ŞEHRiN VAZGEÇiLMEZLERi SEMT PAZARLARI

PAZARTESİ: GÖZTEPE
Bu pazar orta büyüklükte olup tekstil ürünlerinden çok gıdaya ağırlık veriyor. Özgürlük Parkı’nın yanında, Bağdat Caddesi üzerinde yer alıyor. Ancak şaşırtıcı biçimde, çok fazla bilinmiyor. Öyle ki, yoldan geçenlere ya da çevredeki dükkanlara sorduğunuzda boş gözlerle bakabiliyorlar. Bu aslında güzel bir şey, bu tenha pazarda diğer semtlerde yaşanan keşmekeşten eser yok, geniş ve ferah bir düzenlemeyle kurulan tezgahların arasında huzurla alışveriş yapmak mümkün. Dolayısıyla semt sakini emekliler bu pazara bayılıyorlar. Fiyatlar, insafsız market fiyatları düşünüldüğünde çok uygun. Pazarcılar sessiz ve güleryüzlü, müşterilere ikram yapmaktan çekinmiyorlar. Alışveriş yapma niyetiniz olmadığını söylemenize rağmen ısrarla teklif edilenlerle karnınızı bile doyurabilirsiniz!
Adres: Pazaryolu Sok. Göztepe

SALI: KADIKÖYAnadolu yakasının en meşhur pazarı, muhtemelen Kadıköy Pazarı. Gıda ürünleri de fena değil, ancak tekstil söz konusu olduğunda bu pazarın şöhreti kıtalar arasını aşıyor ve Avrupa yakasından bile misafir ağırlıyor. Sadece sosyete pazarı olduğunu söylemek haksızlık olur, büyük markaların ürünlerini bulmakla birlikte, çok daha fazlasına uygun fiyatlara sahip olabilirsiniz. Tezgahtarlar ise “Abla gözlük tabii ki sahte, zaten 10 TL” diyecek kadar dürüst.
Adres: Hasanpaşa Mah. Kadıköy

ÇARŞAMBA: YEŞİLKÖY
Bu pazar, 2000’li yılların başında sokaklardan bugünkü yerine, belediyenin tahsis ettiği kapalı alana taşınmış. Pazarın girişinde “Bakırköy Belediyesi Yeşilköy Pazarı” tabelası var, ancak belediye tabelaya “Welcome to the Jungle” (Vahşi hayata hoş geldiniz) yazarak ziyaretçileri uyarmalı. Bu pazar tam bir kaos, son derece kalabalık. Sabah gidilmesi tavsiye edilir, çünkü saat ilerledikçe boğucu olabiliyor. Yeşilköy Pazarı bir “sosyete pazarı” olduğundan, büyük markaların ihraç fazlası ürünleri satılıyor, ama güneş gözlüğü, saat, bijuteri, kozmetik ve hatta peruk konusunda da çeşit bulmak mümkün. Fiyatlar ucuz değil, ancak mağazadakilerin altında. Tezgahtarlar modayı takip ediyor, pazarın müdavimi genç kadınlara kombin tavsiyesi veriyorlar. Çok uygun fiyatlara züccaciye ve tekstil ürünleri bulmak mümkün.
Adres: Hatboyu Cad. Yeşilköy

PERŞEMBE: ORTAKÖY
Nam-ı diğer Ulus Pazarı. Efsane günlerinde perşembeleri Akmerkez’in karşısına kurulur, AVM’yi kendi silahıyla vururdu. Ucuz yahut taklit tekstil ürünleri, semte binlerce insanı yığmakla kalmaz, Etiler sosyetesini de kendine çekerdi. Televole zamanlarında, imtiyazsız bir yerdi. Derken kavga dövüş kaldırıldı, İzmit’e transfer edildi, İstanbul’a döndüğünde Akmerkez’in arkasından servis kaldırmak gibi garabetler yaşattıktan sonra, en nihayet Ortaköy Dereboyu’ndaki yerine tutundu. Bu gelgitte eski havasını da yitirdi tabii. Nadiren sebze-meyve, kuruyemiş, ne alırsan 1 TL tezgahlarına rastlanıyor burada, kadın giyimi ve ev tekstili ağırlıkta. Şimdi artık semtin mütevazı zevkini yansıtmakla beraber, modacıları ve alışveriş düşkünü genç kadınları hâlâ kendine çekmeyi başarıyor.
Adres: Dereboyu Cad. Çayır Sok. Ortaköy

