ANADOLU YAKASI’NIN ‘KİRPİ’Sİ

Son yıllarda özellikle büyük şehirlerde yeni bir trend baş gösterdi. Alışveriş merkezlerinde ya da şehrin işlek caddelerinde zincir cafe brasserie’ler yer almaya başladı. Aslında önemli olan, bu tip mekanlardan bazılarının bir finedining restoran kadar başarılı olması ve son derece şık hazırlanmış tabakları yarı fiyatına sunabilmeleri. Sanki tek eksikleri kolalanmış beyaz örtüler ve garsonların kıyafetleri. Bu tip restoranlarda modanın gelişen şartlarına göre gecenin ilerleyen saatlerinde müziğin sesi mutlaka artıyor, hatta buradaki DJ’ler gençler tarafından daha çok tercih ediliyor.

Bu hafta size böyle bir zincirden bahsetmek istiyorum. Kirpi kafeler, özellikle Anadolu Yakası’nı mesken tutmuş vaziyette. Birçok şubesi var ancak ben, Buyaka AVM’deki yerinde öğle yemeği yeme fırsatı yakaladım.

Bu tip müesseselerin yaygın olduğu alışveriş merkezlerinde rekabet artıyor ve en iyi olma çabası başlıyor. Kozyatağı’nda kurulup daha sonra Koşuyolu, Erenköy, Maltepe ve Akasya AVM’de de açılan şubeler, başarıyla çalışıyor. Bir kere Koşuyolu’ndaki yerlerini de ziyaret etmiş, bahçesini, bitkileri, çiçekleri ve kelebekleri seyretmekten gözümü alamamıştım.

Meksika mutfağının hakimiyeti

Bütün şubelerde menü aynı. Başlangıçlardan avokadolu levrek marini ve tütsülü somonu çok lezzetli bulduk. Arkasından denediğimiz fesleğenli acılı mozzarellalı çıtırsa üzerinde biraz daha çalışılmayı istiyor. Yemek gibi bir salata arzu ederseniz tavsiyem; kavrulmuş lor peynirli ve bademli salata olacak. Arkadan gelen közde patlıcanlı rulo lazanya, son zamanlarda yediğim en iyi İtalyan tatlarından biriydi diyebilirim. Bir dahaki sefere ağzının tadını bilen bir dostumun tavsiyesine uyarak,
demir şişte gelen bonfile yongalarını deneyeceğim.

Günün modası olarak, geçtiğimiz sene itibarıyla onlar da menülerinde Meksika lezzetlerine yer vermeye başlamışlar. Operasyon müdürü Aybike Taşkın bize fajita ve acı-tatlı soslarla servis ettikleri çeşitli atıştırmalıkların yanı sıra chachacha dedikleri sıcak tortilla ekmeği üzerinde gelen sour-cream, acılı kıyma, jalapeno bibeleri ve quesadillaslarla Meksika mutfağına olan hakimiyetlerinden bahsetti. Noodle ve makarnalar da sevenlerini mutlu edecek tatlar.

Şef Hüseyin Çayan’ın kendisini en mutlu eden şey tatlılar ve pastalar olmalı ki, onlardan büyük bir şevkle ve gözü parlayarak bahsetti. Favorim, kat kat bisküviyle sanki evde anneniz yapmış gibi olan pasta oldu. Öğrendim ki sırf büyükler değil, çocuklar da bayılıyormuş bu tada. Bunun dışında balkabaklı cheesecake, mürdüm erikli pasta ve sufle de denenebilir.

Aslında menü, tam bir kitap kalınlığında fakat önemli olan her lezzetin anında ve
taze malzemeyle yapılıyor olması. Caner Dınız’ın en önem verdiği konuysa, her mevsim dünyanın bir yerinde restoranları, cafeleri incelemek ve yeni tatları menüye eklemek. Söz, taze sebze-meyveden ve bahçeden açılınca, hemen kirpi isminin nereden geldiğini sordum. Doğa sevgisi, hayvan dostluğu ve Türkçe bir isim arayışı bu sevimli hayvancığı akıllara getirmiş ve tabelaya konmuş. Tasarımıyla ve peyzaj uygulamalarıyla da mekanın ve zincirin hoş bir çizgi yakaladığını görmek, mutlu etti.