‘OYNARKEN CEREN’iN iÇiNDEN ÇIKIYORUM’

2007 Miss Turkey finalistlerinden Ceren Hindistan, yarışma sonrasında hemen oyunculuğa adapte oldu. Açık renk gözleri, kemikli çenesi ve uzun boyuyla pek çok tezat karaktere hayat verme şansı bulan Hindistan’ın oyunculuğa dair en sevdiği şey de bu. “Oyunculuk benim için Ceren’in tamamen dışında çıkmak, yeni bir dil kurmak, yeni şiveler öğrenmek... Fiziksel özelliklerim sayesinde alevi ve Kürt kızını oynadım mesela. Bu rollere hazırlanırken öğrendiklerim, bunların oyunculuğuma sağladığı katkılar sanırım baştan beri podyumda yürüme hayalimin çok çok üzerindeydi. Oyunculuğu meslek olarak yapıyorum ama bunu bir rutin olarak görmüyorum, her gelen yeni projede heyecanımın tazeliği baki” diyor.

Soyu Hindistan’a uzanıyor
Güzel oyuncunun hakkında en çok merak edilen şeylerden biri de soyadı: “Bizim soyumuz Hindistan’a uzanıyormuş. Hindistan’dan Kars’a uzanan bir hikaye bu... Ben de bunu halam öldüğünde, Kars’a gidince öğrendim. Bir baktım halamın mezar taşında isim bölümünde Pakistan Hindistan yazıyor. Çok şaşırdım. Epey kalabalık bir aileyiz. Mesela benim yedi tane babaannem var, hepsi de bir dönem dedemle resmi nikahlıymış. Gençken babam Kars’tan tek başına Ankara’ya gidiyor ve annemle evleniyorlar. İkisi birbirlerine çok benzerler. Ben ve ağabeyim de yine onlara çok benzeyen aşk çocuklarıyız.”

Sohbet koyulaştıkça doğallığını gözlemlediğiniz oyuncunun bu rahatlığını mutlu bir ailede yetişmesine bağlamak mümkün. Var olan rahatlığı, kendine uyguladığı bakımlarda, yaptığı alışverişlerde de geçerli:

Stili sade ve yalın
“Alışverişe çıkma niyetimin belli olmasından itibaren neyi alacağımı, onu nerede bulacağımı sanki elimle koymuş gibi bilirim. Nerede doğal olduğunu teyit ettiğim bir şey varsa mutlaka onu yüzüme, saçıma uygularım. Pratik ve basit çözümler hem kendime uyguladığım bakımlarda, hem de alışverişlerimde benim hayat kurtarıcım. Genelde tek renk ve desensiz parçalar giyerim. Kıyafetin önüme geçmesini tercih etmem. İnsanlar bana baktıklarında yüzüme, gözlerime odaklansın isterim, o nedenle de sade ve yalın bir stilim vardır. Marka takıntım yoktur ancak bazı parçalar için bu durum değişir. Çantada Chanel ve Balenciaga, ceketlerde Balmain, elbiselerde ise Elie Saab vazgeçilmezlerimdir.”

“ÖZER’LE TENCERE-KAPAK GiBiYiZ”

Kendine, hayatına dair pek çok konuda hızlı ve net bir üslupla konuşan Hindistan, söz konusu aşk olunca da cümlelerinin seriliğini koruyor ancak bu gözlerinin parlamasına ve heyecanının dışarıdan belli olmasına engel olmuyor. “Hayatımdaki erkeğin doğal tavırları, gülümsemesi, rahatlığı benim için önemli. Yaklaşık bir yıldır Özer’le (Hurmacı) adeta ‘tencere kapak’ diye tanımlayabileceğim mutlu bir ilişki yaşıyoruz.”