SANIRIM 50 YAŞINDA PARA ETTiM

Tiyatro oyuncusu Levent Tülek, ‘Cennet Mahallesi’ dizisinden sonra ekrana uzun bir ara vermişti. Gelen tekliflerin içine sinmediğini söyleyen oyuncu, “Nihayet aradığım rolü buldum” diyor. Levent Tülek, ‘Ağlatan Dans’ta kötü adam Rauf karakterini canlandırıyor.

Rol aldığınız ‘Ağlatan Dans’ sizin gözünüzden nasıl bir proje?
Derinlemesine bilgi sahibi
olmadığım bir kültürün, Çerkeslerin hikayesini anlatıyor. Oynadığım Rauf da, seyircinin beni görmeye alıştığı bir rol değil. Aslında beni cezbeden de bu oldu.

KÜFÜR YEMEK HOŞUMA GİDİYOR

30 yıl sonra kötü adam rolüyle izleyici karşısına çıktınız...
Ben komediyle başladım ve ağırlıklı olarak skeçlerde rol aldım ama tiyatro ve sinemada hep komik adam oynamadım. Mesela ‘Deli Deli Olma’da oynadım, canlandırdığım çok da komik bir rol değildi, ödül aldım o filmle... ‘Cennet Mahallesi’nden sonra gelen birçok komedi dizisini kabul etmedim. Nitekim sonunda bu iş geldi. Nihayet istediğim rolü oynama lüksüne sahibim.
Bir de bütün oyuncularda böyle bir takıntı vardır; kötü adamı oynayayım, kötü kadını oynayım diye. Ben de çok istiyordum, 50 yaşında nasip oldu. Zaten hep “50 yaşında para edeceksin” derlerdi, ne demek istediklerini şimdi anladım ama tam anlamıyla para ettim mi bilmiyorum (gülüyor). Ama istediğim olmaya başladı. Kötü adamı oynamak hakikaten oyunculuk adına çok güzel bir deneyimmiş.

Genelde kötü adamlar sevilmez. Siz karakterinizle ilgili nasıl tepkiler alıyorsunuz?
Sosyal medyadan çok küfür var. “Öldüreceğim seni” diyenler, “Hala bu adam neden dizide” diyenler... Ne garip bir meslek yapıyoruz aslında, küfür edildiği zaman hoşumuza gidiyor.

HAYATIMIZ REYTİNGE BAĞLI

Diziye kısa bir ara verildi. Yeni sezon çekimleri ne zaman başlayacak?
Ağustos gibi başlamayı düşünüyoruz. Önümüzdeki sezon çok daha iyi olacağına, seyirciyi yakalayacağına inanıyorum.

Reytingleri takip ediyor musunuz?
İş yapsın yapmasın bütün oyuncular, tıpkı karne alır gibi her gün; “Bugün ne olmuş?” diye bakarız. Hayatımız, kariyerimiz o sıralamaya bağlı gibi. Bu reyting meselesi, bana kaliteyi de zorlayan bir kurummuş gibi gelmeye başladı. Sistemin başka türlü olması gerektiğine inanıyorum. Hepimiz reytinge göre iş yapmaya, tavizler vermeye başladık. O zaman iyi ve sürprizli işlere girmiyoruz. ‘Leyla ile Mecnun’, ‘Behzat Ç.’ gibi işler için geçmiş olsun. Çünkü artık öyle bir riske girileceğine inanmıyorum.

Dizi sektöründe çok büyük bir rekabet var. Bu oyuncunun ruh haline nasıl yansıyor?
Dizi piyasası kapitalist sistemin küçük bir modeli gibi geliyor bana. Bahsettiğiniz rekabet zaman zaman tatlı, zaman zaman da acımasız olabiliyor. Eğer duruşunuz sağlamsa, hayatta dizi dışında yerine koyabileceğiniz başka şeyler varsa, benim için bu dizi ve yazarlık, o zaman çok da umursamıyorsunuz... Ama hayatınızı sadece dizi oyunculuğuna endeksliyse, bu çok travmatik sonuçlar doğuruyor. Bir sene işsiz kalınabiliyor mesela... Ama bu durum başrol oyuncuları için bir sıkıntı yaratmıyor. Başrol oyuncusu altı bölüm başlayıp biten bir işten kazandığıyla, bir sezon geçirebilir. Bir de çok önemli bir iş yapıyoruz, ben bu işin asla küçümsenmeyeceğini savunanlardanım. Nedir bu şımarıklık... Bence dizi sektörü bir şımarıklık eşiğini geçiyor...

KIVANÇ’IN AKSAMASI NORMAL

Genç oyunculardan kimleri beğeniyorsunuz?
Alican Yücesoy’u çok beğeniyorum. Ona biraz da kıyak geçiyorum çünkü Alican’la aynı tiyatrodayız. Özgür Çevik’i, Sarp Akkaya’yı beğeniyorum. Beren Saat çok iyi bir oyuncu gerçekten. Kıvanç Tatlıtuğ’u da söylemeliyim... Son işindeki hafif aksaması normal diye düşünüyorum. Üst üste çok iyi projelerde rol aldı. Kıvanç, çok iyi bir oyuncu.

Yeni sezonda bir tiyatro oyununda rol alacak mısınız?
Bakırköy Belediye Tiyatroları’nda oynuyorum, ekimde ‘Hayvan Çiftliği’ ile
sezonu açacağız. Tiyatroyu hiç bırakmadım. Tiyatro benim antrenman alanım. Sürekli çalışıyorum, bir yandan da sürekli bir okuma yazma durumu içindeyim.