Cadde Paşanın Antalya tepkisinin sırrı

Paşanın Antalya tepkisinin sırrı

07.07.2001 - 00:00 | Son Güncellenme:

Magic Life Club, Ally, 7 Memetler, CeCe keyfi, Falezde Aydın Doğan Uluslararası Ödüllü Karikatürler Sergisi, oteller dolu, esnaf perişan, Uğurkanın pazar keyfi, Vizyon Ajansın başarısı...

Paşanın Antalya tepkisinin sırrı

Efendim, haftasonu görev gereği Antalyadaydık. Vizyon Ajans & Park Ltd. organizasyonu olan 1. Top Model Of Turkey yarışması, yalancı cennet Magic Life Sirene City Hotelde yapıldı. Ben de jüri üyesiydim. Gittiğim iyi oldu. Çünkü bir turizm patlamasıdır gidiyor. Özellikle Antalyada bu yıl patlamanın yüzde 60a vardığı iddia ediliyor. Bu kez biraz da siyaset yapalım dedik. Yarışmanın sonuçlarını günlük gazetelerden ve magazin programlarından mutlaka öğrenmişsinizdir. Ben size perde gerisinde yaşananlardan, Turizm Bakanlığı tarafından heykeli dikilecek bir turizmci olan Atilla Kınaydan, Antalya dedikodularından, Ally ve diğer eğlence yerlerinden sözetmek istiyorum. Vizyon Ajansın sahibi Atilla Kaplakaslan gerçekten başarılı organizasyonlara imza atmış muhteşem bir insan. Kaldığımız Magic Life Sirene City Hotelin farkını okumakla değil, yerinde yaşamakla anlayabilirsiniz. Aslında çok dağınık olduğu için tatil köylerini sevmem, zaten çoğu kez de kaybolurum. Fakat Kınay Ailesi öyle bir tesis yapmış ve personelini öyle büyük bir özenle seçmiş ki, insanın ufak hatalara kızası gelmiyor. Şimdi iyi şeylerden söz ettiğim için yine bazı dangalaklar çıkıp ahkam kesecek, küfürlü e-mailler çekecekler ama, umrumda bile değil. Çünkü insanların böyle yerlere gitmeseler bile, tanımaya hakları var. Ayrıca eğlence, yiyecek-içecek, otelcilik sektörünün de desteklenmesi gerekiyor. Bu arada Atatürkün 120. doğum yıldönümü nedeniyle Ayça Basın Yayın tarafından tatil köyünde düzenlenen, yerli ve yabancı konukların ziyaret ettiği Atatürk Fotoğrafları Sergisi izlenmeye değerdi. Bu yıl 18.si düzenlenen Aydın Doğan Uluslararası Karikatür Yarışmasına katılan eserler de Antalya Falez Otelde yapılan bir açılışla sanatseverlere tanıtıldı. Bugün sergi bitiyor, bilginize. Dünyaya açılan oteller zinciri ve esnafın derdi Efendim, kaldığımız Magic Life Sirene City, Belekde. Ben 5 yıl önce gittiğim Jamaikadaki Sandals Oteller zincirinde böyle bir ağırlama görmüştüm. Cüzdanınızı kasaya kilitliyorsunuz, girdiğiniz andan sonra herşey free, yani bedava. Tatil köyünün içinde Tropic, Vitamin, Pool, Snack, Olympos, Temple, Jazz, Beach olmak üzere yedi tane bar; Terrace, Palm, Sofra, Artemis, Kybele, Milanese, Kids, Ala carte, Midnight ve Sushi adlarını taşıyan 10 da restoran bulunuyor. Her biri neredeyse 24 saat açık. Belpark, Sarıgerme, Altıs, Marmaris, Seven Seas, Marmaris Resort, Sirene City, Bodrum, World, Kemer, Kiriş, Bulgaristanda Duni, Yunanistanda Lyktos, Kos, Korfu ve Tunusda Djerba, Africana, Manar, Jasmin olmak üzere her yerde Magic Life var. Dünyaya açılmalarının bir sihirbazlık olmadığını söyleyen Kınay Ailesi adına konuşan Dr. Atilla Kınaya Belek, Kemer ve Antalya esnafı ile yaptığım