Cadde Seyyahlar kenti; Erzurum

Seyyahlar kenti; Erzurum

28.03.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:

İbrahim Polat çok dertli, seyyahlar kenti, 1. Palandöken Kar Festivali, Polat, Dedeman Otelleri, her yıl devletin 5.5 milyon dolar kaybına neden olan casinolar açılmalı, fedakar vali, Erzurum evleri, Didem Öner’e taciz...

Seyyahlar kenti; Erzurum

Seyyahlar kenti; Erzurum

İbrahim Polat çok dertli, seyyahlar kenti, 1. Palandöken Kar Festivali, Polat, Dedeman Otelleri, her yıl devletin 5.5 milyon dolar kaybına neden olan casinolar açılmalı, fedakar vali, Erzurum evleri, Didem Öner’e taciz...

Efendim, haftasonu Erzurum-Palandöken’deydim. Tatil değil, görev aşkı. Cuma sabahı yola düştüm. 1.5 saatlik yolculukta hep uyudum. Arkamdaki koltukta THY Genel Müdürü Yusuf Bolayırlı ve ekibi vardı. Neşeleri yerindeydi, Allah bozmasın. Neden mi Erzurum’a gittim? Kış sporları merkezi olan Palandöken’de 1. Kar Festivali yapıldı da ondan. 6 aydır menfaat beklemeden, işini gücünü bırakıp bu organizasyonu yapan, Erzurumlular’ın taparcasına sevdiği İbrahim Erkal’ın hatırı da araya girince seyahat farz oldu. Tabii sevdiğim bir dostum olan Erzurum Valisi Derya Kadıoğlu ve zarif eşi Tülay Hanım’ın da rolü vardı. Yeri gelmişken yazayım; Erzurumlular, Polat Otel’in sahibi iş adamı İbrahim Polat’a, İbrahim Erkal’a, Erzurumlu
iş adamı Fuat Kulaçoğlu ve Vali Bey’e çok şey borçlular. Beni, havaalanında karşılayan, tipik bir Anadolu delikanlısı ve yüreği insan sevgisiyle dolu Hakan Özkul oldu. Erkal’ın yeğeniymiş Özkul. Festival için İzzet Yıldızhan, Tuğba Özay, Gizem Özdilli, Songül Karlı, Didem Öner, Müge Cinman, Arzu Pavlova, Vahe Kılıçaslan, Kubat, Emel Müftüoğlu
ve Davut Güloğlu da gelmişlerdi. Perşembe günkü açılış kortejine katılan Emel ile Davut kavga edip benim geldiğim gün Erzurum’u terketmişler. Davut, Emel’in daha önce birlikte olduğu Doğuş’un da geleceğini öğrenince kapris yapmış. Taviz vermeyen Emel dönmeyi yeğlemiş. Neyse, yolda İbrahim Erkal’dan sözettik. İbo’nun uçaktan ödü patlar. ‘Uçağım’ dediği cip ile 14 saatte İstanbul’dan Erzurum’a gelmiş.
10 yıl öncesine
kadar uçağa biniyormuş İbrahim. Erzurumspor’un 1. Lig’e çıkışının kutlama törenlerine, sevgili Mehmet Ağar ve Başkan Cemal Polat ile özel uçakta gelmiş. Küçük uçak çok sarsılmış. İbo bir şişe viski içtiği halde korkusunu yenemeyince bir daha uçağa binmemiş. Otele yerleşip meşhur tortu cağ kebabını yemek üzere, geçen yıl da gittiğim Gelgör Kebap Salonu’na gittik. Bir grup da bitişiğindeki Koç’a oturdu. Kapıdan zor girdik. Grup
cağ kebabına saldırdı. Sığır ve
kuzu etinden parçalar, metal şişlere geçiriliyor, kömür ateşinde pişiriliyor. Lezzetli ama ben bir şişi bitiremedim. İzzet Yıldızhan 30’a yakın şiş yemiş, İbrahim Erkal 10’da kalmış. Turizm ve Tanıtma Bakanı Mustafa Taşar, Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel ve MHP Başkan yardımcısı olan eski arkadaşım Bülent Şevki Yahnici de Gelgör’de yemişler. Rekor, Yahnici’deymiş. Bana sorsalar "Taşar" derdim. Finali meşhur kadayıf dolması ile yaptık. Kadayıfın içine dövülmüş ceviz, bazı yerlerde çam fıstığı koyup sarıyorlar. Sonra yumurtaya bulayıp yağda kızartıyorlar. Bala veya şuruba batırarak servis yapıyorlar. Öneririm. Gelgör’ün sahipleri Şakir ve Veysel Aktaş geçen yıl Erzurum’la ilgili yazdığım yazıyı çerçeveletip köşeye asmışlar. Personel ile resim çektirdik. Bende hava 1500, manken ve sanatçıları geçtim valla. Şef Hikmet Yeşilyurt, garsonlar Necdet Yüksel, Veli Alkı, ustalar Muzaffer Erkanlı ve Ali Akpınar ile sohbet ettik. Gelgör Tortum Cağ Kebap Salonu’nun telefon numarası (0442) 218 30 68.

