Olacak o kadar...

"Bir Demet Tiyatro"da "Binbir Gece"ye dair çok güzel espriler vardı. Yılmaz Erdoğan, bu anlamda işten alnının akıyla çıktı... Ancak bunu yaparken de "Bir Demet Tiyatro"ya kulvarından çıkartıp Levent Kırca - Oya Başar ikilisinin yıllarca başarıyla hayat verdiği "Olacak O Kadar" kulvarına soktu. Yıllarca "Olacak O Kadar"da o sıralar Türkiye'nin gündeminde ne varsa onun mizahını izledik.Oysa tekrarlarını bile zevkle izlediğimiz "Bir Demet Tiyatro" böyle bir şey değildi."Bir Demet Tiyatro" popüler olayların peşinden sürüklenen bir komedi değil, kendi modasını yaratan bir diziydi.Öyle olmasa yıllar sonra tekrarları bile zevkle izlenir miydi?"Olacak O Kadar"ın o zaman gündemde olan kişi ya da olayların mizahını yaptığı bölümler bugün yayımlansa aynı ilgiyi görür mü?Sanmıyorum.O nedenle Yılmaz Erdoğan'ın yaptığının "bir kerelik" bile olsa doğru olmadığını düşünüyorum. Üstelik bu dizisine ekstra bir reyting de getirmedi."Bir Demet Tiyatro"nun beklediği reytinge henüz ulaşamamış olmasının ekipte yarattığı kırgınlığı, kızgınlığı da anlıyorum.Ancak bu tür durumlarda Mehmet Ali Erbil gibi yanlış teşhis de doğru değil.Kanal 7'deki "Fıkralarla Türkiye"nin izlenme payının "Bir Demet Tiyatro"dan fazla olmasına sinirlenen Erbil, canlı yayında "Seyirci kaliteyi değil sıradan şeyleri ödüllendiriyor" deyip seyirciden AGB'ye herkesi "kendinize gelin" diye uyardı.Aynaya kızmak kimseye yarar sağlamaz.Yılmaz Erdoğan mizahı, televizyonu iyi bilen biri.Yani işinin ehli...Ama yaptığınız iş karşılığını bulmuyorsa bir yerlerde eksik var demek ki... Rakibe kızmak yerine rakibi değiştirmeyi denesene...Pazartesi "Acı Hayat"ın, salı "Binbir Gece"nin, cuma "Sıla"nın karşısına dizi koyup ondan reyting beklemek akıntıya kürek çekmek, onca emeği heba etmek demek...Boşuna dememişler "Erkekliğin 10'da dokuzu kaçmaktır" diye... Salı akşamı, 2006'nın olay dizisi "Binbir Gece"yi ti'ye alan "Bir Demet Tiyatro"yu keyifle izledim. Yılmaz Erdoğan, salı geceleri reytingleri silip süpürdüğü için "Bir Demet Tiyatro"ya pek bir şey bırakmayan "Binbir Gece"yle iyi kafa yaptı. Allahı var Demet Akbağ da "Binbir Gece'nin Şehrazat"ı Bergüzar Korel'i çok iyi canlandırdı. Sadri Alışık Kültür Merkezi (SAKM), Atıf Yılmaz'ın unutulmaz filmlerinden "Güllü"yü tiyatro oyunu olarak sahneye koydu. "Güllü" gibi ekranlarda onlarca kez yayımlanmış, belli bir yaşın üstündekilerin neredeyse kare kare ezberlediği bir filmi, oyun olarak sahnelemek hayli riskli bir iş. Yönetmen Aliye Uzunatağan bu zor işin üstesinden gelmeyi başardı. "Güllü"deki oyunculuklara gelince:Burcu Kara'dan böyle bir performans beklemiyordum. Karadenizli "Güllü"yü başarıyla canlandırdı. Burcu Kara, gala gecesi sergilediği performansla, seyirciler arasında bulunan Atıf Yılmaz'ın "Güllü" filminin başrol yıldızı Türkan Şoray'dan da tam not aldı. Türkan Şoray karşısında göz yaşlarını tutamayan Burcu Kara ve Güllü"nün tüm ekibine bir alkış da bizden... Bir de "Güllü"de Atacan Arseven'in canlandırdığı Karadenizli otoriter bir baba tiplemesi var ki süper.. O tip TV