Cadde “SETiMiZDE BiREYSEL OYUNCULUK YOK”

“SETiMiZDE BiREYSEL OYUNCULUK YOK”

30.05.2013 - 21:08 | Son Güncellenme:

‘Merhamet’ dizisinde Deniz karakterini canlandıran Burçin Terzioğlu, sette herkesin birbirine yardımcı olduğunu söylüyor:

“SETiMiZDE BiREYSEL OYUNCULUK YOK”

“Hiçbirimiz diğerinin sahnede daha aşağıda kalmasına izin vermiyor. Herkes birbirinin yükselmesi için çaba sarf ediyor”

- Uzun bir aranın ardından iddialı bir işle döndünüz ekrana...Evet! Dinlenmek ve kendime zaman ayırmak harikaydı. Tabii bu dönemde gelen senaryoları okumuyor değildim. ‘Merhamet’, bu dönemde geldi. - Senaryo geldikten sonra ilk yaptığınız iş ne oldu? İlerisini görebilmek için hemen kitabı okudum. Sonra gö-rüştük ve anlaştık. Şu anda kendimi huzurlu, sakin ve güvende hissettiğim bir setim var. Profesyonel bir ekiple çalışıyorum. - Narin’le Deniz’in ilişkisi herkesi çok özendiriyor... Herkes Deniz gibi bir arkadaşı olsun istiyor. Neden bu kadar ilgi çekti biliyor musunuz? Çünkü öyle dostluk artık çok yok. Herkesin maddiyatla, işiyle, dünyayla, kendisiyle o kadar çok sıkıntısı var ki zaman ayırması gereken asıl şeyleri unutuyor. Onlar üniversite zamanından beri arkadaşlar ve en zor zamanlarında birbirlerine destek olmuşlar. Deniz ailesini kaybetmiş Narin’e sarılmış, Narin, ailesinden kaçmış zor şartlarda okurken Deniz’e sarılmış. Şahane bir dostluk doğmuş. O yüzden insanlar çok özenerek bakıyor. - Özgü Namal, İbrahim Çelikkol, Yasemin Allen, Ahmet Rıfat Şungar... Nasıl bir enerji var bu ekibin arasında?İlk günden, ilk sahneden beri bir bağ yakaladık biz. Hatta Özgü’yle daha sahneler başlamadan bir bağ kurduk. Belki Narin’in hikayesi etkiledi bizi bilemiyorum... Set içinde hepimiz birbirimize yardımcı oluyoruz. Hiçbirimiz diğerinin sahnede daha aşağıda kalmasına izin vermiyor. Herkes birbirinin yükselmesi için çaba sarf ediyor. Bireysel oyunculuk yok bizim setimizde, tamamen ekip işi yapıyoruz. - Şöhret sizin için ne ifade ediyor? Ben şöhretli, ünlü kategoride değilim. Onlar her gün gazetelere çıkan kişiler. Şöhreti kabul etmenin ve taşımanın çok zor olduğunu düşünüyorum. Göz önünde olan meslekler var ve ben onlardan birini yapıyorum. Bankacıyı bankaya giden tanır. Beni televizyonu açanlar tanıyor. Yaptığım iş haricinde çok fazla ortada olan biri değilim. O yüzden kendimi o aşamada görmüyorum. Orada olanlara da Allah kolaylık versin. -Dizinin ismi; ‘Merhamet’. Sizin bu duyguyla aranız nasıl? Merhamet deyince kalbim burkuluyor. Diziden sonra bu kelimeyi ne kadar az kullandığımızı fark ettim. Bu daha az hissetmemizden kaynaklanıyor. “Acı” diyoruz, “Güldüm” diyoruz, “Eğlendim” diyoruz ama merhametsiz olduğumuz için mi ya da son dönemler bize o duyguyu unutturduğu için mi kullanmıyoruz bu kelimeyi bilemiyorum. Galiba artık karşımızdakilerin acısına çok fazla göz kapatan bir millet olduk. - Sizi oyunculukta bir adım öne taşıyan şeyin ne olduğunu düşünüyorsunuz? Etrafımdaki insanların oyunculuğumla ilgili yaptığı genel yorumu söyleyeyim size; ‘doğallık.’ Bu beni bir adım öne taşıyor olabilir. - Araştırma yaparken bir Burçin Terzioğlu ağlama gerçeğiyle karşılaştım. Herkes sizi biraz daha fazla ağlatmanın peşinde... Valla bu durumu ben de anlayamıyorum. Aslında çirkin ağlayan biriyim. Ağlarken güzel görünmeye çalışmıyorum, sanırım burada da doğallık izleyiciyi etkiliyor. - Bir de duyduğum kadarıyla sizin evde bir temizlik, titizlik, düzen durumu söz konusuymuş... Öyle mi gerçekten?Fazla titizim. Mesela televizyon kumandalarının televizyonun alt rafında boy sırasına göre dizili durması gerekiyor. Kanal değiştirmek için sürekli ayağa kalkıyorum. Murat (Yıldırım) adının uzaktan kumanda olduğunu anlatmaya çalışıyor ama yok benim içim rahat etmiyor. Düzenimi seviyorum.

Haberin Devamı

“Orta yolu bulduk” -Eşiniz de sizin gibi düzenli biri mi? Yok, o dağınıklığı sever. Ama yedi sene geçti artık. Biraz ben, biraz o yaklaştı orta yolu bulduk. - Mükemmel bir kadın mısınız yoksa zor mu?Zor bir kadınım. - Peki, mükemmel giden evliliğiniz için hâlâ çok dikkat ettiğiniz şeyler var mı, yoksa artık rayına oturmuş giden bir hayat mı sizinki? Her şey yolunda şu anda. Yedi sene bitti birlikteliğimizde ve biz karşılıklı olarak alanlarımıza saygı duyarak yaşamı paylaşmaya devam ediyoruz. - Dışardan bakıldığında mükemmel giden bir evliliğiniz var. Ve tabii herkesin sizden bir bebek beklentisi var. Var mı böyle bir planlamanız? Eğer bebek sahibi olmak fiziksel bir saatse, zamanı geldiğinde zaten zil çalıyor. Hayır, değil psikolojik bir olaysa ve tamamen benim isteğimle doğru orantılıysa bu çok yorum yapılacak bir konu değil. Allah’ın işine karışmak gibi geliyor. O yüzden zaten zamana bırakıyorsun. Zaman sana bir şey hediye ediyor ya da hediye ettiğini geri alıyor ya da hiç hediye etmiyor. O yüzden pek yorum yapmak istemiyorum.

Haberin Devamı

“20 SENELiK DOSTU HER ZAMAN BULAMAZSIN” - Siz Narin’in yerinde olsaydınız dostunuzu mu aşkınızı mı tercih ederdiniz? Aşk gerçekten önemli ve kıymetli bir şey. Aşkın içine düştüğün zaman gözüne perde iner, havalarda uçarsın... Mesela 20 sene içinde 10 kere aşık olabilirsin. Ama her gün 20 senelik bir dostu bulamıyorsun. Diğerleri gelip giderken bir tek yanında o kalıyor. Ben olsam Deniz’in yanında kalırdım.