Polat’ın feryadı; "Devlet destek vermiyor"
Yemekten sonra,
30 milyon dolar harcayarak Erzurum’a Polat Renaissance Oteli’ni kazandıran İbrahim
Polat ile birlikte kıtlama ile çayımızı yudumladık. Masada Erzurum Valisi Osman Derya Kadıoğlu, Erzurumspor Kulüp Başkanı Cemal Polat, Erzurumlular Derneği Başkanı Gani Hamutçu, iş adamı Salih Karan, Kartaş Turizm Yönetim Kurulu Üyesi ve iş adamı Fuat Kulaçoğlu vardı. Festival nedeniyle siyasiler kentte olduğu
için, konumuz Erzurum ve devletin vermediği destekti. Kulaçoğlu tam bir Erzurum delisi. 1996 yılında Türk Kayak Federasyonu As Başkanı olmuş. Karısı Özlem İstanbullu olmasına rağmen fanatik bir Erzurumlu gibi kentin kalkınması için çalışıyor. Fuat Hocam ‘Palandöken Tatil Kenti’ adı altında bir kitap yazmış. İmzalayarak bir tane de bana verdi. Bu arada Lübnan ve Tahran’daki muhteşem kayak pistlerinden sözetti, ağzımız açık kaldı. Suni pistlerde hanımlar ve erkekler ayrı kayıyorlarmış. Bir keresinde Türk sporcusu, hanımlara ait bölüme yanlışlıkla girmiş. Yaka paça çıkarıp bir de soruşturma açmışlar. Bu arada İbrahim Polat
söze girdi ve acil olarak devletin kumarhaneleri açması gerektiğini söyledi. Masadaki herkes de destek verdi. Polat, Başbakan Yardımcısı ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye iletilmek üzere Bülent Şevki Yahnici’ye 6 maddelik bir teklif verdi. Başbakan Bülent Ecevit ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz’a da vermiş. Maddeler şunlar; 1-Casinolar ne zaman açılacak? 2-İstanbul’da Boğaz planı ve kaçak inşaatlara ne oldu? 3-İzmir’e doğal gaz ne zaman gelecek? 4-Erzurum sivil havaalanı bu sene bitmeli, rica ediyoruz 5-Doğu, Güneydoğu ve Karadeniz’de yatırım yapmak isteyenlere vergi, sigorta, elektrik,
gaz indirimi olmalı ki buraları kalkınabilsin, göç dursun. Buralardaki iş adamları, büyük şehirlerde yaşayanlarla aynı vergiyi ödüyor

Seyyahlar kenti; Erzurum
6-THY, Erzurum’a giden turlara indirimli bilet versin. Gaspın, hırsızlığın, banka soygunculuğunun şehre indiğini dile getiren İbrahim Polat sözlerini şöyle tamamladı; "Adam aç kalırsa çalar da katil de olur. Anarşiye yol açan, devlet. Doğu, Güneydoğu ve Karadeniz’e sahip çıkacaksın ki memleket kurtulsun. İt, uğursuz
yok olsun. Meclis’e bir gün gidip oturmakla, havadan para kazanmakla olmaz bu işler. Milletvekilleri 6 gün çalışmalı. Casinolar da açılmalı. Casinolar kapalı olduğu için devlet,
her yıl 5.5 milyon dolar kaybediyor. Casinolar açıkken 40 bin işçi çalışıyordu, milyonlarca insan bu işten ekmek yiyordu. DYP Genel Başkanı Tansu Çiller ile ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz’ın yarışı casinoları kapattırdı, vebali ikisinin. İsrailliler ile anlaştık; "Oteli siz yaptınız, işletmesini biz yapalım" dediler. Öyle olursa, otelin şimdiki yüzde 40’lık doluluğu yüzde
70-80’e çıkacak. Aynı şey, İstanbul’daki oteller için de geçerli. İstanbul’daki casinoları açıp risk almak istemiyorlarsa statüye tabi tutsunlar. Her casinonun başında devletten, maliyeden, emniyetten bir görevli bulunsun. Aylık hesaplar kontrol edilsin ve yüzde 50 paylaşılsın. Çil
çil dolarlar bizi bekliyor ama yakalayamıyoruz. Ben Erzurumlu bir iş adamı olarak İstanbul’daki otelime peyniri, balı buradan yolluyorum ki burası kalkınsın. Her Doğulu iş adamı benim gibi düşünürse, Erzurum başta olmak üzere Doğu ve Karadeniz’i pilot bölge seçip buradaki otellere casinolar açılırsa siz o zaman görün gelişmeyi". O kadarını bilemem. Ama Erzurum halkının çok sıcak, eğlenceye, dostluğa, güzelliklere aç olduğunu biliyorum.

