiste Öfke" araştırmasına göre, ofis çalışanlarının yüzde 68'i öfkesini kontrol edemiyormuş. Çok çarpıcı gibi gelen sonuçlar aslında, hepimizin ofis yaşantısından bir şeyler yansıtıyor. Bakın ne diyor araştırma; ofis çalışanlarının yüzde 14'ü bugüne kadar işyerinde bir şey tekmelemiş veya kırmış, yüzde 32'si masalarına şiddet uygulamış, yüzde 12'si ise özellikle yazıcı tekmelemiş. Ben henüz yazıcıyı tekmelemedim, çünkü ikide bir arıza çıkaran cihaz tekme sınırlarımın ötesinde bir yükseklikte duruyor. Kontrolsüz öfke Araştırmaya göre, çalışanları en çok uzun ve anlamsız toplantılar kızdırıyor; yüzde 30 ise yazıcı arızası yüzünden çileden çıkıyor. Yazıcıdan en çok nefret edilen iki ülkeden biri Türkiye.ICM Research'ün yaptığı araştırmanın başlangıç noktası, ofisteki yazıcı sorunlarının giderilmesi. Avusturya, Belçika, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Almanya, İtalya, Hollanda, Norveç, İspanya, İsveç, İsviçre, İngiltere, Polonya, Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Türkiye ve Romanya'dan toplam 1.857 çalışanla yapılan araştırmanın katılımcılarının yüzde 54'ü kadın. Yüzde 48'i hükümet, kamu, BT ve Telekom servisleriyle finans, perakende, sağlık, eğitim, inşaat, taşımacılık, turizm, enerji, tarım ve medya sektörlerinde çalışıyor. Anlamsız toplantılar Toplamda 10 kişiden sekizi, ofis ortamında bir başkasının ortalığı dağıttığına tanık olmuş. Bu oran yüzde 94'le en yüksek İtalya'da, yüzde 68'le en düşük Kuzey Avrupa ülkelerinde. Öfkeyle kalkanların zarar bilançosu şöyle: Toplamda yüzde 14'ü bir şey tekmelemiş veya kırmış, yüzde 32 masalarını dövmüş, yüzde 12 yazıcı tekmelemiş veya kırmış.Türkiye'deki araştırma sonuçları diğer ülkelerdekinden farklı. Birçok ülkede uzun toplantılar, saygısızlık, ofis koşulları öfkenin ana nedenleri. Ancak Türkler yüzde 50 oranla en çok yazıcı sorunlarına sinirleniyor. Genel sonuçlarda yüzde 30 oranla beşinci sırada bulunan yazıcı aksaklığı, Türkiye'deki ofislerde birinci sorun; ikinci nedense yüzde 49'la ofis politikaları. Diğer nedenler, Çok hırslı yöneticiler (yüzde 47), Işıkları söndürmeme, yazıcıyı kapamama, çevreyi düşünmeme (yüzde 45), Masada cep telefonunu sessize almadan bırakan insanlar (yüzde 36). Ofis canavarı İtalyanlar Canon Avrupa'nın Avrupa Çözüm Pazarlama Müdürü Adam Gilbe, ofislerde yaşanan öfke nöbetleri hakkında şu yorumu yapmış: "Araştırmaya göre yalnızca yüzde 5 katılımcı, şimdiye kadar hiç öfkelenmediklerini söylüyor. Ofiste yaşanan öfke, Avrupa'nın karşı karşıya kaldığı ciddi bir problem. İşyerlerindeki bu durum, üretim ve karlılık potansiyeli performansına etki edecektir. Çalışma hayatını kolaylaştıracak çözümler sağlanarak bu problemler aşılabilir." Öfke üretimi etkiliyor 1. Uzun anlamsız toplantılar, yüzde 502. Saygısızlık ve hor görülme, yüzde 483. Kötü ısıtma ve havalandırma koşulları, yüzde 374. Destek eksikliği, yüzde 365. Ofis politikaları, yüzde 316. Yazıcı aksaklığı/Toplantıya hazırlıksız katılmak, yüzde 30 7. BT yetersizliği, yüzde 288. Çevreye saygı göstermeyenler, yüzde 249. Çok hırslı yöneticiler, yüzde 2310. Telefonun sesini kısmadan masasında bırakanlar, yüzde 2211. Network'te doküman aramak, yüzde 2012. Dağınık ofis mutfağı, yüzde 1613. E-posta kirliliği, yüzde 1414. Park yerinin başkası tarafından kullanılması, yüzde 715. Hiçbiri, yüzde 5 Çileden çıkaran nedenler: