Özay Şendir

Özay Şendir

ozay.sendir@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Dünya genelinde “Kim Kardashian’ın en bilinen üç özelliği nedir?” diye sorsalar gelecek

YARABBİ ŞÜKÜR DEMENİN SINIRI

cevapların yüzde 99’u, “Kalça, meme bir de katıksız Türkiye düşmanlığı” olur.

Abarttığımı sanmayın, son derece ciddiyim.Kim Kardashian’ın dünya genelinde üne kavuşması E! Entertainmet kanalında tüm hayatını kameraların önünde yaşadığı program oldu.

Yıllar önce ölmüş avukat babası ve onun Ermeni soykırımı iddialarının kabulü için verdiği çaba programda sık sık işlendi.

Haberin Devamı

Sonra iki kız kardeşinin programları başladı, onlar da Kim Kardashian kadar olmasa da Türkiye’ye verip veriştirdiler.

Ama sadece o programla sınırlı kalmadı Kim Kardashian’ın Türkiye düşmanlığı.

Mesela NBA yıldızı Kobe Bryant, THY’nin reklam yüzü olduğunda Kim Kardashian, Twitter üzerinden “Sözleşmeyi iptal et” kampanyası başlattı.

Sonra bir başka NBA yıldızı Lamar Odom, Beşiktaş’a transfer olacaktı, Kim Kardashian ve Lamar’ın eşi olan kız kardeşi Khole, adamı Türkiye’ye gelmemesi için televizyon yayınında ikna ettiler, üstelik “Gidersen hayatımız tehlikeye girer” yalanını söyleyerek.

Bitti mi derseniz bitmedi.

Kim Kardashian, soykırım iddialarının en çok seslendirildiği nisan aylarından birinde Türkiye’de de yayınlanan bir kadın dergisine kapak oldu.

Sonra da bu duruma öfkelendi “Türkiye’de beni nasıl
kullanırsınız?” diye.

İşte bu kadını sadece resimlerinden dolayı durmadan haber yapar Türk medyası. İnternet siteleri de üç satır habere 33 fotoğraf koyarak galeri haberlerinde kullanıyor.

Ermeni diasporası Kim Kardashian markasını sonuna kadar kullanıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın New York’a indiği gün New York Times Gazetesi’nde Kardashian’ın Türkiye’yi soykırımla suçlayan mektubu tam sayfa ilan olarak yayımlandı.

Irkçı değilim aksine ırkçılardan hoşlanmam ve Kim Kardashian tam anlamıyla bir ırkçı.

Bu ırkçı kafayı, resimleri yüzünden haber yapmaktan vazgeçmek gerekiyor artık.

Durmadan yüzümüze tükürene yarabbi şükür demenin de bir
sınırı olmalı...

ÖNCE HÜLYA ŞİMDİ ANGELINA

YARABBİ ŞÜKÜR DEMENİN SINIRI

Haberin Devamı

Yıllar yıllar önce Hülya Avşar ile Kaya Çilingiroğlu’nun boşanacakları haberi çıktığında, “Vay be, demek ki Hülya Avşar da aldatılırmış” diye karşılayanlar olmuştu.

Benzer cümleleri Brad Pitt ile Angelina Jolie’nin boşanacağı haberi geldiğinde de duydum.

Aldatma meselesini aldatılanın güzelliği üzerinden konuşarak büyük bir hata yapıyoruz.

Aldatılanın güzelliği
yerine aldatanın karakterini konuşmamız lazım.

Bu arada biz erkeklerin “Ben Brad Pitt kadar yakışıklı olacağım, onun kadar param olacak, asla evlenmem, günümü gün ederim” yaklaşımlarına da şaşırmamak
elde değil.

Her gün, bir başka kadınla ama aynı şeyleri konuşarak yaşamanın özenilecek bir yanı var mı?

BEBEĞİNİZE UYUŞTURUCU VERİR MİSİNİZ?

Başlıktaki soruya her anne “Elbette hayır” diye cevap verir.

O zaman Google’da bir sayfa açın ve muskat bebeklerde diye yazın, otomatik tanımlama gaz giderme, nasıl kullanılır gibi seçenekler sunacak size.

Bir sürü anne forumunda gaz yüzünden ağlayan bebeklerin muskat sayesinde nasıl mışıl mışıl uyuduklarını anlatan onlarca sayfa var.

Oysa muskat özellikle bebekler için son derece zararlı, bu konuda yapılmış bilimsel yayınlar var.

O yüzden forumlarda okuduğunuz tavsiyeleri doktora mutlaka danışın...

Haberin Devamı

ÇIPLAK FOTOĞRAF TUZAĞI...

Bizim memlekette adettir, şuç delilleri masaya gayet fiyakalı dizilir, kurşun yakalandıysa mutlaka T. C. yazılır.

Avusturalya’da, Victoria Eyalet Polisi bir masanın üzerine iki harici bellek koyup suç delili diye fotoğrafını servis etmiş.

Habere baktım, bilgisayar korsanları, insanların posta kutularına konulan harici bellekler sayesinde bilgisayarları ele geçiriyorlarmış.

Bilişim güvenliği konusunda Türkiye’nin önde gelen isimlerinden biri olan Tamer Şahin’e sordum konuyu. Meğer aynı tuzak bizim memlekette de kuruluyormuş.

Mesela önemli bir kamu kurumunun bahçesinde sık sık harici bellek bulunur olmuş.
Araştırınca içinde sıradan birinin özel fotoğrafları varmış gibi gözüken bu belleklerin zararlı yazılımlarla dolu olduğu tespit edilmiş.

İnsanların merak duygusunu gıdıklamak her zaman işe yarıyor sonuçta.

SIRA YETERSİZ BAKİYE ANONSUNDA

Beyaz Masa Çağrı Merkezi santral sisteminin banka çağrı merkezleri gibi olmasını eleştirmiştim çarşamba günü.

Yazının çıktığı gün Büyükşehir Belediyesi Halkla İlişkiler Müdürü Atakan Yılmaz aradı.
Otomatik santral sisteminde menüyü tekrar dinlemeyi tercih edenlerin bir görevliye ulaşabildiklerini söyledi.

Sonra da hatanın düzeltilmesi için ilk çıkan menüye bu seçeneğin eklenmesi talimatını verdiğini anlattı.

Bu arada yeni santral sistemi için yazılım sürecinin devam ettiğini, ses tanıma başta olmak üzere yeni değişiklikler yapılacağını belirtti.

Günde ortalama 45 bin çağrı geliyormuş Beyaz Masa’ya, bu yüzden iyileştirme ve uzmanlaşma önemli.

Şimdi bir başka hatayı düzeltmek gerek.

İstanbulkart, içinde para olmadığında “Yetersiz bakiye” diye bağırıp, insanların utanmasına neden oluyor.

Şu “Yetersiz bakiye” lafını kaldırıp yerine çok daha insani sesli bir uyarı getirmek lazım.