Erzurum Evleri ve beş yıldızlı konfor
Atatürk Üniversitesi İktisadi Ticari Bilimler Fakültesi’nde ‘İşletme Kulüpleri ve Toplulukları Platformu’nun ‘Türkiye Yönetim Kültürü’nü tartıştığı konferans için üniversiteye gittik. Gümrük Müsteşarı Doç. Dr. Nevzat Saygılıoğlu, İbrahim Polat, Forteks Tekstil’in sahibi ve Erzurumlular Derneği Başkanı Gani Hamutçu, Fuat Kulaçoğlu ve İbrahim Erkal konuşmacıydılar. Öğrenciler, benden de ilerki bir tarihte konferans vermemi istediler. Otele döndüğümüzde 25 kişilik bir öğrenci grubu önümü kesti. Hepsi okuyucummuş, şaşırdım. "Magazini ciddi yaptığınız ve
eğlence dünyası da olsa bir sektörü yazılarınızla ayakta tutuğunuz için sizi okuyoruz" dediler. Bir saat konuştuk. Üniversite öğrencileri mutsuz ve gelecekten endişeli. Akşam Polat Otel’deki Doruk Restaurant’da tek başına yemek yerken yanıma gelen dört genç okuyucum da aynı şekilde yakındı. Doruk Restaurant’ta şarkı da söyleyen güzel sesli Sema, Özlem, Yüksel ve müzisyen Osman, Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik bölümü öğrencileriymiş. Kendilerine pedagojik formasyon verilmediğini, öğretmenlik haklarını istediklerini söylediler.
"Biz bu kadarcık bir grubuz. Ama yüzbinlerce öğrenci bu sancılar içinde sokağa dökülecek" dediler. Valla yediğim yemek, içtiğim içki boğazımda kaldı. Bu arada kızların sesi ve yaptıkları program muhteşemdi. Cumartesi sabah kahvaltısını Polat Otel’de yaptım. Açık büfe çok zengindi. Öğleden sonra ikinci kez Erzurum Evleri’ne gittim. Burayı ziyaret edenler arasında Emel Sayın, Belkıs Akkale, İzzet Yıldızhan, Mahsun Kırmızıgül, İbrahim Erkal, Galatasaraylı yöneticilerden Osman Dürüst, Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım da vardı. Odalar minicik. Ayakkabıyla giremiyorsunuz, ya galoş takacaksınız ya çorapla dolaşacaksınız. Sahibi
ve mimarı Siyam Demir. Kentin gelişmesinde hatırı sayılır çaba sarfeden Vali Osman Derya Kadıoğlu, karısı Tülay, Turizm Bakanı Mustafa Taşar ve bir grup bürokrat da Erzurum Evleri’ndeydi. Tülay Hanım ve Derya Bey ile Galatasaray maçı sırasında Kopenhag’da tanışıp ahbap olmuştuk. Çok sıcakkanlı insanlar. Büyükşehir Belediye Başkanı Mahmut Uykusuz da Erzurum için parçalanıyor. Israrlara dayanamayıp biraz da sizler adına, önüme ne koydularsa ufak ufak tattım. Önce Erzurum’a özgü ‘ayran aşı’
geldi. Yoğurt, pirinç, köfte ve aşotu karışımından oluşan ‘ayran aşı’na bazı bölgelerde ‘yayla çorbası’ deniliyor. Ardından ‘kesme çorba’sını tattım. Yufka, erişte biçiminde kesilmiş. Fındık büyüklüğünde yuvarlanan köfteler, mercimek ‘sohariç’ ve tarhun karışımı ile pişirilmiş. ‘Ekşili dolma’ sığır -kuzu karışımı etlerin asma yaprağına sarılmasıyla yapılıyor. Ete biraz ekşili pestil katılmış. ‘Henge mantı’ ve Erzurum güveç ile kadayıf dolmasına yer kalmadı. Oraya gidip de Erzurum Evleri’ne uğramamak büyük kayıp, bilesiniz. Telefon numarası (0442) 233 20 31. Otele döndüğümde adım atamıyordum. Hayatımda öğle uykusu nedir bilmem ama kestirdim. Kalktığımda gördüm; geçen yıldan tanıdığım Ramazan Aşkale’nin karısı su böreği ile şalgam dolması yapıp göndermiş. Su böreğinin yufkası inceydi. İçinde civil peyniri ve maydanoz vardı. Yapımını biliyorum; Yufka kaynamış suya batırılıyor, ardından soğuk suyla yıkanıp tepsiye seriliyor. Her yufkanın arasına tereyağı konulduğu için börek ağzınızda eriyor sanki. Şalgam dolması ise şöyle; Sığır-kuzu karışımı etler yapraklara sarılıp pişiriliyor ve yoğurt ile yeniliyor. Erzurum mutfak kültürünü iyi öğrenmişim değil mi? Bir de yumurta pilavı ile ‘çiriş’ var. Dağlarda yetişen yabani bitki olan çiriş, ıspanak gibi pişiriliyor. Polat Renaissance’ın yeni Genel Müdürü Bora Kaya’yı Uludağ Ağaoğlu Resort’dan tanırım. Başarılı bir çocuktur. Beş çayını birlikte içtik. Oteli dolaşırken bize Operasyon Müdürü Ziya Cihan, Yiyecek-İçecek Müdürü Erden Doğan, Satış ve Pazarlama Müdürü Murat Tansu, Mutfak Şefi Recep Çimen eşlik etti. Palandöken beş yıldızlı. Bursaspor-Galatasaray maçını Polat Champions Bar & Restaurant’da izledim. Bora,
1 Temmuz-31 Ağustos tarihlerinde ‘Balayı Kampanyası’ başlatıyor. 1995 yılından sonra evlenmiş ve balayına çıkmamış çiftleri kapsıyor program. Oda ücreti alınmıyor. Yiyecek, içecek gibi harcamalar sizden. Doruk Restaurant’da cuma ve cumartesi geceleri, fasıl var. Sınırsız yerli içki, cağ kebabı ve mezeler, kişi başı
20 milyon. Üniversite gençliği için hazırlanmış bir başka aktivite ise, vizyon filmleri. Çarşamba günleri ve haftasonları 16.00 -19.00 olmak üzere
iki matinede, bir içki karşılığında kişi başı 4.5 milyona film izleniyor. Pazar günleri brunch var. Mönü zengin,
kişi başı 15 milyon. Çocuklara yüzde
50 indirim. Otelde bir de ‘Sağlıklı Zayıflama Merkezi’ var. Doktor gözetiminde ve son teknolojik aletlerle donatılmış merkezde diyet mönüleri veriliyor. Tam pansiyon. Paket program uygulanıyor. Günübirlik gidenler de merkezden yararlanıyorlar. Tüm bu aktiviteler için (0442) 232 10 00’ı veya ücretsiz rezervasyon hattını (0800) 381 10 00 arayabilirsiniz. Akşam diskoteğe kapıdan bakıp
hemen çıktım. Benden sonra Erzurumlu olmayan bir genç, manken Didem Öner’e
tacizde bulunmuş. Erzurumlu gençler
ve Ulus Müzik’in korumaları genci haşat etmişler. Yazık! Öyle güzel günlere ve gecelere küçük de olsa leke düşüren bir tatsızlık işte!