görüşmeleri naklettim. Esnafın kan ağladığını, turistin otel dışına çıkmadığını belirttim. Benim kaldığım günlerde otelde yerli ve yabancı olmak üzere 1700 turist vardı. Kınay, bütün otellerin dolu olduğunu söyledi ve ekledi "Patlama otellere yaradı, ama esnaf hala kan ağlıyor. Biz de öyle tatlı paralar kazanmıyoruz". Dr. Atilla Kınay, turizm politikasıyla ilgili herkese ders olabilecek şu açıklamalarda bulundu; "Kültürü, doğal güzellikleri ve mutfağı açısından dünyanın en güzel ülkesi Türkiye. Bu konuda herkesle iddiaya girerim. Siz dünyayı gezmiş bir insansınız. Dünyanın herhangi bir şehrinde iki kiliseyi allayıp pullayıp çok müthiş, tarihi bir harika gibi sunuyorlar. Oysa bizde her şehirde, kasabada, hatta köylerimizde eşsiz güzellikler, kültürler var. Biz bunları satamıyoruz, yansıtamıyoruz, tanıtamıyoruz. Turizm bürolarında bulunan broşürler 50 senelik. Harcanan paralar nereye gidiyor? Takip etmek gerekir. Size bir örnek vereyim, Mısır ekim ayında çok büyük bir trajedi yaşadı. Ama ertesi yıl turizme aslan gibi hazırlandı. Yani Türkiyede tesislerin, turizmcinin değil, öncelikle devletin hazır olması ve bir turizm politikası saptaması gerekir. Daha da önemlisi Türk halkının turizme hazır olması şart. Türkiye mevcut kapasitesi açısından turizmde öncü olmalı. Özelliği olmayan ülkelere bakın, turizm geliri olarak bizden birkaç misli fazlalar. Adan Zye politikayı ilgilendiriyor turizm. Türkiye turizminin, 2005de, 2010da nasıl olacağının bugünden saptanması gerekir. Hedefler hazırlanmalı." Biz konuşurken podyum dünyasının duayenlerinden Başak Gürsoy söze girdi. Annesiyle çıktığı bir Doğu Karadeniz gezisinde bütün kitapçıları arattırdığı halde bir tane broşür bulamamış. Sonuç mu? Komik. İngiliz yazar John Fyreenin, East-Black Sea Coast adlı kitabından ve Hall Wagın Karadeniz haritasından yararlanmış. Ah, unutmadan... Magic Lifeın telefon numarası (0242) 725 41 30. Sevda, Çağdaş, Ally ve CeCe Size iki genç şarkıcıdan söz etmek istiyorum. Biri Çağdaş. İzmirli. Müthiş bir gırtlağa sahip, ama şanssız. Tıpkı Sevda gibi. Sevdanın dezavantajı sesinin Nilüfere benzemesi ve ilk albümünün gereğince tanıtılmaması. Sevda da dertli, ama ikinci albümünden umutlu. Bence popun Sevda gibi düzgün seslere ihtiyacı var. Efendim, yarışmayı bugün yayınlayacak olan Fashion TVnin Türkiye Yayın Koordinatörü Barbaros Yüksel ile lafladık. Barbaros, Fashion TVnin Türk modacılarına ve mankenlerine geniş bir ufuk sunduğunu söyledi. Gerçekten de öyle. Antalyaya gelmişken Ally es geçilir mi? Antalyadaki güzel arkadaşım, 20 yıllık dostum Menderes Türel ve dünyaca ünlü koreograf Uğurkan Erezi de yanımıza alıp eğlenceye daldık. Uğurkan, yarışmanın koreografisini yapan asistanı Şenol İpeki öyle güzel yetiştirmiş ki. Şenol geceyi başardı, ben de hemşerisi olarak onunla gurur duydum. Ally kalabalıktı. Basın ve Halkla İlişkiler işini yürüten Gözde Aksoy, bu yıl 20 günde 17 bin kişinin Allyi ziyaret ettiğini söyledi. Çarşamba ve perşembe geceleri Deniz Akkaya DJlik yapıyormuş. Seksi mankenler Nigar Talibova, Petek