Sibel’in hayatı film oluyor
Levent’te Mirror farkı, Catwalk’da özel geceler, Emel ile Hande küfürleşti, Pizza House, Selhan’ın pişkinliği, Polo 13’de Cenk fırtınası, Huysuz Virjin espri dozunu aşınca ortalık karıştı...
Çok geziyorum, çok. Yattığım zaman ayaklarımın altından ateş çıkıyor valla. İşimi aslanlar gibi hakkıyla yapıyorum. Yani aldığım her kuruş helal. Niye mi böyle yazıyorum? Bakıyorum da benim satır arasında yazdıklarımı haftalar sonra bazı arkadaşlar alıp manşet yapmışlar. Ya da ilk kez benim gezip yazdığım bir mekanı sanki kendileri görmüş gibi allayıp pullayıp koymuşlar sayfalarına. Neyse, herkes ekmek derdinde. Levent-İş Bankası Kuleleri 3. gökdelen girişinde bulunan Mirror adlı bar-restorana gittiğimi yazmıştım. Valla Şans, Bice, Mayadrom Bistro gibi başarılı işletmelere imza atan sevgili arkadaşım Cüneyt Kurt, Mirror’da da kendini kanıtlamış. Ortakları Gürhan Ersin ve Necdet Göral da gece hayatının popüler isimleri. Cüneyt’e (Kurt) "Burası New York’daki meşhur Cibriana’a benziyor" dedim, gerçekten de öyle olmuş. Dekorasyonu Mustafa Toner yapmış. Girişte, solda büyük bir bar ve etrafında lounge bulunuyor. Arkada ise 100 kişilik bistro bölümü mekana farklı bir
hava vermiş. O akşam bir grup arkadaşı ile Hande Ataizi, sevgilisiyle İzel, Jack Kohen, Kanal D Genel Müdürü Murat Saygı ve zarif eşi Beril, genç kuşağın güzel yıldızı Mine Çayıroğlu, manken Sinem Güven, ortaklardan Necdet Göral ve barıştığı VJ sevgilisi Özlem Ertem
yemek yiyorlardı. Atmosfer iyiydi.
Ama yemek saatinde müziğin sesi fazlaydı. Yalnız DJ’ler Metin Cansaray, Levent Severöz iyi çalıyorlar. İşletme İhsan Sınmaz, halkla ilişkiler Didem Nayır ve Burçin Birer’e teslim. O gece bize aynı zamanda salon şefi olan Murat Işık baktı. Mutfak şefi Necati Ayla ise yemekler konusunda fikrimizi sordu.
Ne yediğimize gelince; ben ön yemek olarak sebze ızgara salatası, parmesanlı bruschetta seçtim. Dostlarım ise mevsim yeşillikleri üzerine
yengeç eti kokteyl soslu yengeç salatası istediler. Ana yemek olarak ise ben mozzarella sebze sote ve balsamic soslu Milanese tavuk göğsünü tercih ettim. Konuklar ise Asya usulü somon balığı yediler. Ortaya vanilya soslu çikolata sufle, elmalı tart, profiterol karışık geldi. Hesabı ben ödedim. Cüneyt çok komik bir rakam göndermiş. Bu arada en çok beğenilen yemeklerin Asya usulü somon balığı, şaşlık, tagliata ızgara bonfile, Cafe de Paris, dört peynirli ve karışık deniz mahsullerinden meydana gelen risotto, karidesli fettuçine olduğunu söyledi. Kişi başı öğle 12-16, akşam üstü bar 10, akşam yemeği ise 16-20 milyon. İçki hariç. Dargın olduğumuz için beni görmemekte ısrar eden Hande Ataizi o gece çok şık ve güzeldi. Hanımların kıskanç bakışlarına hedef oldu. Mirror’ın tuvaletleri de pek şık. Biz yemek yerken Cüneyt’in güzel karısı, sevgili hemşerim Demet geldi. Demet albüm hazırlığındaymış, valla başarır. Mirror özellikle genç kuşağın gönül rahatlığıyla gidebileceği bir yer. Telefon numarası (0212) 283 63 67.