Tarihi ve kültürel değerleri ile Erzurum
Cumartesi öğle yemeği Palan Otel’de verildi kapanış balosu ise Dedeman Oteli’nin pistlerinde yapıldı. Dedeman Polat arasındaki yolda 1.5 saat mahsur kaldık. Gündüz Dedeman’ın pistinde eski bir dosta, sevgili Recep Kaymak’a rastladım, hala çok yakışıklı. Devlet Sanatçısı olarak Kars’a konsere gitmiş. Dönüşte kayarak yorgunluk attı. Pazar sabahı, erken saatlerde içime sindirerek kenti dolaştım. Kahvaltıda Murat Alpgüven ve İlker Altuntop ile sohbet ettim. Trekking, doğa organizasyonları yapan ikili, kayak sporları üzerine dergi de çıkarıyorlar. Yani keyifli bir işleri var. Bar Şefi Turgay Dürüst’den gezilecek yerlerin listesini aldım. Geçen yıl da gidip dua ettiğim Abdurrahman Gazi Türbesi, Erzurum Arkeoloji Müzesi, Erzurum Kalesi, Saat Kulesi, Çifte Minareli Medrese, Üç Kümbetler, Yakutiye Medresesi, Rüstem Paşa Bedesteni
(Taş Han)’ı gezdim. Finali, şehrin simgesi olan, 16. yüzyılda Rüstem
Paşa tarafından inşa edilen Taşhan Çarşısı’nda yaptım. Oltu taşının altın ve gümüşle birleştirilerek işlendiği takılardan aldım. Harika. Bugünlük
bu kadar efendim. Kısmetse haftasonu İstanbul gecelerinde buluşmak
üzere hoş kalın, mutlu yaşayın.

Yazara e-mail:




MAGAZİN