dizilerinde de iyi iş yapar. Yapımcı Necati Akpınar'ın yerinde olsam onu alır "Fırtına" dizisinin kadrosuna katardım. Burcu Kara alkışı hak etti Bu hafta Milliyet Televizyon'un sayfalarını çevirdikçe yeniliklerle karşılaşacaksınız. Bundan böyle becerebildiğimiz ölçüde dünya televizyonlarında neler olup bittiğine Milliyet Televizyon'da yer vermeye çalışacağız. Bu hafta Londra'dan Nevsal Elevli'nin gönderdiği yazı ve bilgiler, reyting listesinin tepesindeki programlar bana çok tanıdık geldi. Ya size?Bir diğer yenilik artık küçük de olsa bir müzik sayfamız var. Müzik dünyasının nabzını en iyi tutan radyoculardan biri olan Arzu Çağlan, her hafta yeni çıkan albümleri dinleyip, yorumlayacak. Kamuoyunun Best FM'deki "Arzu'nun İnleyen Nağmeleri"nden tanıdığı Çağlan, her hafta müzik dünyasında olan biteni Milliyet Televizyon'a taşıyacak. Hepsi bu kadar mı? Tabii ki değil. Bizi izlemeye devam edin... Yeni yıldan önce yenilikler yaptık Yeter artık... 9 bine yakın insanın çalıştığı, kamu yayımcılığı yapan bir kurum artık "topal ördek" durumundan bir an önce kurtarılmalı... TRT gibi dev bir kurum bunca zamandır Genel Müdürsüz olur mu?Birileri çıkıp, "Hem de nasıl... İşler tıkır tıkır yürüyor" diyebilir.Ama gerçek hiç de öyle değil.Devletin dev bir kurumu yine devleti yönetenlerce heba ediliyor.Genel Müdürü olmayan TRT'de aylardır sözleşmelerini imzalayacak muhatap bulamamaktan yana şikayetçi olan Digitürk yönetimi, digital panellerinde şimdiye kadar 23. kanaldan yayınladıkları TRT1'i 23'ten 38'e kaydırdı.O gün bugündür TRT'den bu konuda tek satırlık da olsa bir tepki yok.Hal böyle olunca TRT'yi savunmak da Radyo Televizyon Üst Kurulu Başkanı Zahid Akman'a kalıyor.RTÜK Başkanı Akman, "Digitürk bu yanlışı derhal düzeltmeli" diyor. TRT'den yine ses yok.. Yazık ki yazık... TRT'nin hakkını RTÜK arıyor Televizyon kanalları yılbaşı gecesi ekrana getirecekleri eğlence programlarının hazırlıklarına başladı. Kanal D'nin yılbaşı programının içeriği henüz netleşmedi ama sunucularının kimler olacağı belli. Kanal D'nin yılbaşı programını Beyazıt Öztürk'le Güzide Duran sunacak. Yıllardır hep kendisinden kısa boylu erkeklerle ekranlarda görmeye alıştığımız Güzide Duran'ı ilk kez boyuna uygun bir partnerle birlikte izleyeceğiz."Yıla nasıl girersen yıl öyle geçer" derler.O yüzden sevgilisinin yerinde olsam, Güzide Duran'ın Beyaz'la birlikte yılbaşı programı sunmasını istemezdim. Kanal D'nin yılbaşı ikilisi Bir dönem futbol sahalarında futbol adına yaptıklarından çok sergilediği şovlarla nam yapan Pascal Nouma, şu günlerde yeşil sahalarda değil beyaz perdede boy gösteriyor. Nouma, "Dünyayı Kurtaran Adamın Oğlu" filminde uzay gemisinin küfürbaz personeli rolünde.Vizyona giren her film gibi "Dünyayı Kurtaran Adamın Oğlu" ekibi de kanallar arası tanıtım turunda. Ama sırf popüler, belki gişeye faydası olur diye filmde oynatılan Pascal Nouma yok bu ekibin içinde. Çünkü Pascal'ı konuk etmenin bedeli ağır. Pascal Nouma, 50 bin dolar almadan şov programlarına çıkmıyor. aeyuboglu@milliyet.com.tr Nouma'nın TV fiyatı 50 bin dolar