Dinçöz, Özgül Kavruk, İlgi Gövsa, Julia Nitu, Allyye renk katan ünlülerden bir kaçı. Ally çıkışı yine eski bir dost, sevgili Cemal Hancının sahibi olduğu, Antalyanın en güzel Türkçe müzik yapan eğlence yeri CeCe Bara gittik. Hafta içi burada Korhan ve Burçin, hafta sonları ise İzmirdeki CeCeden tanıdığım, çok iyi bir ses olan Arzu çalışıyor. Cemal, kardeşi Celalettin ile beraber Hunny Cafe de Paris adlı bir restoran açmış. Hancı kardeşlerin Ally içinde de CeCe Barları var. Kısacası Celal ve Cemal, Antalya eğlence yaşamının lideri. Antalya Cecede şef Davut Özel servis yaptı, güvenlik ise Aydın Demirde. CeCe Barın telefon numarası (0242) 242 39 63, Hunny Cafe de Parisnin ise (0242) 312 07 73. Yedi Memetler ve Zeki Müren ile nostalji O gün Menderes ile rahmetli Zeki Mürenden söz ettik. Zeki Mürene Paşa lakabını takan kişi, Menderesin, Rodos eski güzellerinden olan annesi Selçin Hanımmış. Kim ne derse desin, Antalyada en güzel balığı 7 Memetlerde yiyorum. Sevgili Menderes Türel ve Uğurkan ile güzel bir Antalya akşamında kafa çektik. Bu arada Uğurkan pazar günleri TRTdeki Tele-Pazarda, mutlaka izleyin. 7 Memetlerde bizi, genç patron Memet her zamanki inceliğiyle karşıladı. Babası Hakkı erken kaçmış. Müdür Mehmet Demirkol, şef garsonlar Mustafa Şahin, Mevlüt Balta, Atıf Uslu, Hüseyin Güneş, başaşçı Adem Kargılı pervane oldular. Masada bol bol sevgili Rıfat Ababayın kulaklarını çınlattık. Bir başka Antalya seyahatimizde o da burayı sevmiş, damak tadına sahip bir insan olarak keyif almıştı. Ama bir gün otelin Genel Müdürü, Paşanın her zaman yaptığı, insanların alışkın olduğu esprilerine "Biraz dikkatli olun, burası Derya Motel" değil deyince, pılısını pırtısını toplayıp gitmiş. Bir daha da Antalyaya uğramamış. Efendim, bende anı çok da başka sefere anlatırım. Unutmadan, bell-boy Savaş Doğana, barlar şefi Ayteke çok teşekkürler. Sevgili Mehmet Coşkundeniz ve Halim Bahadırlının da hayranı olan Müslüm Güner, sonunda benimle tanışmakla hayalinin gerçek olduğunu söyledi. Ona, ailesine, kız arkadaşına buradan kocaman bir "merhaba" gönderiyorum. Efendim, bugün de yerimiz doldu. Kalın sağlıcakla, en kötü gününüz benimkinden iyi olsun. 1966 yılında Suphi Amca (Türel), o zaman çok yakın komşuları olan Zeki Mürene, Antalyaspor yararına Aspendosda bir konser verdirtmiş. Ortalık ayağa kalkmış, trafik tıkanmış. Konser sonrası Zeki Bey, Derya Motele gitmiş. Motelin sahibi Ferit Karyağdı, Türel Ailesi filan hep birlikte otururken Selçin Hanım, "Zeki Bey, siz Türk Sanat Müziğinin paşasısınız" demiş. O sırada rahmetliye odasının anahtarını getiren bell-boy, "Paşam, buyrun!" diye hitap etmiş. O günden sonra herkes Zeki Mürene "Paşam" demiş. Gelelim rahmetli sanatçının Antalyayı terkediş nedenine. Çok sevdiği, evi gibi kullandığı Derya Moteli devlet park yapmış. Ardından da Beldibindeki arsasını SİT alanı ilan etmiş (şu an bu arsa üzerinde Tansu Çillerin moteli var, anlayın artık). Müren, çok kırılmakta birlikte o zamanki adıyla Antalya Otelinde kalmaya devam etmiş. Yazara e-mail: sdudek@simge.com.tr