Cadde 'Seyirci rollerimizi inandırıcı buluyor'

'Seyirci rollerimizi inandırıcı buluyor'

22.08.2019 - 07:50 | Son Güncellenme:

‘Geniş Aile Komşu Kızı’ filminde rol alan Bülent Çolak, “Bence seyirci yapımın senaryosunu ve karakterlerini inandırıcı buluyor” dedi.

Seyirci rollerimizi inandırıcı buluyor

Bülent Çolak, ‘Geniş Aile’de canlandırdığı Ulvi karakteriyle fenomen oldu. Oyuncu, “Rolün safiyeti, gamsızlığı, çocuksu bilinci ve fırlamalığı hoşuma gidiyor. İnsanların bu kadar sahiplenip seveceğini tahmin etmiyordum” dedi. Çolak’la yeni filmini ve geçtiğimiz sezon oynadığı projeleri konuştuk.
‘Geniş Aile’ fenomen bir proje, içinde yer almak nasıl bir duygu?
Uzun soluklu olması nefes kesiyor. Bu kadar kendine has bir üslubu olan hikayede yer almak çok keyifli... Kendimi şanslı hissediyorum.
Ulvi karakteri de proje kadar fenomen... Canlandırırken neler hissediyorsunuz?
İşin ilginci Ulvi’nin sözlük anlamı ‘Bülend’ demek! Bülend de ‘Ulvi’... Yüce olan manasında. Onun karakterini oluşturan safiyeti, gamsızlığı, çocuksu bilinci ve fırlamalığı hoşuma gidiyor. İnsanların bu kadar sahiplenip seveceğini tahmin etmiyordum tabii.
‘Geniş Aile Komşu Kızı’ filmi vizyonda, seyirciden nasıl tepkiler aldınız?
Gittiğimiz Anadolu galalarında çok sevildi. En çok hoşuma giden, insanların çocuklarıyla seyretmeleriydi... Bu filmde çok daha fazla aksiyon ve palyaço esprileri var. Yeni nesli de yakaladık...

Seyirci rollerimizi inandırıcı buluyor



Ulvi karakteri sayesinde sokakta ilginç bir anı yaşadınız mı?
2010 yılında dişlerimi yaptırıyordum. Bir sezon tek dişim eksik oynamıştım karakteri... Diş hekimine gittim yeni dişimle de bölümlere hazırlandım. Gerçek dişim yapılırken ağzımda prova diş var tabii. Bir akşam lokantada yemek yerken prova dişi yutmayayım diye peçeteye sardım, kenara koydum. Yemeğin sonlarına doğru tuvalete gittim, döndüm diş yok! Komi gelmiş, bütün masayı temizlemiş.
Daha dizinin bölümü bitmemiş, ertesi gün birçok sahnem var. Dişin devamlılığı var yani (Gülüyor). Gittik bütün lokantanın çöp bidonlarını yere döktük. Bulaşıkhane sıcak... Tek tek buruşuk peçetelerin içine bakıyoruz. İğrençti ama buldum. Peçeteyi bulduğumda elmasa bakar gibiydim. Komiler de bana tabii... Tam Ulvi’lik hikaye yalnız.
Dizisi kadar sinema filmleri de büyük ilgi görüyor. Bu kadar sevilmesinin sebebi ne?
Bence senaryosunu ve karakterlerini inandırıcı buluyor seyirci... ‘Geniş Aile’ tüm aile bireylerini kanepeye oturtup, televizyona kilitleyen son projeydi. Mizahı ne kadar absürd olsa da bu dramanın çemberi, herkesi içine alıyor.
‘Geniş Aile’nin yeniden dizi olması için seyirciden istek var. Böyle bir kadro yeniden TV’de buluşabilir mi?
Bence bu televizyon koşullarında çok zor...
İlk diziye başladığınız dönemde bu işin bu kadar geniş kitlelere yayılacağını tahmin ediyor muydunuz?
İlgi göreceğini biliyordum ama bu kadar değil tabii...

Geçtiğimiz sezon iki festival filmiyle izleyici karşısına çıktınız. ‘Suç Unsuru’ filmiyle ödül aldınız. Diğer yapım ‘Güven’... Oynadığınız karakterlerle ters köşe yaptınız diyebilir miyiz?
Festival filminin hatırı sayılır bir kitlesi var. Şahsen seviyorum. Elimde festival kitapçığı, her sene 5-10 film kovalarım. Ve haliyle seyircisi olduğum işlerin aktörü olmak daha da heyecanlı... İnsanlar bana komedyen gözüyle bakıyorlar ama değilim; sadece oyuncuyum. Bu komedi yapmayacağım anlamına gelmez tabii. İlk ciddi tecrübem gayet dramatikti. 1998 yılında ‘Hoşçakal Yarın’la başladım bu yola.
Kariyer takıntısı bir oyuncu için tuzak bir şey. Risk almazsan tek tip olur, yeni keşif alanlarından mahrum kalırsın. İzleyenler ‘Suç Unsuru’ ve ‘Güven’den çıktıklarında benimle daha yeni tanışmış olmanın heyecanıyla bakıyorlardı gözlerime...
Bu kadar çok genç oyuncunun ekranda olmasının sebepleri ne?
Kimi ekran ünlüsü olmak istiyor, kimi ise tüm tutkusuyla oyuncu... İşin ruhunu koruyanın yolu açık olsun.
Son zamanlarda neler yapıyorsunuz?
‘Azizname’ oyunumuz üçüncü sezona hazır. 7-8 Eylül’de İzmir’de başlayıp, İstanbul ve Anadolu turnesine devam edecek.