Cadde Reina'ya Yunanlı kardeş geliyor

Reina'ya Yunanlı kardeş geliyor

30.11.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:

Gıdak Tavuk, Ataşehir'de Food Court, Koçarslan-Hamamcıoğlu ortaklığı

Reinaya Yunanlı kardeş geliyor





Farklı kültürlerin birleştiği, keyifle gezdiğim, girdiğim her restoran ve barında çok rahat ettiğim bir yer Beyoğlu. Bir de tinerci çocukları olmasa... Neyse ki son zamanlarda pek vukuatları yok. Kapkaç çetesinin de çökertilmesinden sonra Beyoğlu'nda gezerken daha rahat hissettim kendimi. Ama Beyoğlu'nu turladığımın ertesi günü, Kuledibi ve Şişli'deki sinagoglarda gerçekleşen bombalı eylemler tüm keyfimi kaçırdı. Bence mübarek Ramazan'da Allah'a inanan insanların böyle bir katliama neden olması mümkün değil. Yani bu insanlar asla Müslüman olamaz. Kankam, güzel dostum Yazgülü Aldoğan da Kuledibi'nde oturuyor, biliyorsunuz. Şükürler olsun bir zararı yok ama korku ve endişe nedeniyle kendini zor toparladı. Benim üzüntüm de pek çok Musevi dostum nedeniyle iki katına çıktı. Aslında geçtiğimiz hafta tümden keyifsizdi benim için. Geçen hafta sevgili arkadaşım Kaya Çilingiroğlu'na güpegündüz yapılan hain saldırı beni çok rahatsız etmişti. Ama bu konuya bir türlü değinememiştim. Kaya'yı 20 yıldır tanırım ve bundan dolayı da gurur duyarım. Özü sözü birdir, delikanlıdır. Yüreği iyilik dolu, kirli işlere hiç bulaşmayan, dostuna dost bir insandır Kaya. Son günlerde eğlence hayatından elini eteğini çekmiş, kendini iyice evine ve spora vermişti. En son Paper Moon'da görüşmüştük. Vurulduktan sonraki gün de onu ziyarete gitmiştim. Hayır, röportaj yapmak için değil, geçmiş olsun demek için. Çünkü yaralı halinde onu istismar etmek olmazdı. O gün için Kaya köşeme malzeme olacak medyatik biri değil, arkadaşımdı. Ona yapılan saldırıyı kınıyor, kendisine bir kez daha geçmiş olsun diyorum. Sevgili arkadaşım Kerem Alışık'ın Beyoğlu Küçük Sahne'de sergilenen 'Komik Para' adlı oyununun galasına gittiğimde uğradım İstiklal Caddesi'ndeki Halep Pasajı'nın içinde yer alan Cafe Krepen'e. Yeni açılmış. Gün saat 10.00'da kahvaltıyla başlıyor. Fırında kaşarlı simit, omlet çeşitlerinin yanı sıra öğle ve akşam yemekleri için dünya mutfağından zengin bir mönü var. Canınız yemek değil de tatlı yiyip keyifle kahve içmek istiyorsa, o da var. Özellikle armutlu pastayı, yanında da cafelatte'yi deneyin. Cafede 30 değişik kahve mevcut. Günlük gazeteleri, haftalık ve aylık dergileri rahatlıkla okuyup bedava bir kültür turuna da çıkabilirsiniz. Lig maçlarını da dev ekrandan izleme şansınız var. Ama rezervasyon şart. Tüm yemek çekleri geçerli. Mutfak, açık ve tertemiz. Çok sevdiğim bitki ve meyve çayları çeşit çeşit. Üstelik özel potlarda demleniyor. Kafenin duvarlarını ressam Ayhan Tomak'ın eserleri süslüyor. Dekorasyonu Mimar İsmail Altın yapmış. Ahşap olarak zeytin ağacı kullanılmış. Saat 24.00'e kadar açık. İşletme Melih Doğan'da. Fiyatlar da kesenize uygun. Makarnalar 5-7, salatalar 4-6, ana yemekler 7-12, tatlılar 4-5, içecekler 1.5-4.5 milyon lira arasında. Sinema, tiyatro öncesi ve sonrası uğrayabilirsiniz. Telefon numarası (0212) 244 93 40.

