Cadde RESSAM, SANATINI KAYSERi TAŞINDA KONUŞTURUNCA...

RESSAM, SANATINI KAYSERi TAŞINDA KONUŞTURUNCA...

19.06.2012 - 19:54 | Son Güncellenme:

Ressam Kadir Akorak’ın Serra-Hasan Keçecioğlu çiftine tasarladığı Tarabya’daki bu taş villa, bir düşün tuvale yansıması adeta...

RESSAM, SANATINI KAYSERi TAŞINDA KONUŞTURUNCA...

Akorak, Kayseri taşıyla ördüğü tuvalinde bu sefer, çağdaş malzemeleri antika parçalarla uyumlu, kendine özgü tarzıyla yorumlamış.

Haberin Devamı

Tarabya sırtlarında koru içinde gizlenmiş dört katlı bu müstakil villaya, Serra Keçecioğlu ve işadamı eşi Hasan Keçecioğlu 18 yıl önce taşınmışlar. Çocukları Yasemin ve Ali de onlarla burada yaşıyor. Evin yapım ve dekorasyon aşamasında yakın aile dostları ressam Kadir Akorak’tan yardım almışlar.
“Kadir’i daha önce Bodrum’da yaptığı Yavuz Demir evlerinden tarz olarak biliyor ve beğeniyorduk. Eşimle yıllar önce burayı satın aldığımızda aklımıza gelen ilk isim de bu yüzden o olmuştu. Burası yapılırken, her yerine hakim olacağım pratik bir ev hayal etmiştim. Aynı zamanda yıllardır biriktirdiğimiz sanat eserlerini de sergileyebileceğimiz ferah mekanlardan oluşsun istiyordum” diye anlatmaya başlıyor Keçecioğlu, bahçesinin avlusunda Golden Retriever cinsi sevimli köpeği Haydut’un başını okşarken. Aileyi o gün ziyarete gelen ressam Kadir Akorak da koleksiyoner dostlarının yaşam stillerine uygun bir ev yaptığından bahsediyor keyifle.

Haberin Devamı

Duvarlar tamamen beyaz
Evi tamamlaması 1,5 yıl sürmüş. “İç ve dış mekanlarda kullandığım malzemelerle buranın özgün olması önemliydi benim için. Kayseri taşı daha önce yaptığım evlerde de sık kullandığım, sevdiğim bir malzemedir. Farklı tonlarıyla bu evin genel dekorasyonuna çok uyum sağladı” diye belirtiyor Akorak. Evin tamamen beyaza boyanan duvarlarında çiftin beğendiği Kadir Akorak, Ahmet Oran, Bubi, Tuncay Deniz, Mithat Şen, Adem Genç ve Ahmet Gümüştekin gibi çağdaş Türk ressamlarının tabloları asılı.


600 m2’lik kullanım alanı olan bu ferah dört katlı evin girişinde, beyaz betebe zeminle kaplı salon ve mutfak yer almış. Salonun tavanında galeri şeklinde tasarlanan açıklık, üst katlardaki odalarla ilişkiyi güzel sağlamış. Üst katta, ortak kullanımlı banyosu olan çocuklara ait iki oda var. Çatıda ebeveyn yatak odasıyla bir banyo yer alıyor. Evin en alt katı misafir tuvaleti, çamaşırhane, kiler, personel odaları ve garaja ayrılmış. Giriş kapısının hemen önünden yukarı çıkan paslanmaz çelik konstrüksiyonlu ahşap zeminli merdiven, endüstri ürünleri tasarımcısı Arif Özden’e yaptırılmış. “Beton duvarlı antreye sıcaklık kattı bu merdiven” diyor Keçecioğlu.

Haberin Devamı


Tamamı Kayseri taşıyla örülmüş bahçeye salondan sürgülü bir kapıyla çıkılıyor. Pencerelerdeki söveler de Kayseri taşından yapılmış yine. Bu durum bahçe ve salon arasında bütünlük ve denge sağlamış. “Boydan boya pencereler sayesinde bahçe, salonun devamı gibi gözüktü böylelikle” diye belirtiyor Keçecioğlu memnun bir ifadeyle. Beyaz betebeyle kaplı salonun ortasında yukarıdaki galeri bölümüne izdüşümlü güzel bir mozaik çalışma dikkat çekiyor. Akorak’ın ressam İbrahim Mısırlıoğlu’yla yaptığı bir çalışmaymış bu.

Salonda halı yok
Salonda halıyı özellikle tercih etmemiş çift. “Sadece oğlum Ali’nin odasında onun isteği doğrultusunda halı yer aldı” diye belirtiyor ev sahibesi. Açık olarak tasarlanan salonda cam yemek masasının hemen arkasında sokakla bağlantıyı kesen Kayseri taşından yapılmış bir blok yer almış. Bloğun yanında kalan camlar, hareketli kapaklarla isteğe bağlı olarak ışığın içeri girmesine de olanak sağlamış. “O bölüme ressam Bubi’nin bu eve özel yaptığı bir tablosunu asmayı istemiştik eşimle. Ama eser büyük gelince kaldırmak durumunda kaldık” diye anlatıyor Keçecioğlu.

Haberin Devamı


Salonda Çukurcuma, Horhor ve Mecidiyeköy Antikacılar Çarşısı’ndan vakti zamanında alınan antika ahşap mobilyalara, oturma bölümünde Mozaik’ten alınan B&B’nin iki adet modern uzun kadife kanapesi eşlik etmiş. Ortaya da taş yalağın üzerine cam kestirilerek yapılan bir sehpa yerleştirilmiş. “Farklı dönemlere ait parçaları böyle bir arada görmek hoşuma gider” diye anlatan Keçecioğlu, müzeye kayıtlı toprakaltı koleksiyonlarını salonun duvarına özel monte edilen demir raflarda sergilemiş. Raylı spotlarla tavandan ışıklandırılan salonun sabahtan akşama kadar iyi ışık aldığından bahsediyor.


Evi çevreleyen ve dış mekana karakteristik bir görünüm katan bambu ağaçlar da eşinin tercihi olmuş. “Çam, selvi, kamelya, kiraz ve erik aklınıza hangi ağaç gelirse var burada. Bahçe işleri Hasan’dan sorulur zaten. Neyin ne zaman dikileceğini iyi bilir. Baharın gelmesiyle hepimiz artık bahçede daha çok vakit geçirir olduk” diye anlatıyor Keçecioğlu keyifle. Çekim günü eve uğrayan yakın dostlarından ve çocuklarının arkadaşlarından buranın misafir ağırlamayı seven sıcak bir ev olduğu hemen anlaşılıyor zaten. Keçecioğlu, evine gelen konuklarını rahat ettirme konusunda uzman biri kesinlikle. “Herkesin evimizde kendini rahat hissetmesi çok önemlidir bizim için. Öyle kurallar ve formaliteler pek yoktur burada” diye gülerek anlatan Keçecioğlu, bunu güzel başarmışa benziyor evinde.

Haberin Devamı

Yazının tamamını InStyle Home’da okuyabilirsiniz.