BU DİZİDEN BİR YEKTA ÇIKTI BİLE

Abartmıyorum efendim. Oturduk izledik. İlk temas önemlidir. ‘Yeter’ dizisinin yılbaşı gecesi gereksiz bir şekilde ilk bölümünün yayınlanması fark edilmesini geciktirdi. Tekrarında izledik. İlk soru tutar mı, tutmaz mı? Ben bu diziden kaç ‘pırıltılı oyunculuk’ çıkar cevabını aldım. Bir Yurdaer Okur çıktı bile mesela dizide psikopat cerrah koca Yekta rolünde.

Doğan Can Sarıkaya (Kaan) psikopat babanın baskısı, ona duyduğu nefretin aslında kendisinde tezahür ettiğini, izleyiciye başarıyla nakledebiliyor. Bakışları, ses tonu vs... Dizi tecrübesi var küçük oyuncunun. Ama bu rolle, bir derece daha atlayarak oyuncu kıvamında olduğunu ispatlıyor mesela. Selen Domaç (Filiz), Korel Cezayirli (Uras), Tolga Evren (Yılmaz), Osman Albayrak (Coşkun) ‘okullu’ oyuncular olarak eğitimin ne kadar önemli olduğunu (ses tonu, konuşma vs.) gösteriyorlar. Ayşin Yeşim Çapanoğlu (Handan), Tuğçe Kurşunoğlu (Ebru), Cansu Kurgun (Ada) kendi oyun sıraları geldiğinde sahnelerinin hakkını veriyorlar. Yani Koliba Film tüm rollerin hakkını verecek kapasitede bir ekip kurmuş. İş, senaryonun ilk bölüm de ki ‘merak edilen soruların cevaplarını hangi ölçüde dizinin içine dağıtacağı ve sürekliliği ne kadar sağlayabileceğiyle ilgili.

Aylin kıvamda

Pelin Karahan (Aylin) olgunlaşmış, bu karakterin sınırlarını kafasında kurmuş bizlere aksettirebildi. Tedirginlik, baskıdan kurtulma dürtülerini bir arada sunuyor. Ama bu dizinin ‘başrol oyuncusu’ olarak alıp götürebilir mi? Bu sınırda kalıp, diğer ekiple birlikte yürürse olur. Ondan daha fazlasını beklemek hata olur. Bu kıvam yeterli. Bir Yurdaer Okur kapasitesi yok tabii ki.

Polis Ayhan

Diziler tutmaz ama roller unutulmaza örnek. Yayınlandığı an ‘niyet iyi ama olmamış’ dedirtiyordu ‘Analar ve Anneler’. Bütün olumsuzlukların içinde bir Ayhan komiser karakteri çıktı. Tek başına şovunu yaptı. Okan Yalabık 12 Eylül dönemi ‘polis’ siluetini, kaşını, gözünü ve kıyafetini kara kalem bir çalışma yaparcasına bize çizdi...

60 YAŞINA GELİNCE DEĞİŞMEK

Habertürk’te ‘Şimdi ve Burada’ programında yılbaşı konusu işleniyor. Ceren Kenar ile Yıldıray Oğur sunuyorlar. Telefonda Prof. Dr. Halil Berktay, Nazım Hikmet’in yılbaşı için ne dediklerini anlatıyor. Şair yılbaşına karşı... Berktay “Karşımızda 30’lu yaşlarda bir Nazım var. Alabildiğine sekter. 50’lerde, 60’larda bu tavır çok değişecek” diyor...

Biraz ileride 24 TV kanalında ‘Serbestiyet’ programında Zeynep Türkoğlu ile birlikte sunumlarının fragmanı geçiyor. Ev ahalisinde bir tebessüm; “Hoca da 60’tan sonra değişmiş anlaşılan” Zeynep Hanım da bir değişiklik yok. O hep aynı kalmış sanırım. Halil Hoca, hoş sohbet ve kendisini dinliyorum belirteyim bu arada. Ne de olsa, 30’unda sekterdi!