Hafta sonu İstinye'de dolaştım. Daha doğrusu alışveriş yapmak için, yeni açılan Maxi'ye gittim. Genelde buradaki S Cafe'de otururdum ama Cuisine adlı yeri görünce daldım. Fiyatları her keseye uygun. Yanımda iki de konuğum vardı. Önce birer fındık lahmacun söyledik. Tanesi 1 milyon lira. Ana yemek olarak ben ıspanaklı pide istedim. Konuklarım ise piliç Adana ve beyti kebap istediler. Birer de kola içtik. Üstüne de keşkül ve sakızlı muhallebi götürdük. Üç kişi tıka basa doyduk, toplam 50 milyon lira ödedim. Ama değdi doğrusu. Tek sorun; servis biraz geç geliyor. Ailenizle keyif duyarak bir şeyler yiyebileceğiniz bir yer, Maxi Cuisine. Yemek yemek zorunlu değil, her türlü sıcak ve soğuk içecek var. Tatlılar da cabası. Hatta isteyene bira ve şarap bile veriyorlar. Ayrıca salatalar 3-7, pizzalar 6-9, taş fırından pide çeşitleri ve lahmacun 1-7, gözlemeler 3.5 milyon lira. Özetle karnınızı 5 milyona da 15 milyona da doyurursunuz. O gün hostes Yasemin Kemik bizi oturttu. Mecit Alpata ve Hanif Aslanbaş servis yaptı. Telefon numarası (0212) 323 56 66. Efendim, hadi biraz da Anadolu yakasına geçelim. Ataşehir'deki Food Court Restaurant'ın çok methini duymuştum, ama bir türlü gidemedim. Mönü, dünya mutfağı. İşletme müdürü Emine Özzümrüt adlı cici bir hanım. Food Court'ta 10 Aralık'ta 'Oldies Night' düzenleniyor. Gerçek bir müzik şöleni yaşanacakmış. 70, 80 ve 90'ların müziği ile herkes kendinden geçecekmiş. Vakit bulursam gideceğim. Telefon numarası (0216) 456 08 58. Söz karşıdan açılmışken, bir de kanatçı önereyim size; 'Has Suadiye Kanatçısı'. Buranın özel yemeği, soslu yaprak kanat. Evlere ve iş yerlerine paket servisi var. Tam 20 yıllık bir müessese. Alkollü ve alkolsüz içecekler, özel mezeler, salatalar mevcut. Telefon numarası (0216) 464 12 57. Şimdi vereceğim adres ise Zeytinburnu-Olivium Alışveriş Merkezi'nden. Elim, ayağım olan asistanım Özgür Köylü gitmiş. Hatta yazının bu kısmını Özgür yazdı, ona göre. Olivium'un yiyecek katında bulunan Gıdak Restaurant tavuk yemeklerinde iddialı. Sahibi Gökhan Göksel'in asıl mesleği makine mühendisliği ama yiyecek sektörüne merak sarmış. Halka ilişkilerde Çiğdem Karasoy var. Öyle büyük bir yer değil ama her şey temiz. Gıdak'ta piliç çevirme, dürüm, menemen, pirzola gibi klasik çeşitlerin yanı sıra piliçli krep ve içinde kaşar peyniri, maydanoz olan piliç kievski de yiyebilirsiniz. Önerim; Gıdak bahçe salatası eşliğinde piliç kievski. Gıdak piliç çeşitleri içinde kanat, pirzola, şiş, bonfile var. Gıdak Special's'da ise çıtır piliç, beğendili piliç kebabı, kağıtta piliç buğulama ve menemen bulunuyor. Ara sıcaklarda da piliç ciğer tava, piliç krep, spaghetti favori çeşitler arasında. Değişik salata türleri, zeytinyağlı tabağı, çorba ve tatlı çeşitleri de var. Lezzetli yemeklerin fiyatı bana çok makul geldi. En pahalı yemeğin 5 milyon lira olduğunu söylemem yeterli fikri verecektir size umarım. Gıdak Tavuk bence şubelerini bir an önce diğer semtlerde de açsın, talebin çok olacağına inanıyorum. Telefon numarası (0212) 546 53 65. Valla bu bölüm tamamen Özgür'ün kaleminden çıktı. Beğendiniz değil mi? Eeee, hocası kim? Efendim, gelelim sadede. Tanıdığım en efendi patronlardan biridir bizim Memo. Yani Reina'nın patronu Mehmet Koçarslan. Şimdilerde Memo, Ta Nisia'ya rakip bir Yunan lokantası açıyor. Yazmamı istemedi ama ben yazmasam başkaları anlatacak. İşin içinde sosyetenin yakışıklı çapkınlarından Selim Hamamcıoğlu da var. İkili yaklaşık bir aydır İstanbul-Atina arasında mekik dokuyor. İki kişi daha yer alıyor bu projede. Biri sevgili Suat Ateşdağlı. Diğeri de Kos Adası'ndan tanıdığım, oranın en meşhur restoranı Hamam'ın sahibi olan, Atina'da eğlence yerleri bulunan, Türk sosyetesinin yakından tanıdığı sevgili Dimitri. Sanırım yeni lokanta yıkılacak. Yer mi nerede? Bebek'teki eski S Restaurant'ın yerinde. Hani can dostum İzzet Çapa'nın bir zamanlar Sellam olarak işlettiği yer. Kısacası Reina'ya kardeş geliyor.

