Sefa Karahasan

Sefa Karahasan

sefakarahasan@gmail.com

Tüm Yazıları

Alarko Holding Yönetim Kurulu Üyesi Leyla Alaton’un, CADDE’den Atılay Kandemir’le yaptığı röportaj çok dikkatimi çekti. Leyla Hanım’ın sözleri, ‘üç günlük dünya’nın vurgusuydu. “Her şeyin tadına varmaya gayret ediyorum” sözleri hayatın anlamıydı sanki. Leyla Hanım’ı okuduktan sonra bir anlamda ‘Kuzey Kıbrıs’ın Leyla Alaton’u olan Güliz Kaner’in hayata dair düşüncelerini merak ettim. Güliz Hanım çalışkan ve güçlü kadındır. Sürekli bir sosyal etkinlikte görebiliriz kendisini. Kuzey Kıbrıs’a dünya markalarını getiren Kaner grubunun başındaki isimle bir araya geldik. “Dünya, dünya diyoruz” diye söze başlayan Kaner şöyle devam etti: “Dünyada sadece güzel şeyler olmuyor. Birçok ülkede iç savaşlar, işkenceler, tecavüzler var. Bebekler açlık ve hastalıklarla boğuşuyor. Bir damla suya, bir lokma ekmeğe muhtaç insanlar.”

Haberin Devamı

Şükretmesini bilmiyoruz

Şükretmesini bilmediğimizi vurdu yüzümüze. Elimizdeki imkanların değerin bilmediğimizi haykırdı bir anlamda. Devam etti: “Güzel adamızda biz ne yapıyoruz? Elimizdeki imkanları, avantajları nasıl kullanıyoruz? Şükretme ve tatmin olma duygusundan yoksun, çalışmadan, uğraşmadan bir şeyler kazanmayı prensip edinmiş, ya da yarım yamalak yapılan işler ya da birine hak görünen diğerine görülmeyen, hastaya, engelliye duyarsız olan, düzensizliği düzen zanneden hep mutsuz insanlar olma çabasındayız sanki... “ Kuzey Kıbrıs’ın doğru tanıtılmasında yaşadığı eksikleri kendi anlatımıyla cümlelere döktü. “Mutfağımıza düzen ve temizlik getirmemiz gerek” dedi.

Dünyanın en değerli adası

Bunu net ifadelerle açtı: “Yani, yönetim, sistem, trafik, sokak, su, ekmek, sebze, kaldırım, ağaç... İnsan gibi yaşamanın gerektirdiği her türlü düzeni, davranışı öğrenip uygulamamız gerekir... “ Güliz Hanım, bu düzenlemelerin yapılmasından sonra adaya gelen misafirlere tarihi ve kültürel değerlerimizin sunulması gerektiğini de ifade etti. Haksız da değil. Kuzey Kıbrıs, dünyanın en değerli adalarından biri. Ancak bunun değerini bilmemek için elimizden geleni yapıyoruz. Turizmden, kültüre ülkenin tanıtılması konusunda ciddi eksiklerimiz var. Bu eksiklikler olunca da, İstanbul’da masa başında yazılan yazılarla Kuzey Kıbrıs’a yönelik ‘haksız’ eleştiriler yer alıyor. Şaşasını kaybediyor, uçaklar boş gidiyor iddiaları ortaya atılıyor. Bunların olmaması için Güliz Hanım’ın sözlerini dikkate almakta fayda var. (Not: Bu arada, KKTC’ye bayram boyunca 600’e yakın uçak iniş kalkış yaptı. Normalde 60’larda olan günlük uçak iniş kalkışı bayram boyunca ortalama 100 oldu)

SELFİE ŞARKISI YAPACAK
Gülben Ergen Çelik, hafta sonunda Kuzey Kıbrıs’ın en nezih otellerinden biri olan Acapulco Resort’ta sahne aldı. Muhteşem bir sahne performansı vardı. Yerinde durmadı. Kendini her fırsatta misafirlerin arasına attı. Hayranlarının selfie isteği karşısında ‘özel selfie alanı’ oluşturdu. Gülben Hanım, “Kimse kırılmasın, isteyen herkesle selfie çekeceğim” dedi ve sahnenin önüne oturdu. Dakikalarca selfie çekildi. Bir ara, “Eskiden fotoğraf vardı. Şimdi selfie var. Bayramlık selfie çekelim. Bayram nedeniyle kimseyi kırmayacağım” dedi. Sonra ilgi fazla olunca da, “Yeni bir şarkı yapacağım, adını da selfie koyacağım. Valla çok tutar “ diye ekledi.
Konser teşekkürü
Çelik, Acapulco’nun otel kısmında, otel ve dışarıdan gelen misafirlere özel bir gecede sahne aldı. Bunu şöyle açalım; terör olayları nedeniyle KKTC Casinocular Birliği, adadaki tüm konserleri ertelemişti. Çelik’in, otel organizasyonunda sahne alması konseri etkilemedi. Bir ara ertelenecek gibi bir durum oldu ancak otel yönetimi bu noktada geri adım atmadı. Gülben Hanım da konserden önce yetkililere, konseri ertelemedikleri için teşekkür etti. Acapulco Casino ise bayram organizasyonunu erteledi.