ILICALI TELEVİZYON KURAR MI?

Geçen hafta Acun Ilıcalı’nın TV8’le konuştuğu yolunda haberler çıktı. Doğru mu? Bildiğim, en azından böyle bir temasın olduğu. Acun Ilıcalı’nın bundan sonraki hedefinde bir televizyon kanalı projesi var. Bu bir kanalın satın alınması ya da yeni bir kanal kurulması şeklinde olabilir. Bunu nereden mi biliyorum? Gidişatın bu yönde olduğunu anlamamak mümkün değil.
TV8 doğru bir seçim olabilir. Çünkü marka değerini oluşturdu. Kanalla ilgili olumlu bir algı var. Peki Acun Ilıcalı başarı olur mu? Bal gibi olur.
Televizyon kanallarının sahiplik sistemi, sektör dışından isimlerin gelip yerleşmesi üzerine kurulu. İşi sadece televizyon olan bir sahip yok. Acun Ilıcalı, projesi gerçekleştiği zaman moda tabirle “ezber bozulacak”. Muhabirlikten başlayıp patronluğa giden bir televizyoncu portresi çizecek. Yayıncılık, üç diziyi arka arkaya sıralamak ya da aralara bir de yarışma serpiştirmekle olacak iş değildir. Sanırım Acun Ilıcalı bunu göstermiş olur. Yayıncılığı bilen, elinde ekibi olan, para işinden anlayan belki başka isimler için de yol açılmış olacak.

“Muhteşem Yüzyıl”da Mihrimah Sultan’la evli Rüstem Paşa’yı canlandıran Ozan Güven, kurşun yeniçeri satın almış.

RÜSTEM PAŞA’ NIN KURŞUN ASKER MERAKI

Habertürk’te “Gün Başlıyor” programında olayı duydum. Alman bir antika koleksiyoncusuyla söyleşi yapılmış. Kendisi kurşun asker koleksiyonu yapmış. Padişahlar, yeniçeriler, akıncılar, topçular... 6 yıl boyunca dünyanın değişik ülkelerinden bulup getirmiş onları. “Kurşun asker meraklısı ünlü isimler var mı?” sorusuna cevap olarak sürpriz bir isim geldi; “Ozan Güven, benden 40-45 tane yeniçeri aldı. Şimdi tam onun işi, paşa oldu ya...”
Alman antikacı Walter Koch espri yaptı ama gerçek olamaz mı? Bu kadar uzun zaman Rüstem Paşa olursan havaya girmemek mümkün mü?

‘MARMARAY TV’ BİR SÜRE KAPALI

Marmaray’ın açılışı yapıldı, kameralar içeride, “Çek çekebildiğin kadar” deniyordu. Sonra özel haberler başladı. Kamera ve mikrofonlu ekipler “Suyun altından biz de geçtik” haberleri için sıradaydı. CNN Türk muhabiri de kafiledeydi. Elektrikler kesildi. Canlı yayında “elektrik kesildi” haberleri yapılınca, rahatsızlık uyandırdı tabii ki. Sonra yürüyen vatandaşların görüntüleri geldi ekrana... Marmaray açılmış ama tam hizmet olmamıştı ve bu fena halde ekrana geliyordu.
Sonuç, gazetecilere Marmaray’a giriş yasaklanmış. Yani görüntüler bir süreliğine yayında olmayacak. Haber bültenlerine baktım o kadar tantanalı açılıştan, “yolculara sorduk” haberlerinden sonra konu birden bıçak gibi kesilmiş. Arıza giderilene kadar “Marmaray TV” yayına ara vermiştir, duyurulur... Sahiden, ne gerek vardı bu duruma düşmeye?