Son günlerin gözde mankenlerinden Noella, Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi öğrencisi. Genç yaşına rağmen sevgili açısından pek şanslı Noella. Neşe Erberk Ajans'a kayıtlı olan Noella, yakından tanıdığım, bir zamanlar piyasanın en hızlı çapkınlarından olan sevgili Erol Eyin ile birlikte. Erol bu yıl Ritz Carlton Oteli'nin altında Plaza adlı bir restoran-bar açacak. Erol, Noella'nın ev kirasını bile ödüyormuş. Yeni sevgilisi sayesinde bir eli yağda, diğeri baldaymış Noella'nın. Efendim, herkes birbirine soruyor "Matrix'i gördün mü?" diye. E benim görmemem ayıp olurdu tabii. Üstelik film izlemeyi, tiyatroya gitmeyi ve kitap okumayı, gece kulüplerindeki o gürültülü müzikleri dinlemeye tercih etmişimdir. Koştura koştura, daha ilk haftasında gittim filme. Evimin yakınında yeni açılan CineMALL'da izledim. Neden mi? Bir kere CineMALL hesaplı. Pazartesi-çarşamba halk günü, salı günleri öğrenci indirimi var. Normal günde 10 milyon. Yani bütün lüks sinemalardan ucuz. Yeni olduğu için daha boya kokusu kaybolmamış. Pırıl pırıl. Oturma düzeni stadyum şeklinde olduğu için önünüze uzun boylu biri gelse bile boynunuz tutulmuyor. Otoparkı bedava. Büfede bitkisel çaylardan tutun da her çeşit sıcak, soğuk içecek var. Hem de neredeyse bakkal fiyatına. 'Matrix Revolutions'ı iki minik arkadaşım, Ferdinand ve Elizabeth Berksoy ile izledik. Sezar Otelleri ve Aprido Mayoları'nın sahibi sevgili Ergun Ağabey'in (Berksoy) dünya tatlısı ve çok zeki olan iki çocuğu Ferdi ile Eliz. Filmi beğendik ama biraz hayal kırıklığına uğramadım desem yalan olur. Hepimiz filmden aynı mesajı çıkardık; inanç, çok önemli. Sevgi ve inanç birleşince olanaksızlıklar ortadan kalkıyor. Bu arada filmi seyrettiğinizde o meşhur yağmur sahnesine dikkat edin, çekimleri 2 ay sürmüş. Düşünün. Makinelerin Zion'a saldırdığı sahne ise tek kelimeyle müthiş. İyi bir bilim kurgu örneği. Eğlenmek için gönül rahatlığıyla gidebilirsiniz. Ama kesenize uygun olan CineMALL'ı tercih edin. Telefon numarası (0212) 323 58 80.

Efendim, siyasetin merkezi ve Türkiye'de politikanın üretildiği kurum olan Meclis'in başka açılardan nasıl göründüğünü tespit etmek için 'Bir Başka Açıdan Meclis' projesi başlatılmıştı. Yıldırım Mayruk ve Barbaros Şansal da pek çok ünlü gibi, TBMM Başkanı Bülent Arınç tarafından Ankara'ya davet edilmişlerdi. Fikirlerini sunmak için. Cuma günü Ankara'ya giden Mayruk ve Şansal, TBMM Başkanı Bülent Arınç ile görüştüler, Meclis'i gezdiler. Görüşlerini de ilk kez benimle paylaştılar. Yıldırım Mayruk bunun, 40 yıllık mesleki hayatında aldığı en onur verici davet olduğunu söyledi. Mayruk ve Şansal'a göre Meclis'te yüzde 75 fazla kapasite var ve bu insanlara verilen maaşlara yazık. Yine onlara göre son derece karanlık olan Meclis'in ışıl ışıl, enerjik, dinamik görünmesi gerek. Sulama işlemlerinin hâlâ hortumla yapılmasını, bu iş için yüzlerce personelin çalıştırılmasını da ilkellik olarak niteliyorlar. Yıldırım ve Barbaros'a göre Meclis; kimyasal bir saldırıya karşı da korumasız. Koridor ve kampüste sanat eserleri yok. Genel kurul salonu estetikten uzak, kongre merkezi gibi. Su konteynırları temiz değil. Sağlıksız koşullar nedeniyle önemli eserler yok olma tehlikesiyle karşı karşıya, sözgelimi kütüphane alarm veriyor. Amerika'dan döndükten sonra Sezen Aksu'nun, Demet Akbağ'ın, reklamcı Serdar Erener'in ve Akut Başkanı Nasuh Mahruki'nin de ziyaret edeceği Meclis, Hülya Avşar başta olmak üzere pek çok ismi davet edecek. Evet efendim, bugünlük de bu kadar. Hoş kalın, hep mutlu yaşayın.

Yazara e-mail: sdudek@simge.com.tr



MAGAZİN


'Adaylar halkı üzerimize saldı'
"Hakan'ı terk ettim çünkü beni aldattı"
Bir makasla cep numarasını aldı
Reina'ya Yunanlı kardeş geliyor