People zirvede, sanat dünyasında küfürlü kavga Valla Levent’teki People’sız yapamıyorum. Haftada iki kez mutlaka uğruyorum, çünkü bana en çok iş, haber buradan çıkıyor. Sanat, sosyete, magazin dünyasının tüm ünlüleri burada. Düşünün, pazartesi, salı geceleri bile tıklım tıklımdı, Allah nazardan saklasın. Buranın işletme müdürü, can dostum İzzet’in sağ kolu Aykut Gündüz’e de bayılıyorum. Esprileriyle beni kırıp geçiriyor. Yalnız o mu? Sevgilisi Sevcan Ergüder ile tanışmalarının kutlamasını her ay çalgılı, çengili, pastalı yapan ortağı Sabi Totah da öyle. Bu nedenle erkek arkadaşları Sabi’yi ‘erkeklerin yüzkarası’ olarak nitelendiriyor. İzzet ile Sabi bazen Karagöz-Hacivat gibiler. Öyle veya böyle, İzzet Çapa eğlencenin kralı. Çocuk şimdi Ritz’i aldı. Catwalk’da da art arda bombalar patlatacak. Kimlerle ne mi yapacak? İşte: 22 Ocak Salı günü sosyetenin yakından tanıdığı bir piarcı, Hale Dicleli ile bar ve tango olacak Catwalk’da. 29 Ocak Salı Yapı Kredi Sigorta Genel Müdürü Erhan Dumanlı ile bar ve çaça, Ajda Pekkan’la meyhane ve Hollywood, yeniden işe başlayan Tolga Sezgin ve Süper Star’ı en iyi taklit eden animatör Ömer Yılmaz ile temaşa sanatından örnekler... Yine People’a dönelim, o gece bir masada Gül-Kosta Şonef, İnci-Mehmet Gazioğlu, bioenerji uzmanı Yegane Mutlu, Buket-Hayrettin Taşdelen, diğer masalarda Cem Davran, yapımcı Fatih Aksoy, Didem Taslan, Mehmet Koçaslan, Hasan Şer, herkes tarafından izlenen www.gecce.com adlı internet sitesinin sahibi sevgili Kenan Erçetingöz ve hayat arkadaşı Gül Kavran, seksi sarışın Yıldız Kaplan, Ajda Pekkan, Ayşe Ersayın, futbolcu Feyyaz, şarkıcı Birol, Hande Yener, ‘Elifname’nin sunucusu Elif Güvendik, Yeşim Salkım ile aşk yaşayan Selhan Aloğlu vardı. Selhan, ne kadar televoleci ve gazeteci varsa çok samimiydi. Acaba diyorum, o haberi televolecilere Selhan mı verdi? Olur mu olur. Çocuk şöhret hastası sanki. Bu arada Gül Şonef kilo alırken Buket Taşdelen hayli zayıflamış. Kocası Hayrettin Bey de onun zayıf halini tercih ediyormuş. Buket Hanım kendisini uzun süredir rahatsız eden panik atağı doktoru Yegane Mutlu sayesinde atlatmış. Cem Davran ile yapımcı Fatih Aksoy’un masasına daha sonra Ali Sunal geldi. Bir proje üzerinde hararetle konuşuyorlardı. Bir ara tuvalete girdim, iki kişi yüksek sesle konuşuyorlar... Kim olduklarını sormayın. Hande Yener’in doğum gününe katılan Davut Güloğlu’na, Hande mikrofondan "Emel nerde Emel, ayrıldın mı yoksa?" demiş. Birlikteliklerini inkar ettikleri için Emel, Hande’ye köpürmüş. Cep telefonundan arayıp Hande’ye küfretmiş, tabii Hande de karşılık vermiş. Şimdilerde Emel, Hande için "Onu bir yerde kıstırırsam döveceğim" diyormuş. Tabii hiç belli olmaz. Bakarsınız kamera karşısına geçip "Biz dostuz, olur mu öyle şey" de diyebilirler.
Pizza House, Polo 13 ve Sibel’in zor kararı Canım pizza istediği zaman bu konuda gerçekten büyük usta olan Gazi Ateş’i tercih ederim. Onun çalıştığı People ya da Papermoon ve Pucci’ye giderim. Sırdaşım İsmail Akkaya da öyle. Geçenlerde İsmail ile ayak üstü bir şeyler atıştırmak için bir süredir methini işittiğim ve daha önce Ankara’daki şubelerinde pizza yediğim Pizza House’a uğradım. Etiler’de. Çok da memnun kaldık. Ben ince hamurdan yapılan, odun ateşinde pişen pizza sevdiğim için damak tadıma uygundu. İsmail ödedi ama fiyatların ehven olduğunu biliyorum. Paket servisi de var. Telefon numarası (0212) 284 99 66. Ardından da Türkçe müzik dinlemek için Levent’deki Polo 13’ün yolunu tuttuk. Cenk Eren yine sahnede fırtına gibiydi. Allah’ı var, çocuk çok eğlendiriyor. Üstelik kaliteli grubu çekiyor mekana. O gece Hülya-Metin Aşık, futbol dünyasında son günlerin başarılı ismi sevgili Sinan Engin’in güzel karısı Ayşe Karasu Engin, borsacı Ahmet Us ile karısı Zeynep, Gül Dürüst, Günay’ın sahibi Günay Tuncel’den boşanmak üzere olduğu halde neşesinden birşey kaybetmeyen Sevil Tuncel, eski manken Yıldız Mavitan ve hâlâ yakışıklı olan eski playboylardan kocası Ahmet, modacı Cengiz Abazoğlu, mobilyacılar kralı Fatih Kıral ile güzel karısı Fügen, Bodrum Manastır Hotel’in sahipleri sevgili Yüksel-Sadri Şener’i gördüm. Çok keyifli bir geceydi. Yazımı yazarken sevgili Sibel Can aradı. Çok mutlu, dilerim bozulmaz. Yoğun bir çalışma dönemine giriyormuş. Sibel & Huysuz Show’un çekimleri, dizi teklifleri ve gazino... Ama asıl proje ünlü yönetmen Ayşe Ersayın’dan gelmiş. Sibel’in hayatını film yapmak istiyormuş. Sponsorlar da bulunmuş. Fakat Sibel biraz kararsız; "Her şey bu filmde yer almalı, yoksa olmaz. Ama biliyorsun çok korkunç şeyler yaşadım, onları yeniden hissetmek zor. Ayrıca daha sırada Berivan dizisi var. Ama bu film de bana, çocuklarıma, torunlarıma hatıra kalması açısından önemli. Sulhi Bey askerden dönünce onun da fikrini alacağım" dedi.
