BODRUM YAZA HAZIR

Geçtiğimiz hafta uzun bir aradan sonra Bodrum’a gittim. Yaz için neler yapılıyor diye göz atıp, turizmin genel durumuna bakmak istedim. Uçakta yanımdaki koltukta bir havayolu şirketinin Bodrum müdürü oturuyordu, sohbet ettik. 1 Ocak-20 Nisan arasındaki dönemde geçen yılın üçte biri oranında yolcu geldiğini söylediğinde, doğrusu epey şaşırdım. Bodrumlular’ın en büyük beklentisi, İstanbul’dan gelecek misafirler.

Onlara iyi hizmet sunmak önemli, zira metropolün belli başlı işletmeleri de yaz için bu tatil beldesine taşınıyor.

Bu kış İstanbul’da iyi bir performans gösteren Hazine, yazın da Yalıkavak Tilkicik Koyu’nda olacak. Mekan; yöneticileri, mutfak şefi ve tüm personeliyle beraber toplam 10 milyon TL’lik yatırımla geliyor. Barı, canlı müzik yapılacak olan bölümü ve dünya mutfağı konseptli lokantasıyla misafirlerini eminim ki, çok iyi ağırlayacak. Tayfun Topal, bu proje için neredeyse bütün kışı Bodrum’da geçirdi.

Bu arada Bodrum’un en başarılı mekanlarından biri olan Zazu, yaza girdi bile. Terapi adı verilen bir konseptle her pazar Dicle Şimşek’in organizasyonuyla bir konuk DJ davet ediliyor ve müzik eşliğinde adeta terapi yapılıyor. Salı ve perşembe geceleriyse canlı müzik eşliğinde et ağırlıklı bir menüyle müdavimlerini ağırlamaya başladılar. Şef Mehmet Kurşuncu, bu yılın spesiyallerini fırında dana yanak ve volkanik taş üzerinde bonfile olarak belirlemiş. Aslında mekanı ayakta tutan çok önemli bir isim daha var; o da ‘Dede’ lakaplı şef Güray. Zazu bu yıl, eski İstanbul mekanları gibi müdavimlerinin rahatını düşünerek güzel bir bar yapmış.

Bodrum’da Milta Marina’nın karşısında Zahmetsiz adıyla açılacak olan ve balıktan kebap yapan restoran da çok konuşuluyor.

Yine Bodrum merkezin sevilen mekanı Bodrum Cafe ise bu yaz değişik bir konsepte bürünüyor; modaya ayak uydurarak et, kebap, pide ve nargile modelini benimsiyor. Adnan Şen’in Gaziantep ve Mardin’den getirdiği ekip, bakalım misafirlerine neler sunacak?

lMarinanın karşı hizasında balık yemekten sıkılanlar için hoş bir mekan daha açılıyor. Deli’s Burger&Grill’de özel soslu burgerler ve kömür ateşinde ızgaralar etseverleri bekliyor.

l Bodrum’un sevilen simalarından Vedat Dokur, Marina Balık’ın işletmeciliğini bırakıp, Gümüşlük’e döndü ve Pitos Balık’ı açtı. Yunus Karadeniz fırınının marina şubesiyse kahvaltıdan ikindiye hep dolu görünüyor. Beni en çok şaşırtansa Kazım Ak’ın Tango’sunun Bodrum’u bırakıp eski mekânı Yalıkavak’a dönmesi oldu.

Türkbükü’nün yıldızı

Türkbükü’ne gelince, yiyecek-içecek anlamında büyük bir değişiklik ve yenilik yok. Ama vazgeçilmez mekan Miam, her geçen gün kendini ve mutfağını geliştiriyor. Kışın bile hep dolu. Yazın ise rezervasyon için Haluk’tan destek almak şart oluyor. Bu yıl menüye eklediği sous vide usulü pişen kalamar salatası mutlaka denenmeli. Patlıcanlı börek ve peynirli kabak çiçeği kızartması da tercih edilebilir. ‘Miam’da balık yenir’ ezberi artık etler için de geçerli. Öne çıkanları gorgonzola soslu bonfile, ağır ateşte pişmiş mantar soslu dana gerdan ve kaburga. Mert ve Ali adlı iki başarılı şef, balık dışındaki menüyle ilgileniyorlar.

Bodrum’un her köşesi yiyecek-içecek ve sohbet edecek mekanlarla dolunca yeni bir sektör doğmuş. O da bahçe ve restoran mobilya satışı. Tesadüfen gittiğim Bianca,

6 bin metrekarelik enteresan bir işletme. En çok dikkatimi çeken de eski konak kapı ve pencerelerinin masa haline getirilmiş olması. Sonuç olarak açılanlar, isim değiştirenler, kapananlarla Bodrum yine çok dolu. Tabii bu kalabalık, okullar kapanınca daha da artacak. Bu sene turizm kazansın yeter diyorum.