CUMA: FINDIKZADE
Tekstil ve gıda tezgahların eşit oranda yer aldığı bu pazara ulaşım çok kolay; hem tramvay, hem otobüs, hem de dolmuşlar pazara yakın yerlerden geçiyor. Fiyatlar, diğer pazarlardan daha ucuz, kimi zaman yarı fiyatına. Kalabalık ve neşeli bir pazar, ancak yoğunluktan sıkılan pazarcılar bazen müşterilerini tersleyebiliyor. Kimileri müşterilere laf atmayı seviyor, “Hanım, kocanın parasını ye, sen yemezsen dostu yer” diye bağıran satıcıya kimileri gülerken, kimileri sinirleniyor. Bununla birlikte, evlerinde ürettikleri takı, toka ya da el örgüsü giysiler, lifler, bezler satan çok kadın tezgahtar da var. Bu pazarda her şeye rastlamak mümkün. Örneğin, kendisini “şizofren yazar” olarak tanıtan Aytekin Özdemir, tezgahını enerji veren taşlar satan bir başka pazarcıyla paylaşıyor ve kendi kitaplarını satıyor, okurlarıyla sohbet ediyor.
Adres: Millet Cad. Özbek Süleyman Efendi Sok. Fındıkzade

CUMARTESİ: PENDİK
Pazar işinde olanlar bilir, bir pazarın yerini değiştirmek, ona darbe vurmak demektir. Pendik Pazarı, nam-ı diğer ‘Penpa”nın 2010 öncesi şaaşalı günlerinde uzunluğu 10 kilometreye varır, trafiği ve semti felç eder, tüm sosyete pazarlarını geride bırakırmış. Şimdi Pendik sahili kenarına taşınan pazar, parkın yanındaki geniş alana yayılmasına ve cumartesi kurulmasına rağmen, ne pazarcılar ne de müşteriler rağbet etmiyor. Alışveriş seçeneklerinin azalmasını görmezden gelebilirseniz, bu bir avantaj; zira “Bunun 85B’sini herkesten önce bulmalıyım” hırsıyla birbirini iten rekabetçi kadınlardan uzak, sakince alışveriş yapma imkanı bulunabiliyor. Bu pazar, aynı zamanda erkek giyimi konusunda hiçbir yerde olmayan çeşitlilik sunuyor, takım elbiseden günlük giyime her şey mevcut. Jean arayışındaysanız da göz atabilirsiniz, ilginizi çeken birkaç tezgah bulacaksınız.
Adres: Doğu Mah. Temenye Mevkii Eski Ankara Cad. Pendik

PAZAR: KÜÇÜKPAZAR
Eminönü ve Balat arasında, Süleymaniye’nin altında yer alan Küçükpazar, “Kemal Sunal’ın doğduğu yer” olarak tanınıyor. Şehrin en yoksul bölgelerinden biri, ama Taksim-Yenikapı metro hattının buradan geçecek olması kimilerinin ellerini çoktan kaşındırmaya başladı. Belediyenin artık pazar günleri kurulmasına izin vermediği, ancak cumartesi Kepenekçi Sabunhanesi Sokağı’na yayılan açık pazar, esasen bin yıllık Topkapı bit pazarının devamı niteliğinde. Tezgahtarların birbirine “mezarcı” diye bağırmasından anlaşılacağı üzere, hakikaten işi bitmiş, fişi gitmiş mallar dolduruyor burada kaldırımları: Kırık tabaklar, yıllarca paralanmış ayakkabılar, eski telefon pilleri, lime lime olmuş muhasebe defterleri, 80’lerden kalma klavyeler, bozuk teypler, harap olmuş ceketler, oyuncak bebeklerÖ Adeta tarihin ve kitlesel seri üretimin pop çöplüğü ki, sabahın köründe kalkıp gidenler için, nice eşinmelerin sonunda cevherler de vaat ediyor.
Adres: Ragıp Gümüş Pala Cad. Eminönü

Zeroİstanbul, İstanbul’un park ve pazarlarını derledi. Yazının tamamına www.zeroistanbul.com adresinden ulaşabilirsiniz.