Günay’da Huysuz çılgınlığı Efendim, cuma akşamı Klips ve Haftasonu’nun Genel Yayın Yönetmeni sevgili Uğur Güneri, karısı Nevin ve sırdaşım İsmail Akkaya ile Şişli’deki Günay Restaurant’a gittik. Seda Sayan’ın galasıydı. Çarşamba günü o gece yaşananları, dedikoduları ve Seda ile yaptığım minik röportajı yazacağım. Ama daha önce çok özel bir olayı Seda’dan aldığım izinle size aktarıyorum.
Herşey ‘Huysuz Virjin’ Seyfi Dursunoğlu’nun, Seda’nın ‘Ah Geceler’ adlı şarkıyı söylerken sahneye fırlamasıyla başladı. Keyfi yerinde olan Seda programını biraz uzatmıştı, Huysuz belki de bu nedenle kızgındı. Yarı şaka, yarı ciddi başladı Seda’ya sataşmaya. Önce şampanya gönderen müşteriyi diline doladı ve "Ne o? Şampanya değil, İbrahim Tatlıses’in şeker katılmış idrarı sanki. Aslında bu Günay var ya, Günay... Sizi kandırıyor; garsonlar şişelere işeyip işeyip şampanya diye yutturuyorlar" dedi. İşte Huysuz Virjin-Seda Sayan diyaloğundan örnekler: HV-Ben yıllardır Günay’la (Tuncel) gül gibi geçinip yaşıyorum. Bakma o 21’lik sevgilisine, göstermelik. Ya sen? Bugüne kadar kaç koca, kaç sevgili değiştirdin? Bir de heriflere para yediriyormuşsun. Adamlar haklı seni terk etmekte. Estetiksiz yerin kalmadı. Bak bana, hiçbir yerim estetik değil. Geçen gün Ajda’ya rastladım, "Merhaba" dedi. Tanımadım, "Kimsiniz" diye sordum. Ayıp oldu ama nasıl tanıyayım.
Allah bile onu huzuruna kabul etmeyecek, çünkü onun yarattığı kul olmaktan çıktı. Sen de öyle. Habire kestirip biçtiriyorsun.
O dudaklar ne öyle? Nasıl öpüşüyorsun? Sen adamlara bir yerlerini de ellettirmiyorsundur, moraracak, sarkacak diye. Zaten onlar da ellese bir yerlerin ellerinde kalacak. Ben öyle miyim? Taş gibi kadınım, taş.
SS-Haklısınız kraliçe ama benim estetikli yerim sadece göğüslerim ve dişlerim.
HV-Hadiii. Kadırgalı. Bu kıyafet ne böyle?.. Pavyon o....... gibi.
SS-Bak, burada dur! Kıyafetimi modacım Canan Yaka dikti, kadınlar da beğendi. Canan da burada, o senin hakkından gelir.
HV-Benim kıyafetim de Canan’dan ama kadın kime ne dikeceğini biliyor. Benim gibi namuslu aile kadını ile senin gibi o....... ayırıyor.
SS-Bak, çok üzerime geliyorsun. Bütün masalar benim, şimdi tek tek kaldırırım valla.
HV-Sen ancak başka şeyler kaldırırsın bu halinle. Zaten nerede paralı, evli erkekler var onun peşindesin. Programının başından beri şu dayandığın adam (ön masada ailesiyle oturan sıradan bir müşteri) masasına bakılırsa zengin galiba. Onu gözüne kestirdiğine göre. Yazık karısına. Bir de kendini Marilyn Monroe’ye benzetiyorsun. Sen kim, Marilyn kim? Sen ancak onun yataktan çıkmış hali olursun. Kadının kemikleri sızlayacak.
Bu esprinin ardından Seda ile Huysuz ‘Ah Geceler’i birlikte okudular. Ama şarkı bitti, kendine kulise zor atan Seda hıçkırıklara boğuldu. Canan (Yaka), basın danışmanı Nermin Ceri, patron Günay Tuncel ve ben zor engel olduk çıkıp gitmesine. Seda elini yumruk yaparak masalara vuruyordu. Huysuz’un aynı esprileri sürdürmesi halinde bir daha onunla aynı sahnede yer almayacağını söyledi. Sonunda barıştılar tabii. Aslında dünya iyisi bir insandır Huysuz. Ama bence o gece biraz azıttı.
Evet efendim, bu pazar da bu kadar. Kalın sağlıcakla, en kötü gününüz benimkinden iyi olsun.
Yazara e-mail:
MAGAZİN
