Sina Koloğlu

Sina Koloğlu

s.kologlu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

TRT Genel Müdürü İbrahim Eren, Boğaziçi Film Festivali kapsamında bir sunum yapmış. Ali Eyüboğlu, köşesinde yazmış. “Arkadaşlar, uluslararası bir potansiyeli olan bir yapım bu... O yüzden diziyi durdurduk. Her bölümü 120 dakika olan projeyi ‘Peaky Blinders’ın kurgucusuna gönderdik. O şimdi bölümleri kısa episode’lar haline dönüştürüyor. Bitince, dijital platformlarda uluslararası kamuoyuna sunacağız” demiş. Doğruya doğru, eğriye eğri... Şu sıralar ‘Total izleyici kıvamında’ dizileri var TRT’nin. Özel televizyonların yaptıklarını tekrar ediyor. Kendi farkını koyan bir tek işleri oldu; ‘Halka’... ”Arkadaşlarının
söylediği gibi uluslararası bir iş” olan yapım, kısa bölümler halinde tekrar ısıtılıp, sunulacak, özeti bu...
Halbuki bildiğim, dizinin şu sıralar en azından yeni bölüm senaryosu hazır. Yani çekim bekleniyordu. “İstenilen izlenme oranını alamadı” diye altını çizmiş genel müdür. Doğrudur, alamadı. Şu sıralar TRT işi, birçok yapımın durumu böyle... Bugün sadece TRT için değil, tüm sektörde son dönem yapılmış en iyi iş diyebilirim ‘Halka’ için. Bu açıdan bakmak lazım. ‘Peaky Blinders’ dizisinin kurgusunu yapan kardeşimizin, kısaltılmış haliyle uluslararası alana satılacak ‘Halka’nın devamı ne olacak?

Haberin Devamı

TRT devam ettirmeli

Şu sıralar dizinin oyuncuları başka işlerde... Bana gelen duyumlar, “Devamı için olur dendiğinde, tüm kadro bir araya gelir. ‘Halka’ için farklı duyguları var oyuncuların ve ekibin... Başka işlerde bile olsa, gelmeye hazırlar” şeklinde... Böyle bir iş bu...
Ve devamı mutlaka çekilmelidir. TRT, onay vermelidir. Böyle bir iş hem senaryo, hem yönetmen, hem de oyuncu
bütünlüğü açısından az denk gelir.

YİNE TEKRARLAR...

Beşiktaş-Galatasaray maçında pozisyon tekrarları maçı böldü. Ekranda izleyenle, tribünden seyreden arasındaki fark çok açıldı. Bir yanda, “Yahu tekrarı verirken, top öteki kaleye gitmiş sonra geri bile dönmüş” diyorduk. Bir tartışma pozisyonu sonrası maç devam ederken, “Bak hâlâ vermedi o pozisyonu” dediğimizi fark ettim izlerken... Bir yandan şikayet, diğer yandan alışkanlık. Düşündüm, biz böyle bir çelişki içindeyken hem maçı devam ettirip, hem de tekrar pozisyonları araya sıkıştırma telaşındaki yönetmen ne yapsın? Bir nokta var sadece, tekrarın kaç defa yapıldığı? Sorun, burada yatıyor.